Serkan Soyalan yazdı:Oyuncaklarla oyunlara dönmek
İstanbul Oyuncak Müzesi’nde çocukluğuma döndüm… Çocukluğumun o tahta oyuncaklarını, plastikten asker ordularını, üç tekerlekli bisikletlerimi anımsadım.
Türkiye’de Çocuk Bayramı’nda (23 Ocak) 2005 yılında Belgin Akın ve Şair ve Yazar Sunay Akın tarafından İstanbul Göztepe’de kurulan Oyuncak Müzesi’nde 1700’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin en gözde örnekleri sergileniyor.
Müzenin kurulmasının hikayesine baktığımızda, Sunay Akın’ın 20 yılda, 40’ı aşkın ülkedeki antikacıları ve açık artırmaları gezerek satın aldığı oyuncakları görüyoruz. İstanbul Oyuncak Müzesi’nin bir diğer özelliği d dünya tarihini daha eğlenceli, daha akılda kalıcı bir öğrenme yöntemi ile ziyaretçilere sunmasıdır. Örneğin, uzay oyuncaklarının sergilendiği bölümde Ay’a ulaşma çabası, tren oyuncakları bölümünde ise sanayi devrimi oyuncakların diliyle anlatılmaktadır. Müzenin dekoru da bu düşünceyle sahne tasarım sanatçısı Ayhan
Doğan tarafından tasarlanmıştır.
Müzenin tanıtım metninde şöyle yazar: “Oyuncak müzesinin koridorları ‘Bundan bende vardı!’ cümlesi ile başlayan ve çocukluk hatıralarının anlatıldığı sesler ile çınlamaktadır.”
Müzede benim favorim Charlie Chaplin bölümü olurken, Ayda yürüyen ilk insan Neil Armstrong’un oyuncağı ve hemen arkasında bu önemli haberi duyuran gazetelerin orijinal küpürleri de görülmeye değer.
2012 yılının Kasım ayında İstanbul Oyuncak Müzesi tarafından gerçekleştirilen ve dünyada bir ilk olan TOYCO-2012 İstanbul (Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği) buluşması ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilmiştir. Bu sayede İstanbul Oyuncak Müzesi dünyada çocuk ve oyuncak müzeleri birliği kurulması konusunda öncü olmuş,
İstanbul’a ‘oyuncak müzelerinin başkenti’ ünvanını kazandırmıştır. Keyifle ziyaret edip, çocukluğunuza dönmek için mutlaka Oyuncak Müzesi’ne gitmeniz, müze gezinizin ardından müze içerisindeki kafede kahvelerinizi
yudumlayabilirsiniz.