Serkan Soyalan yazdı:“Masumiyet Müzesi”
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Orhan Pamuk’un en önemli eserlerinden biridir “Masumiyet Müzesi”.
“Masumiyet Müzesi” romanı Kemal Basmacıve Füsun’un arasındaki ilişkinin okuyucuyla buluşturuyor. Okurken, aşkı iliklerinize kadar hissedebileceğiniz, İstanbul’un sokaklarında gezintiye çıkabileceğiniz bir roman.
Romanın kahramanı Kemal’ın aşkı Füsun’un evine yaptığı ziyaretler ve o ev ziyaretinde topladığı eşyalardan oluşan Masumiyet Müzesi, romanda Füsun ile ailesinin yaşadığı ev olarak yer alıyor.
1974 ile 2000’lerin başı arasında geçen aşk romanı, biri zengin diğeri orta halli iki aile üzerinden geçmişe dönüşler ve hatıralarla birlikte 1950-2000 arası İstanbul hayatını anlatıyor.
Pamuk’un bu romanından yola çıkarak oluşturduğu “Masumiyet Müzesi” de romanı okuyanlara eşsiz bir ortam sunuyor.
Müzede, kitabın seksen üç bölümüne düşecek şekilde seksen üç ahşap vitrin düzenlenmiş durumda.
İstanbul’da 19’uncu yüzyıldan kalma bir evi, müzeye çeviren Pamuk, kurmaca evreninden yola çıkarak bu müzeyi oluştururken, burasını da “Kurmaca evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müze” olarak da yazdırıyor.
Müze, 17 Mayıs 2014’te Avrupa Yılın Müzesi Ödülü’nü de aldı.
İstiklal’den Çukurcuma’ya doğru, yokuşlardan aşağı inerken, uzun uzun konuştuk romanı, bir de bu indiğimiz yokuşu nasıl çıkacağımızı.
Orhan Pamuk, müzenin açılması için Masumiyet Vakfı adıyla, bir vakıf kurmak amacıyla mahkemeye başvurdu ve 5 Şubat 2009 tarihinde mahkeme tarafından, vakfın tesciline karar verildi.
Toplam sermayesinin 1.000.000 TL olduğunu belirten vakfın amaç maddesi şöyle açıklandı: “Vakıf; gerek Masumiyet Müzesi ismi altında gerekse de başka isimler altında müze, kültür ve sanat merkezleri kurmak, işletmek, sanat ve düşün alanında yeni, işlenmemiş, masum sanatsal yanları ve yaratıcı sanatın çocuksu masum taraflarını ortaya çıkarmak, Ferit Orhan Pamuk’un kültürel, sanatsal, edebiyat ve iletişim alanlarındaki faaliyetlerini desteklemek, bu konuda çalışmalar yapmak, kültür, sanat, edebiyat ve iletişim alanlarında
çeşitli faaliyetlerde bulunmak, çalışmalar yapmak, toplantılar, etkinlikler, sergiler düzenlemek, Vakfın faaliyetleri bölümünde belirtilen işlemleri, etkinlikleri gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur.”
28 Nisan 2012 tarihinde açılan müzenin mimarı Orhan Pamuk bir konuşmasında, müzenin ilk eşyalarını romanı yazmaya başlamadan önce toplamaya başladığını, romanı bu eşyalara bakarak yazdığını belirtmişti.
Yine Pamuk, bir röportajında, “İçimden bu geldi. Buna inandım. Ben ressam olmak istemiştim. Müzelere inanıyorum. Müze severim. Çok giderim. Biz niye yapamayalım?
Zihinsel yaratıcılıkla, edebi yaratıcılıkla, sanatsal buluşlarla ilginç bir şey yapabiliriz diye de düşündüm. Hem babaannem hem anneannem bu hediyeleri alırdı. Romanın geçtiği yılların milli piyango biletleri. 31 Aralık çekilişi. Romanda anlattığım gibi işaretlemek için kuru fasulye kullanılırdı” açıklamasını yaparak, müzenin oluşum sürecini anlatmıştı.
Kitabı okumayanlar da müzeyi ziyaret edebilir, bundan da muhakkak keyif alırlar ama
bana kalırsa, kitabı okuyun Kemal ve Füsun’un hikayesine bir dalın, sonrasında müzeyi ziyaret edin. Pişman olmayacaksınız.