BM: Libya’da sel nedeniyle 38 binden fazla kişi yerinden edildi
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Libya’da meydana gelen sel felaketi nedeniyle 38 binden fazla kişinin yerinden edildiğini duyurdu.
IOM Libya temsilciliği, Orta Akdeniz’de etkili olan “Daniel” kasırgası nedeniyle Libya’nın doğusunda meydana gelen sel felaketine ilişkin raporunu yayımladı.
Saha verilerinin kısıtlı olduğuna işaret edilen raporda, sel felaketinin yaşandığı Libya’nın doğusundaki kentlerde 38 bin 640 kişinin yerinden edildiği belirtildi.
Derne
Raporda, iki barajın çöktüğü ve afetten en çok etkilenen Derne’de yerinden edilenlerin sayısının 30 bin olarak tahmin edildiği ancak bu sayının “muhtemelen daha yüksek olduğu” ifade edildi.
Derne’de afetten en çok sahil bölgelerinin etkilendiği ve ilk belirlemelere göre 2 bin 217 yapının sel sularına maruz kaldığı kaydedildi.
Yerinden edilenlerin 2 bin 285’inin 3 okula yerleştirildiği, bir çoğunun ise akrabalarının yanına sığındığı hatta bazı ailelerin afetzede 5 aileye birden ev sahipliği yaptığı aktarıldı.
Derne’nin doğusunda yer alan Bab Tobruk bölgesinde faaliyet gösteren tek sağlık merkezi El Vahde Hastanesi’nde doktor dahil çok sayıda sağlık personeli ile medikal malzemeler, ağrı kesici, antibiyotik, tansiyon ve diyabet ilaçlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Raporda ayrıca Derne’de içme suyu ve yakıt sıkıntısı yaşandığı, kara yollarının zarar görmesi nedeniyle ulaşımda güçlük çekildiği ve Derne ile Bingazi arasında tek bir yolun açık olduğu bildirildi.
Beyda
BM raporunda, Beyda kentinde ise 30 bin kişinin sel felaketinden etkilendiği ve en az 3 bin kişinin yerinden edildiği belirtildi.
Evlerini terk etmek zorunda kalanların çoğunun barınma ihtiyacının güvenli bölgelerdeki yakınlarınca karşılandığı, az sayıdaki selzedenin ise okullara yerleştirildiği aktarıldı.
Yerinden edilenlerin kaldığı okullarda içme suyu, bebek bezi, hijyen malzemeleri, yatak ve battaniye gibi acil ihtiyaçların bulunduğu ifade edildi.
Beyda’ya doğu ve batıdan giden yolların açık olduğu, kente araçla erişim sağlanabildiği ancak güneyden kente giren yola erişim sağlanamadığı kaydedildi.
Raporda ayrıca Beyda’da sık sık ve uzun süren elektrik kesintileri ve yakıt sıkıntısı yaşandığı, kentte hayatını kaybedenlerin çoğunun ise erkek olduğu ifade edildi.
Diğer kentler
BM raporunda, Libya’nın doğu kentleri Merc’de 1500, Taknis’te 1095, Bingazi’de 2 bin 195, Suse’de 350, Mehili’de 300 ve Verdiyye’de 200 kişinin yerinden edildiği açıklandı.
Suse kentinde yolların kapalı olması nedeniyle yerlerinden edilen kişilerin kenti terk edemediği ve bölge sakinlerince misafir edildiği aktarıldı.
Mehili’ye giden yolların kapalı olduğu, ağır araçların çöl yolları üzerinden kente ulaşabildiği ve ekipmanları zarar gördüğü için kent hastanesinin hizmet dışı olduğu bildirildi.
Raporda ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısının hastanelerde 3 bin 922 olarak kayda geçtiği ancak 5 binden fazla kişinin öldüğünün tahmin edildiği belirtildi.
Orta Akdeniz’de etkili olan “Daniel” kasırgası, 10 Eylül’de Libya’nın doğusundaki Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine yol açmıştı.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti, sel felaketinde 6 bin kişinin öldüğünü, binlerce kişinin de kayıp olduğunu açıklamıştı.
BM: Libya’da sonuçları itibarıyla hayal bile edilemeyecek bir felaket yaşandı
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, BM Cenevre Ofisi’nde düzenlenen haftalık basın toplantısında, Fas’ta yaşanan deprem ve Libya’daki sel felaketiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Fas’ta 3 bin kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Griffiths, yetkililerle temas halinde olduklarını, arama kurtarma çalışmalarına katılmak ve koordinasyona katkı sağlamak için çabaladıklarını dile getirdi.
Griffiths, Faslı yetkililerle görüşmelere devam ettiklerini, yardım talebinin bugün veya yarın kendilerine iletilmesini beklediklerini bildirdi.
Libya’da dehşet verici bir felaket yaşandığını ve hayatta kalanlar için büyük yardımlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Griffiths, “Libya’da sonuçları itibarıyla hayal bile edilemeyecek bir felaket yaşandı. Ölenlerin sayısının 20 bine kadar çıkabileceğine ilişkin spekülasyonlar olduğunu duydum. Derne kentinden 900 bin kişi bu felaketten etkilendi, bu korkunç bir trajedi.” diye konuştu.
Griffiths, Libya’da şu anda 300 bin kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğuna dikkati çekerek, BM kuruluşları ve diğer kurumların yardım için Libya’da bulunduğunu anlattı.
Derne’ye ulaşmanın hala çok zor olduğunu kaydeden Griffiths, “Bu, iklim ve afetin birleşerek, bu korkunç duruma yol açtığı bir trajedi.” dedi.
BM Afet Koordinasyon ekibinden 15 kişinin ilk olarak Fas’a ve daha sonra Libya’daki çalışmalar için görevlendirildiğini belirten Griffiths, felakette ölenlerin bedenlerinin bulunması ve düzgün bir yerde tutulmasının önemine işaret etti.
Griffiths, hayatta kalanlara barınak, yiyecek, tıbbi malzeme ve sağlık hizmeti vermenin de hayati olduğuna vurgu yaptı.
Binlerce kişinin sel felaketinden etkilendiği Libya için 71,4 milyon dolarlık acil yardım çağrısı yaptıklarını hatırlatan Griffiths, Fas ve Libya’da afetlerden etkilenenler için psikosoyal destek sağlamanın göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
“Bunlar farklı oluşan krizlerdi ancak neredeyse aynı anda yaşandı”
Griffiths, AA muhabirinin “Fas ve Libya iki felakete tanık oldu. Sizce BM her iki felakete de aynı anda müdahale etmeye hazır mıydı? BM’nin bu felaketlere verdiği tepkiyi övebiliyor musunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Buna kesinlikle ‘evet’ diyorum. Bunlar farklı tür krizlerdi ancak neredeyse aynı anda yaşandı. Her ikisi için de büyük ve acil müdahale gerekiyor. En önemlisi, dünyanın her yerinde olduğu gibi ani başlayan felaketlerde hemen orada bulunmanızdır. Afet arama ve kurtarma ekipleri dünya genelinde 24 saat içinde orada olacak şekilde eğitilmiştir ve bizim ekiplerimiz de buna dahil.”
Griffiths, iki ülkeyle de daha fazla koordinasyon sağlamaya eşit derecede hazır olduklarını belirtti.
Ani başlayan felaketlerde ilk birkaç gün yaşanan zorluklara dikkati çeken Griffiths, travma dönemindeki karmaşıklığa tepki vermenin hükümetler ve yönetimler için çok zor olduğunu sözlerine ekledi.