CTP: İradeye müdahaleyi de, külliyeyi de reddediyoruz
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) “külliye girişimini bütünüyle reddettiğini ve ‘külliyeye hayır’ dediğini” kaydetti.
CTP’den yapılan açıklamada, “İradeye müdahaleyi de, külliyeyi de reddediyoruz” ifadeleri kullanılarak, gelişen süreç içerisinde böylesi bir girişimin hayat bulmaması için tüm gücüyle mücadele edeceğini ve Kıbrıs Türk halkının her kesiminden insanla kucaklaşarak çaba göstereceğini duyurdu.
CTP’den yapılan açıklamada, ”Demokratik ve ekonomik fukaralaşmaya sürüklenen Kıbrıs Türk halkı, külliye projelerine değil, gençlerin göç etmemesi için doğru vizyon ve projelere ihtiyaç duymaktadır” denildi.
“Toplumun her kesimi, dünyanın ve ülkemizin içinden geçmekte olduğu büyük ekonomik kriz koşullarında, oldukça ciddi bir kaynağın böylesi bir projeye harcanmasına anlam verememektedir”
Geçen yıl 20 Temmuz’da gündeme getirilen “külliye” projesinin, toplumda rahatsızlık yaratmaya devam ettiği ve “her kesimin ülkenin içinden geçmekte olduğu büyük ekonomik kriz koşullarında, oldukça ciddi bir kaynağın böylesi bir projeye harcanmasına anlam veremediği” görüşü belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kıbrıs Türk halkı, ortaya atılan ve birçok ağacın da katledilmesine yol açan bu projeyi, hiçbir biçimde desteklememektedir. İnşa edilmesi planlanan bina kompleksinin, kamu maksatları bakımından kullanılacağı gerçeğinden hareketle, Kıbrıs Türk halkının iradesi dışında gündeme getirilmiş olmasının kabul edilebilir hiçbir yanı bulunmamaktır. Vizelendirilmemiş kendi insan kaynağımızca, kurum, kuruluşlarımızca değerlendirilip hazırlanmamış, bu oldubittiyi kabul etmemiz mümkün değildir.”
“Cumhurbaşkalığı binasının terk edilmesi kendinden önceki tarihi yok sayma girişimidir”
Söz konusu durumun, “Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahalelerin devam ettiğini apaçık gözler önüne serdiği” ileri sürülen açıklamada, “tüm toplum liderlerinin kullandığı ve mimari özellikleri yanında, tarihsel bir anlamı bulunan Cumhurbaşkanlığı binasının terk edilmesi girişiminin kendinden önceki tarihi dikkate almama ve onu yok sayma girişimi olduğu” savunuldu.
Açıklamaya şöyle devam edildi:
“Oturmakta olduğu makama hangi koşullar altında geldiği herkesin malumu olan Ersin Tatar’ın böyle bir hakkı da haddi de bulunmamaktadır. Getirildiği makamda sağlayamadığı itibarı gösterişli bir yapıyla sağlayabileceğine inandırılan Tatar’ın bilmesi gereken şey, hiç kimsenin böyle bir yerden itibar devşiremeyeceği gerçeğidir.
Ersin Tatar, göreve gelme sürecinden başlayarak sırf oturmakta olduğu makamda olabilsin diye Kıbrıs Türk halkının tarihsel süreç içerisinde büyütüp geliştirdiği tüm demokratik değerlerin ayaklar altına alınmasına göz yummaktadır. Tatar, itibarını sağlamak istiyorsa önce bu yaklaşımlarından derhal vazgeçip, Kıbrıs Türk halkından gelen seslere kulak vermelidir.”