KTTB:Polis kayıtları tıbbi ani ölüm tanımlamasıyla uymuyor
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği yöneticileri son dönemde kamuoyunda sıkça tartışılan ani ölümler konusunda basın mensuplarıyla bir araya geldi, soruları yanıtladı, uyarılarda bulundu.
POLİS KAYITLARI YANILTIYOR: KTTB Başkanı Dr. Gürkut: KKTC’de ani ölümlerle ilgili yasal mevzuat nedeniyle polis kayıtlarına ani ölüm olarak geçen vakalar, tıbbi ani ölüm tanımlamasına uymuyor
EMBOLİ ÖLÜMLER ARTMADI: Dr. Deniz: Otopsileri yapan doktor olarak söylüyorum, 5 aşı oldum, zamanı gelince 6’ncı aşıyı da olacağım… Emboli ölümlerinde sayısal olarak kesinlikle artışımız yok
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, ellerindeki verilerin ani ölümlerde artış olduğuna dair bir sonuç içermediğini açıklarken, uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerde ciddi endişe verici bir artış gözlemlendiğini bildirdi.
Ülkede sağlıkla ilgili verilerin sağlıklı toplanması ve kamuoyuyla şeffaf şekilde paylaşılmasını isteyen birlik, Covid-19 döneminin kalp hastalığı riskini artırdığını belirtti.
Covid-19 aşılarının ani ölümleri artırdığının da doğru bir bilgi olmadığını kaydeden birlik, herkese hastalıklardan korunmak için aşı olmaları çağrısı yaptı.
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, “Ani ölüm nedir? Ülkemizde ani ölümler artıyor mu?” konulu toplantıda gazetecilerle bir araya geldi.
Toplantıda KTTB Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Dr. Şükrü Onbaşı (anestezi ve yoğun bakım uzmanı), Dr. Nesil Bayraktar (infeksiyon hastalıkları uzmanı), Dr. İdris Deniz (adli tıp uzmanı), Dr. Çağrı Cemaller (göğüs cerrahisi uzmanı-KTTB Genel Sekreteri), Prof. Dr. Ceyhun Dalkan (çocuk sağlığı ve uzmanı) ve Dr. Derlen Özgeç (göğüs hastalıkları uzmanı) yer aldı.
Dr. Gürkut: “Dünyada ani ölümlerin ilk nedeni kalp krizi”
Birlik lokalinde yer alan toplantıda konuşan KTTB Başkanı Dr. Özlem Gürkut, ilk aşı çiçek aşısından beri aşıların tartışıldığını, bu dönemdeki her şeyin “aşı ve Covid-19’la ilgili mi” diye sorgulandığını kaydetti.
Gürkut, KTTB çağrısıyla Sağlık Bakanlığı’nda ani ölümlerle ilgili bir komite kurulduğunu, bakanlıkça yapılan açıklamanın ardından da konunun tartışıldığını; KTTB’nin 22 Ekim’de yapılacak genel kurulu öncesi ellerindeki verileri kamuoyuyla paylaşmak istediklerini söyledi.
Ani ölümün “daha önce bilinen ölümcül bir hastalığı olmayan bir kişinin beklenmedik şekilde ve şikayetlerinin başlamasını takiben kısa süre içinde (DSÖ’ye göre 24 saate kadar) ölmesi” diye tanımlayan Dr. Özlem Gürkut, dünyada ani ölümlerin ilk sırada gelen nedenin kalp krizi olduğunu ifade etti.
Gürkut, ani ölüme neden olan en sık 5 nedeni “ritm bozuklukları, akut miyokard enfarktüsü (kalp krizi), travmaya bağlı olmayan beyin kanamaları damar tıkanıklıkları, akciğer embolisi ve aort damarı yırtılması veya anevrizması” olarak sıraladı.
Erkeklerde kadınlara göre 3-4 kat daha sık ani ölüme rastlanıyor
Ani ölümlerin dünyada yüzde 80’inin kalple ilgili hastalıklardan kaynaklandığını, yaşlılarda daha sık ama gençlerde ve özellikle sporcularda da ritm bozukluğuna bağlı ölümler görülebildiğini kaydeden Dr. Özlem Gürkut, “Erkeklerde kadınlara göre 3-4 kat daha sık ani ölüme rastlanmaktadır” dedi.
“Covid-19 kalp hastalığı riskini artırdı”
KTTB Başkanı Dr. Özlem Gürkut, Covid-19 döneminin kalp hastalığı riskini artırdığını açıkladı.
Ailesinde ani kardiyak ölüm olanların, koroner arter hastalığa rastlananların hiçbir yakınması yokken de doktor kontrolünden geçmesi gerektiğini vurgulayan Gürkut, 5 hatalı durumun “Tütün ve tütün ürünlerini kullanmak veya dumanına maruz kalmak; obezite, alkol kullanımının sınırlandırılamaması, hareketsiz yaşam tarzı, kötü beslenme” olduğunu ifade etti.
Gürkut, düzenli doktor kontrolü ve erken tanı tarama programlarına katılmanın önemini vurguladı.
“Polis kayıtları tıbbi ani ölüm tanımlamasıyla uymuyor”
KKTC’de ani ölümlerle ilgili yasal mevzuat nedeniyle polis kayıtlarına ani ölüm olarak geçen vakaların, tıbbi ani ölüm tanımlamasına uymadığını açıklayan Dr. Özlem Gürkut, doktor raporu olmadığı sürece polisin ani ölüm dosyası açtığını belirtti.
Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi morguna kabul edilen tüm nedenlere bağlı ölmüş kişilerin 2019’da 934, 2020’de 928, 2021’de 1016, bu yıl 31 Ağustos itibarıyla 766 kişi olduğunu bildiren Gürkut, bu süre içinde Covid-19’a bağlı bir ölüm artış hızı olduğunu söyledi.
Covid-19’a bağlı ölüm rakamlarını açıklayan Gürkut, “Ülkemizde ilk Covid-19 vakasının görüldüğü Mart 2020’den 31 Ağustos 2022’ye kadar toplam 253 kişi Covid-19 nedeni ile hayatını kaybetmiştir. Bu kayıpların 6’sı 2020 yılında, 133’ü 2021 yılında, 114’ü ise 2022 yılının ilk 8 ayında olmuştur” dedi.
Covid-19 dışı ölümler
Gürkut, Covid-19’a bağlı ölümler dışındaki ölüm rakamlarını paylaşırken 2019’da aylık ortalama 77.83; 2020’de 76.83; 2021’de 73.58; 2022’de 81.5 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Otopsi sayıları
Dr. Özlem Gürkut, otopsi yapılan vakaların 2017’de 184, 2018’de 186, 2019’da 199, 2020’de 176, 2021’de 190, temmuz sonu itibarıyla bu yıl 123 olduğunu açıkladı.
Gürkut, kardiyak sebeple vefat edenlerin 2019’da 80 kişi, 2020’de73 kişi, 2021’de 51 kişi ve bu yılın ilk 7 ayında 48 kişi olduğunu bildirdi.
Uyuşturucuda ciddi artış
“Uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerde ciddi endişe verici artış var” diyen Gürkut, 2022’de 12 ölümün nedeninin uyuşturucu olduğunu ve bu rakamın 2019’da göre yüzde 500’lük artışı gösterdiğini, bu konuda herkese sorumluluk düştüğünü vurguladı.
Gürkut, “Cevap bekleyen sorular” başlığında şunları ifade etti:
“Küresel salgın mücadelesi ve yaşanan karantina süreçleri, artan tütün kullanımı, hareketsiz yaşam, beslenme alışkanlıklarındaki bozulma, artan obezite, hekime, ilaca ve sağlık hizmetine ulaşmada kısıtlılık ve artan kaygı düzeyi toplum sağlığını olumsuz etkilemektedir.
Devamla, ekonomideki daralma, işsizlik, alım gücündeki düşüşün de sağlığımıza olumsuz etkileri, artan sağlık hizmeti talebinin karşılanamaması, takipteki kronik hastaların aksayan kontrolleri gibi sorunlar toplum olarak sağlığımızı tehdit etmektedir.
Covid-19 geçirmiş olan insanlarda devam edebilen şikayetler (Long Covid-19 /Post Covid-19) ele alınıp planlanması gereken bir sorundur.
Yine dünyadan gelmekte olan bilimsel veri ve çalışmalara göre Covid-19 geçiren kişilerde kalp-damar yapısında gözlenen bazı sekeller (hastalık kaynaklı arazlar) nedeni ile Covid-19 geçiren kişilerde geçirmeyenlere göre kalp krizi geçirme olasılığı belirgin olarak artmıştır.
Bu durumun daha fazla çalışma ve gözlemle desteklenmesi ve eğer durum böyleyse ülkemizde Covid-19 geçirmiş olan ve özellikle yoğun bakım tedavisi alanların henüz bir şikayetleri yokken kalp hastalığı açısından değerlendirilmeleri ve takipleri yaşam kurtarıcı olacaktır.”
Covid-19 sonrası döneme ilişkin verilerin de alındığını, araştırmaların hastalığı geçirenlerin kalp krizi geçirme riskinin 200 kat arttığını ortaya koyduğunu ifade eden veriler elde edildikçe neler yapılması gerektiğinin daha çok konuşulması gerektiğini söyledi.
Dr. Özlem Gürkut, Covid-19 aşılarının ağır hastalıktan ve ölümden koruyucu etkisinin kanıtlandığını vurgulayarak “Dünyada 12.7 milyar dozdan fazla Covid-19 aşısı uygulanmıştır. Ülkemizde de kaç doz aşı uygulandığı bilinmesine rağmen toplumun aşılı kişi oranı net olmamakla birlikte %80’in üzerinde olduğu açıklanmıştır.” dedi.
“Daha güvenilir kayıtlara ve verilere ihtiyaç var”
Dr. Gürkut, “Ülkemizde daha doğru ve güvenilir sağlık kayıtları tutmak, toplamak ve derlemek ve bu verilerden hareketle daha iyi sağlık politikaları oluşturmamız elzemdir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin ihtiyaca uygun şekilde geliştirilebilmesinin temelini tam ve güvenilir sağlık verileri oluşturur.” diye konuştu.
Devlet hastanelerinde kullanılmakta olan sağlık otomasyon sistemlerine girilen kayıtların sınıflandırılmaya uygun ve tam olması, kayıtlarla oluşan verilerin güvenli şekilde saklanması ve işlenip-değerlendirilerek bilgiye dönüştürülmesinin en ivedi şekilde yapılması gerektiğini kaydeden Gürkut, şöyle konuştu:
“Özel hastane ve sağlık kurumlarına başvuran kişilerle ilgili istatistiki bilginin de elde edilebilmesi için çalışma yapılmalıdır.
Aynı şekilde vefat eden kişilerin kayıtlarının da Dünya Sağlık Örgütü ICD-10 tanı kodlarına uygun şekilde ve sınıflandırılabilecek nitelikte yapılması ve bildirilmesi gerekmektedir.
Sağlık Bakanlığı sağlıkla ilgili istatistik ve bilgileri derlemeli, düzenli ve şeffaf şekilde halka açık olarak paylaşmalıdır.”
Gürkut, ülkemizde sağlıkla ilgili verilerin sağlıklı toplanması ve kamuoyuyla şeffaf şekilde paylaşılmasını istediklerini vurguladı.
İdris Deniz: “Ani ölümlerde karmaşa var”
Dr. İdris Deniz, polisin, bir kişinin ölümüne neden olabilecek hastalığı olsa bile, eğer öldüğünde bir hekim “evet ben bu hastayı takip ediyordum” diye ölüm belgesi yazmadığı sürece ani ölüm vakası olarak açıklandığını, bu yüzden ani ölümlerde karmaşa olduğunu söyledi.
“Doktorlarımız ölüm belgesi vermekten imtina ediyor, son aylarda çocukları geliyor ilaç yazıyordum kendisini görmedim diyor” diyen Deniz, pahalı bir işlem olan otopsinin, cenazelerin gömülebilmesi için gerekli hale geldiğini kaydetti.
Polis raporlarında, intiharların da ani ölüm olarak verildiğini ifade eden Dr. İdris Deniz, “Kalp hastalıkları arttı mı diye soruluyor. Yaptığım otopsilerde ölüm nedenleri yazıyorum ama polis sadece son cümleyi alıp ‘kalp yetmezliği’ diye açıklıyor. Oysa ölüm nedenini detaylı yazıyoruz. Kalp yetmezliği sonuç” diye konuştu.
“Bizim için önemli olan yeni geçirilmiş kalp krizlerini bulmak” diyen Deniz, dünyada otopsi yapılan vakaların yüzde 68-83’ünün nedeninin kardiyovasküler sistem hastalıkları olduğunu, KKTC’de ise bu oranın yüzde 79.3 olarak saptandığını bildirdi.
Nüfus verilerini tam bilemedikleri için sorunlar olduğunu ifade eden Dr. İdris Deniz, Covid-19 nedeniyle kalp kaynaklı ölümlerin artabileceğini, yaptığı otopsilerde hastalığı geçirenlerin akciğerlerinde daha çok sekeller gördüğünü anlattı.
“Bana göre uyuşturucu en büyük sorunumuz”
“Emboli ölümlerinde sayısal olarak kesinlikle artışımız yok” diyen Dr. İdris Deniz, uyuşturucunun kendisine göre ülkenin en önemli sorunu olduğunu söyledi ve bu yıl yazdığı raporlara göre 12 kişinin uyuşturucu kaynaklı hayatını kaybettiğini; trafik kazalarındaki ölümlerin toksikoloji sonuçlarını ise bilmediğini ifade etti.
Uyuşturucuya bağlı ölümlerin daha çok 20-29 yaş grubunda görüldüğünü belirten Dr. İdris Deniz, “Yeşil reçeteli ilacı, tane tane satan eczaneler var. Bu konuda polise ve Eczacılar Birliği nezdinde de girişimde bulunduk” dedi.
“Ani kardiyak ölümler” konusunda “ani” konusunun tartışmalı olduğunu, teşhis aldığı halde doktora gitmeyen, ilacını kullanmayan hastalar bulunduğunu belirterek “İnsanlar hastalıklarını kabul etmiyor. Yakınları ölen için ‘hiçbir şeyi yoktu’ der ama otopsi yapıyorum ve görüyorum ki yok yok!” diye konuştu.
Dr. İdris Deniz, Covid-19’un mutlaka vücutta iz bıraktığını, akciğerde sekel bıraktığını, aşı olanların bu konuda daha şanslı olduğunu söyledi. Deniz, pandemi boyunca sadece tek bir genç kişide miyokart tespit ettiğini belirterek “Ben 5 aşı yaptım, 6’ncıyı da zamanı gelince yapacağım” diye konuştu.
Dr. Bayraktar: “Solunum yolu hastalıklarıyla birlikte Covid-19’da da artış beklenir. Tabii ki aşı olalım…”
Dr. Nesil Bayraktar, post Covid sendromlarının aşısızlarda çok daha fazla görüldüğünü belirterek “Uzamış kovidlerde komplikasyonları artık biliyoruz. Kovid geçirmiş ve trafik kazasında ölenlerde akciğerinde sekel tespit ediyoruz. Uzamış kovidde kardiyak hastalıkların görülme olasılığı da artıyor. Aşıya bağlı yan etki mi yoksa uzamış kovidin komplikasyonları mı? Derseniz aşı yan etkisini tercih ederim” diye konuştu.
Bayraktar, aşı konusundaki soruya karşılık da “Solunum yolu hastalıklarıyla birlikte Covid-19’da da artış bekleniyor. Tabii ki aşı yaptıralım” dedi.
Aşılar olmasaydı daha çok ölüm olacağını vurgulayan Dr. Özlem Gürkut ise Covid-19 aşılarının da yaptırılması gerektiğini belirtti.
Toplantıya katılan diğer doktorlar da gazetecilerin sorularını yanıtladı, sağlıkla ilgili konularda sohbet etti.