KTÖS Başkanı Baybora ve Genel Sekreter Maviş, Bakan Çavuşoğlu’nu istifaya çağırdı
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) bugün Gönyeli İlkokulu önünde basın toplantısı düzenledi. KTÖS Başkanı Mustafa Baybora ve KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş’in açıklamaları şöyle:
”KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Gönyeli İlkokulu’nda yapılan basın toplantısında Eğitim Bakanlığı’nın Facebook paylaşımlarına Facebook’tan cevap verdiklerini vurguladı.
Maviş, Nazım beyin “ülkeye daha iyi hizmet etmenin yollarını” aradığını iddia ettiği yasa tasarısını Facebook/KTÖS sayfamızdan görebilirsiniz, dedi.
Maviş, iki öğretmen sendikası ile istişare edilmeden, polis çemberi etrafında Meclis’e gönderilen ve ‘tüm dertlerimizi çözeceği’ iddia edilen yasa tasarısının ortaya çıkmasındaki en önemli neden Atatürk Öğretmen Akademisi’ni tüm YÖDAK ve YÖK onaylı üniversitelere denk tutmak, öğretmen A-B statüsünü değiştirmekti.
Maviş, Nazım bey süreçlerde hiç yok, sadece sonuçlar üzerine konuşuyor, dedi.
Maviş, Bakanlık sosyal medya üzerinden “bakın biz aslında çok iyi niyetliyiz, sendikalar kötü” temalı paylaşımında kullanılan metin herhangi bir yerde yayınlanmış değildir, dedi.
Maviş, eğer ki Yasa Tasarısı’nın son hali buysa, eminiz ki yapılan değişiklikler de tamamen bir “aydınlanma” sonucu gerçekleştirmiştir, şeklinde vurgulayarak,
Sendikanın talebi diye açtıkları kısımlara da “aynı kalsın” yazarak bizleri bu zor günlerde biraz olsun güldürmüştür, dedi.
Maviş, Sendikanın taleplerini yazılı olarak raporlar halinde ve araştırmalar şeklinde sunduğunu belirterek, iki kelimeyle kendimizi ifade etmeyi tercih etmeyiz, dedi.
Maviş, ancak Nazım beye iki kelimemiz var: İSTİFA ET! Şeklinde sözlerini tamamlayarak, kalabalık okullar ile ilgili sorunlara değindi, çözüm önerilerini anlattı.
Maviş, Eğitim Bakanlığı birçok konuda okullara ve öğretmenlere destek verme konusunda yetersiz kaldığını, yetersizliğini örtmek için suni gündemler yaratarak, 9 aydır buzdolabında bekleyen Öğretmenler Yasası Değişiklik Tasarısı’na sarıldığını belirtti.
Maviş, gerçek eğitim gündemlerinden biri olan nüfus yoğunluğu yüksek okullar ve kalabalık sınıflardır, dedi. Maviş, Hükümet ve bakanlığın bu konuda da önlem almaması nedeniyle okullarımızda çeşitli sorunlar yaşandığını, sorunun kaynağının ise hem devletin vatandaşlık ve nüfus politikası hem de eğitime yatırım yapılmaması olduğunu vurguladı.
Maviş, Kalabalık sınıflardaki özel gereksinimli bireyler, Türkçe konuşamayan yabancı öğrenciler ve farklı davranış gösteren çocuklar ile birebir ilgilenmek için özel eğitim ve rehberlik hizmetlerinin ihtiyacı artık tartışma kaldırmayan bir gerçekliğe dönüşmüştür, dedi.
Maviş, her okulun öğrenci nüfusu, sınıfın metre kare alanı ve okulun metre kare alanına göre yeniden yapılandırılması ve okul kotaları belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Maviş, okul ve sınıflar tasarlanırken;
• Her çocuğa sınıf içinde rahat hareket edebileceği çocuk başına (2 – 2,5 m²) alan,
• Ders dinlerken sabit olarak oturabileceği (1.4 m²) alan,
• Her çocuğa ( 2 m²) düşecek şekilde oyun alanı,
• Her 30 öğrenciye düşecek şekilde (kız-erkek ayrı, engelli) 1 tuvalet,
• 8 öğretmene kadar en az 16 m² öğretmen odası
• Ayrı sanatsal ve kültürel ders odaları
• Kapalı spor salonu olacağı şekilde planlanması gerektiğini belirtti ve yeni okulların buna göre inşa edilmesini vurguladı.
Maviş, branş odalarını sınıfa dönüştürme, okullara konteyner sınıf koyma gibi geçici yöntemler ile eğitim/öğretim faaliyetlerinin olumsuz etkilendiğini söyleyerek, kalabalık okullarda çocukların becerilerinin, psiko–motor, görsel ve işitsel gelişimde eşitsizlikler yaşandığını kaydetti.
Maviş, grevde oldukları okullar dışında da birçok okulun kapasitesini aşmış olduğunu belirterek, Kamusal alt yapımız ve personelimizin açıklanamayan “kalabalık” nüfusa cevap vermekte yetersiz kalacağı aşikârdır, dedi.
Maviş, eğitim özelinde, kalabalık öğrenci nüfusunun bazı okullarda ciddi sorun yarattığını, nitelikli eğitim hakkına erişim konusunda sıkıntı yaşandığının gözlemliyoruz dedi.
Maviş, Lefkoşa merkez, Gönyeli, Girne merkez yanında batısı ve doğusu, Mağusa merkez ve İskele merkez bölgelere acilen yeni okul planlamalarının yapılması gerektiğini vurgulayarak, Bakanın okul planlamalarını görmek istiyoruz, Belediyelerin veya hayırseverlerin üzerine bu yükü yıkmasını ve sadece kurdele kesme safhasında bulunmasını istemiyoruz, dedi.
Maviş, KTÖS Başkanı Mustafa Baybora’nın sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşacağını ifade ederek, sözlerini sonlandırdı.
BAYBORA, SORULAR YÖNELTTİ
Baybora, Hükümet yetkililerine ve Nazım beye eğitim pedagojisi, insan ve çocuk psikolojisi ve uluslararası normlar açısından aşağıdaki bazı soruları yöneltti.
1. Kalabalık sınıflarda öğrencilerle sağlıklı iletişim kurabilmek sizce mümkün mü?
2. Öğretmenlerin kalabalık sınıflarda motivasyon ve dikkati sağlayabildiğini, sınıf yönetimine hakim olduğunu ve öğrencilerle birebir ilgilenebildiğini iddia ediyor musunuz?
3. Kalabalık sınıfların eğitim ve öğretimin niteliğinin nasıl etkilediği, öğrencilerin eğitim gelişiminin düşük olabileceğini, öğretmenlerin öğrencilerin öğrenme süreçlerinde yeterli dönüt alamayacağını, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri yönünde eğitim programı geliştiremeyeceğini biliyor musunuz?
4. Ezbere dayalı test yöntemi ile öğrencilerin kolej yarışına endekslendiği bir sistemde, öğretmenlerin deney ve araştırmaya yeterli zamanı ayıramadığını, görsel araç ve bilimsel teknolojiden yararlanamadığını, sportif ve sanat faaliyetlerinden geri durduğunu ve yaparak yaşayarak öğrenme ilkesine uygun olarak gezi-gözlem yapamadığının farkında mısınız?
5. Kalabalık sınıflarda hijyen problemi, gürültü problemi ve iletişim problemi olabileceği gerçeğini kabul ediyor musunuz?
6. Kalabalık sınıflarda öğrencilerin etkinliklere eşit katılma hakkının ortadan kalktığının, problemleri tartışamadığının ve öğrencilerin soru sorma hakkını kullanamadığını kabul edecek misiniz?
7. Kalabalık sınıflarda özel gereksinimli bireylerin, yabancı dil konuşan öğrencilerin ve farklı davranış gösteren çocuklar ile birebir ilgilenmenin mümkün olmadığını kabul edecek misiniz?
8. Okullardaki özel eğitim ve rehberlik servisleri yoksunluğunda öğrencilerin %80’inin bu servislerden yararlanamadığı utancı ile karşı karşıya olduğumuzun farkında mısınız?
9. Kalabalık sınıflarda çalışan öğretmenlerin yoğun stres altında olduğu, faranjit ve daha farklı mesleki hastalıklara yakalandığının ve buna ek olarak tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya olduğunu önünüze gelen sağlık kurulu raporlarından tespit edebildiniz mi?
Maviş, ayrıca yukarıda sorulan soruların çözümü için uluslararası normlara, OECD veya AB standartları ile birlikte, eğitim şuralarında karara bağlanan öğrenci sayılarına (dört yaş 16, okul öncesi 20, ilkokul 26) sahip çıkılması gerektiğini belirterek ve nitelikli bir eğitim için sınıf sayılarına yasal bir norm getirmeyi KTÖS olarak önerdiklerini vurguladı.
ÖNERİLER SIRALANDI
Maviş, sendikanın somut önerilerimizi kamuoyunun tartışmasına açmak ve bu konuda çözüm üretmek istediklerini belirterek, aşağıdaki önerileri sıraladı.
Maviş konunun takipçisi olacaklarını, öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği yaratan koşullar ile mücadele edeceklerini belirterek, Bakana yasanın içeriğini manipülasyon yapma, sosyal medya üzerinden öğretmene linç kültürü ihraç etmek için harcadığı enerjiyi eğitime harcamasını dile getirerek, başta söylediği ‘istifa et’ çağrısını yineledi..”