Serkan Soyalan yazdı:“Sahnede 90’lar”
1990’larda çocukluğunu yaşayan bir kişi olarak, bu yılların güzelliklerini yaşamış ve günümüze baktıkça da o günleri özlemle andığımı söyleyerek bu yazıma başlamak istiyorum.
Lefkoşa’da bir başkaydı 90’lar… Küçük Kaymaklı’da geçen çocukluk ve gençliğimde, belleğimde biriktirdiğim birçok anı ve yüz biriktirmiştim…
Günümüzde ne o 90’ların dostlukları, ne oyunları, ne de sıcaklığı var.
Belki bir başka yazımızda, o günlere döner ve oralarda geziniriz.
***
Türkiye’deki 90’lardaki gelişmelere baktığımızda ise, politik ve ekonomik çalkantıları, faili meçhuller, siyasi skandallar yanında çıkışa geçen pop kültürünü görüyoruz. Türkiye’nin sanat sahnesinde “disiplinlerarası” kavramı da bu dönemde gündeme gelir.
Sahne gündelik hayata açıldıkça performans da ufkunu genişletir, performans yeni mecralara sıçradıkça sahne sanatın ötesine geçer.
***
90’lar Türkiye’sinde sahnede, televizyon ekranlarında, bin bir çeşit programlarda, 900’lü hatlarda hayatın içinden yurttaşları görmek mümkündü… Sokak, performanslar ve sahnede belleğimize ve evimize sızmaktaydı.
***
İstanbul’da Garanti BBVA tarafından kurulan Salt’ın yeni sergisi “Sahnede 90’lar”, sahne ve performans kavramları odağında Türkiye’nin 1990’lı yıllarından sanat üretimlerini bir araya getirerek izleyicinin beğenisine sunuyor.
Sergiyi gezerken, 90’ları anlamak için, kültür, sanat, eğlence tarihi açısından birden fazla kapının önümüze açıldığını gözlemledim. O yıllara döndüm yeniden, performanslardan geriye kalan fotoğrafları, objeleri, video kayıtlarını, eskizleri, afişleri ve broşürleri gezerken.
Canlı performanslardan video klipler ile televizyon programlarına uzanan bir çeşitlilikte çarpıcı üretimleri de içeren sergi, esas olarak 1988-1999 aralığını gündeme getirse de bu sınırları aşıp 2000’lerin başına da uzanıyor.