Toplumsal Mücadele Platformu, devlet hastanelerinde iş sağlığı ve güvenliği standartlarının eksiksiz bir şekilde uygulanması ve denetlenmesinin hem hastalar hem de çalışanlar için şart olduğunu, hemşirelere de daha sağlıklı bir çalışma ortamının sağlanmasının oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Toplumsal Mücadele Platformu, yazılı açıklamasında, Acil Durum Hastanesi’nde yaşanan olayı “trajik” olarak niteledi ve bu olayın, sağlık sektöründeki süregelen eksiklikleri bir kez daha gündeme getirdiğini kaydetti.
Bir bebeğin alkol zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmesi ve altı bebeğin entübe edilmesinin, derhal ciddiyetle ele alınması gereken bir durumu işaret ettiğine işaret edilen açıklamada, şunlar dile getirildi:
“Yapılan otopsi sonucunda, bebeğin ölümünün mamaya karıştırılan alkol nedeniyle gerçekleştiği belirlenmiştir. Bu durum, hastanedeki yönetim eksikliği ve ciddi bir ihmalin varlığını açıkça göstermektedir. İş sağlığı ve güvenliği kurallarının yeterince uygulanmadığı ve denetlenmediği ortadadır. Nitelikli sağlık, hata kabul etmeyen bir kamu hakkıdır; ancak sağlık hakkının piyasalaştırılması ile birlikte yıllardır süregelen bu sorunlar çözülmedikçe acı olayların yaşanması kaçınılmaz bir sonuç olmuştur.
KKTC Anayasası’nın 45. maddesi gereğince, devlet, herkesin beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilmesini ve tıbbi bakım görmesini sağlamakla yükümlüdür. Ancak, ne yazık ki, devlet hastanelerinde en doğal hakkımız olan sağlık hizmetine ulaşmak her geçen gün daha da zorlaşmaktadır.
Bu nedenle, iş sağlığı ve güvenliği standartlarının eksiksiz bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi şarttır. İş sağlığı ve güvenliği (İSG) yasasının gerekliliklerinin titizlikle yerine getirilmesi, hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için temel bir adım olmalıdır. Ayrıca, hemşirelerin aşırı çalışma koşullarının gözden geçirilmesi ve daha sağlıklı bir çalışma ortamının sağlanması da oldukça önemlidir.”
Açıklamada, yaşanan bu sorunların büyümesinin, hiçbir suçu olmayan insanları, bebekleri ve bu aileleri derinden yaraladığıma işaret edilerek, alkolün su şişesinde muhafaza edilmesi ve mamaların bulunduğu odada saf alkolün bulundurulmasının “bir anlık dalgınlıkla” açıklanamayacağı belirtildi.
“Bu, ilgili denetimlerin yapılmaması ve daha birçok düzensizliğin getirdiği bir sonuçtur” denilen açıklamada, bu tür acı olayların bir daha tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin bir an evvel alınmasının büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Sağlık Bakanı, Çalışma Bakanı ve ilgili otoritelerin derhal harekete geçmesini ve sorunun köklü çözümü için adımlar atmaları gerektiği belirtilen açıklamada, “Yetersiz yönetim ve denetim eksikliklerinin giderilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş sağlığı güvenliği standartlarının titizlikle uygulanması için acil önlemler gerekmektedir” denildi.
Açıklamada, “Bu adımları atamayacaklarsa ya da atamıyorlarsa, bulundukları makamları daha fazla işgal etmemelidirler. Sağlık Bakanlığı ve hükümet, bu korkunç olayı tetikleyen tüm eksiklikleri giderecek, sorumluları cezalandıracak bir kararlılık içinde olmalıdır. Eğer bunu yapamıyorlarsa, istifa etmelidirler” ifadeleri de kullanıldı.
Mücadeleye destek veren örgütler şöyle:
“Akova Kadınlar Derneği, Alkış Kültür Sanat Derneği, Anonim Gençlik Örgütü, Bagımsız Gençlik Derneği BAGEP, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, CTP Kadın Örgütü, DAÜ-KAEM, DAÜ-SEN, EL-SEN, Gazimağusa İzci Örgütü, Geçikale Kadınlar Birliği, GÜÇ-SEN, HP, Kadın Eğitimi Kollektifi, KAMU-SEN, Kıbrıs Polifonik Korolar Derneği, KTAMS, KTÖS, KTÖES, KUİR, Larnaka Türk Kadınlar Birliği Derneği, MAGEM, Mağusa Gençlik Birliği, Mağusa İnsiyatifi, Mağusa Kadın Merkezi, MASDER, MKD, Mormenekşe Çağdaş Kadınlar Derneği, Mormenekşe Kadınlar Birliği, Mülteci Hakları Deneği, Özgür Sanat Tiyatro ve Kültür Derneği, Sol Hareket, TDP – Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi, Toplumsal Varoluş Derneği, Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği, Yeniboğaziçi Kadınlar Derneği.”
(EMR/