KTOEÖS Disiplin Kurulu üyesi Seçil Toprak, Eğitim Bakanlığı’nın Öğretmenler Günü nedeniyle AKM’de düzenlediği törende KTOEÖS adına konuşma yaptı.
KTOEÖS Disiplin Kurulu üyesi Toprak’ın konuşmasında şu ifadeler yer aldı:
Işığıyla yolumuzu aydınlatan Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözlerinin ifade ettiği anlamın neresindeyiz?
Bugün, 24 Kasım… Bugünü Öğretmenler Günü olarak kutlarken Atatürk’ün önemle işaret ettiği çağdaş, laik, bilimsel eğitimin neresindeyiz? Bugün, öğretmenin Atatürk’ten aldığı ilhamla çizdiği eğitim yolu ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve öğretmenler; hak ve özgürlükleri, demokratik, kamusal, laik ve bilimsel eğitim için verdiği örgütlü mücadelesinden dolayı cezalandırılmak istenmektedir. Her alanda, her platformda öğretmen itibarsızlaştırılmak istenmekte ve yıllarca verilen haklı mücadeleler sonucunda elde ettikleri hakları gasp edilmekte ve dahi “niteliksiz” gibi yaftalamalarla toplumun önünde küçük düşürülmeye çalışılmaktadır. 12 Eylül cunta rejiminin katlettiği aydınların üzerini örterek ilan ettiği Öğretmenler Günü’nde, Atatürk’ün adını kullanmak ve onun öngördüğü tüm tehlikelere kucak açmak bir çelişki değil midir? Bugün, bizim için bir kutlama değil, mücadele günüdür. Tüm bu olumsuz şartlar altında öğretmenin her geçen gün motivasyonunu düşürmeye çalışarak, vazgeçilmez ilkemiz olan bilimsel, laik eğitimden uzaklaşacak kararları uygulamaya koyarak ne elde etmeyi amaçlıyorsunuz?
Kıbrıs Türk toplumu, tarihi boyunca verdiği büyük ve saygıdeğer mücadelelerle varlığını sürdürmüş ve kendi yaşayışını, kültürünü ezdirmemiş; dilini, dinini, kimliğini korumuş ve tüm bunların garantisi olan değerlerinden taviz vermemiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Çünkü bu değerlerin teminatı öğretmendir. Öğretmen, değerlerimizin ve toplumsal yapımızın her türlü dönüştürülmeye çalışıldığının farkındadır. Şu da bilinmelidir ki toplumun aydınlık yüzü olan öğretmen, her türlü gericiliğin karşısında olacaktır! Kıbrıs Türk toplumunun laik, çağdaş yapısını her şeyin önüne koyan bizler; eğitime, haklarımıza yapılan saldırılara boyun eğmeyecek, bilim yolunda ilerleyecek, gelecek ve var oluş kavgası vermeyi sürdüreceğiz. Öğretmenler olarak büyük bir utanç duyuyoruz bugün. Böyle bir günde yargılanan arkadaşlarımız adına, sizin duymanız gereken utancı biz duyuyoruz. Okullarımızın fizikî yapısının iyileştirilmemesi, çocuklarımızın can sağlığının tehlikede olmasına karşı bizi bu çağ dışı binalarda ve konteynerlarda ders vermek zorunda bırakan anlayıştan utanç duyuyoruz. Her görevi, öğrencileri daha iyi bir eğitim alsın diye bıkmadan, usanmadan üzerine alan öğretmenlere hakaret edilmesinden utanç duyuyoruz.
Evet, sizlerin duyması gereken utancı biz duyuyoruz. Belki öğretmen bu kez de “utanç” dersini verir ve bugünden sonra sizler de kendinizi öğretmenin yerine koymayı başarabilirsiniz. Bugün burada plaket alacak olan ve emeklerinin karşılığı ödenemeyecek, değerli öğretmenlerimizi tebrik eder, saygılarımızı sunarız.