Prof.Dr.Ahmet Terzioğlu yazdı: Sağlık hakkı
Yaklaşık 40 yıl aradan sonra memleketime döndüm. Yaklaşık 5 yıldır da kendi kliniğimde aktif hekimlik yapmaya çalışıyorum.
Çalışıyorum diyorum çünkü memleketimde özellikle de sağlık alanında yapılması gereken çok fazla yasal düzenleme olduğunu yaşayarak öğrendim. Yapılması gereken o kadar çok yasal düzenleme varken, yıllardır bu konuda adım atılmamış olmasını anlamak mümkün değildir. Bildiğim kadarıyla Hasta Hakları Tüzüğü en az 10 yıldır KKTC Meclisinde beklemektedir.
Sağlık hakkı, ülkelerin anayasalarında da yer alan en temel haklardandır. KKTC Anayasası’nın da 45. maddesinde yer almaktadır. Anayasada yer alan bu hakkı kullanmak için gereken ayrıntılı yasal düzenlemeler ne yazık ki bir türlü yapıl(a)mıyor.
Hasta Hakları dediğimizde “Uygun tedavi alma hakkı”, “Hastalığı ile ilgili bilgi isteme hakkı”, “Sunulacak sağlık hizmeti ile ilgili bilgi isteme hakkı”, “Mahremiyete saygı gösterilmesini isteme hakkı”, “Bilgilerin gizli tutulmasını isteme hakkı”, “Şikayet ve dava hakkı”, “Rızası olmadan işlem yapılmaması hakkı” ve “Doktorunu seçme hakkı” gibi haklardan söz edilmektedir.
Hastalar hangi uzmanlık alanının hangi hastalıklarla ilgilendiğini, ya da tersten söylersek, hangi hastalıkların hangi uzmanlık dalına dahil olduğunu bilmek zorunda değildir. Bu nedenle hastalara bu hak tanınırken, diğer yandan da, kontrol mekanizması olarak doktorlara da uzmanlık alanları dışında tedavi yasağı getirilmelidir. Yani uzmanlık alanlarının sınırları çizilmelidir. Elbette bu sınırların siyahla beyaz gibi keskin bir ayırımı olmamalı, arada gri alanlar da olmalıdır.
Hasta bilgilendirilmeli, ilgili uzmanlık alanına yönlendirilmeli ve söz konusu uzmanlık alanındaki doktorlar arasından istediğini seçebilmelidir. Yani hastaya tanınan doktorunu seçme hakkının sınırları çizilmelidir. Aksi durumda dudak ve burun dolgusu yapan diş hekimleri, göz kapağı ameliyatı yapan nörologlarla karşılaşırsınız.
Her ne kadar Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, bu uygulamayı önleme konusunda yasaların yetersiz olduğunu söylese de, kısıtlı hukuk bilgimle mevcut yasalarla bile bunu önlemenin mümkün olduğunu düşünüyorum. Sonuçta söz konusu olan halk sağlığıdır. Bir hekimin, temel tıp eğitimi ve uzmanlık eğitimi sırasında eğitimini almadığı tıbbi girişimlerde bulunması, hele de bunu para için yapması, bırakınız hukuksuzluğu, tam anlamı ile ahlaksızlıktır.
Daha çarpıcı bir örnek vereyim; Ben plastik cerrahi uzmanıyım. Kıbrıs Türk Tabipleri birliğine göre, benim hamile bir kadına kürtaj yapmamı engelleyecek herhangi bir yasa yoktur. Yani yapabilirim. Peki hastaya bir zarar verirsem? Yine Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ne göre hastanın yazılı rızasını almışsam sorun olmaz. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, haklı olabilir, yasalar yetersiz olabilir, ya da hiç olmayabilir, ki ben yukarıda da yazdığım gibi mevcut yasalarla bile buna engel olunabileceğini düşünüyorum. Diyelim ki yasalar yetersiz, peki ya etik? Ahlak? Vicdan? Hastadan alacağınız para bunları susturmaya yeter mi?
İğneyi önce kendimize batıralım, sonra çuvaldızı başkalarına batırırız.
Prof. Dr. Ahmet TERZİOĞLU
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı