Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, global ilaç krizi ve ilaç fiyatlarındaki aşırı yükselişin bilgileri dahilinde olmakla birlikte; tasarrufun toplum sağlığını etkileyecek şekilde yaşamla ölüm arasındaki çizgide yürüyen vatandaşlar üzerinden yürütülmesinin kabul edilemez bir sağlık politikası olduğunu belirtti.
K.T. Tabipleri Birliği’nden yapılan açıklama şöyle:
Son dönemlerde kanser hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçlarda ciddi bir eksiklik olduğu görülmektedir. Belirtmek isteriz ki sağlık hakkı, anayasal bir haktır ve güncel ilaçlara erişimdeki eksiklik, çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya’da yaşanmakta olan global ilaç krizi ve ilaç fiyatlarındaki aşırı yükseliş bilgimiz dahilinde
olmakla birlikte; tasarrufun toplum sağlığını etkileyecek şekilde yaşamla ölüm arasındaki çizgide yürüyen vatandaşlar üzerinden yürütülmesi kabul edilemez bir sağlık politikasıdır.
Kanser tedavileri, uluslararası bilimsel çalışmalar ve kılavuzlar nezdinde yürütülmelidir. Bu bağlamda, “alternatif ilaç, alternatif tedavi” kavramlarının aslında “daha kısa yaşam süresi, daha sık hastalık tekrarlama riski ve daha sık ölüm” anlamına geleceğini belirtmek isteriz.
Devlet, Anayasal bir hak olan sağlık hizmetlerini sunarken, her bireyin beden ve ruh sağlığını koruyarak hayatını sürdürebileceği şartları sağlamakla yükümlüdür. Toplumdaki bireylerin sağlığı için çalışmakta olan hekimlerin görevi, her bir bireyin alması gereken gelişmiş dünyadaki altın standart tedavileri hastalarına sunmaktır.
Hekimler ilaç geri ödeme kurumları değildir ve geri ödeme kurallarını belirlemezler. Hangi ilacın bakanlık tarafından karşılanacağı ve bu konu ile ilgili düzenlemeleri devletlerin ilgili kurumları belirlemekle yükümlüdür. Toplumun ve toplumu oluşturan bireylerin sağlıklı olabilmeleri ve bunun sürekliliğin sağlanması, ihtiyaç duyulan sağlık hizmetlerinin üretilmesi ve bunun için gerekli harcamaların yapılması ile yakından ilgilidir. Kamu bütçesinde israfın olduğu birçok kalem ve ek kaynak yaratmak için vergi toplanacak birçok sektör varken, sağlık gibi hayati bir alanda kemer sıkmak kabul edilemez. Biz hekimlerin, sağlıkta güncel kabul gören tedaviler yerine, hastalarımızı
kaybetmek anlamına gelecek ilaç kısıtlamalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Kıbrıs’ın kuzeyinde olmayan ekonomi ve sağlık politikalarının bedelinin, topluma ve toplum ve insan sağlığı için çalışan biz hekimlere ödetilmesine izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz.
Sağlık politikalarını belirleyen siyasal tercihlerdir. Sağlığın ve hastaların yanında olan ve hastaları bir meta olarak görmeyen sağlık politikalarını destekleyeceğimizi; etkin ve güncel tedaviler yerine, sağlık hakkı üzerinden bütçe dengesi sağlamaya çalışan siyasetin karşısında olacağımızın bilinmesini isteriz.