Stadyum programına konuk olan Koç, “Türk futbolu her anlamda çökmüş vaziyette. Federasyonun yönetiliş biçimi açısından, kulüplerin yönetilmesi açısından, finansal anlamda, gençlere verilen süre, spor medyası, bütün değer zincirlerinin baştan aşağı yapılanması lazım” dedi.
“Bu borçların ödenmesi mümkün değil”
“Buradaki esas amacımız Türk futbolunun finansal sıkıntıları, yeniden yapılandırma süreci, bizim neden buna karşı olduğumuz ve Fenerbahçe Kulübü’nün genel bakış açısını anlatmak. Uzun vadeli bakıldığında yeniden yapılandırma sistemi çökecek. Sayın Nihat Özdemir’e ve Cumhurbaşkanımıza söyledim. Bu borçların ödenmesi mümkün değil. Devletin futbola yardım etme zorunluluğu yok. Yapılan model, üç büyük kulüp için çare değil. Hepimiz biliyoruz ki 5. yıl geldiği zaman, bunun ödenmesi mevcut yükümlülüklerle mümkün değil. Beş sene sonra tekrar takla attırılacak, yani tekrar uzatılacak. Oyun oynanırken kural değişmez diyorlar ama, 1-2 sene içinde zaten mecburen değişecek. Bugün bunu söyleyenler o zaman ne diyecek?”
“Kulüpleri sadece bankacı gözüyle yönetemezsiniz”
“FFP ne yazık ki ülkemizde netice vermedi. Hatta Türkiye’de kulüpler ters istikamette gitti. UEFA cezalandırmak için orada değil, yardımcı olmak için orada. Bizim sistemimizde ise öyle değil. Kulüpleri sadece bankacı gözüyle yönetemezsiniz. Burada futbol aklı da olmalı.”
“Türk futbolu her anlamda çökmüş vaziyette”
“Talimatname 31 Mart 2019’a yetişmiş olsaydı, bugünkü harcama limitlerini 1 Haziran 2019’da bilecektik. Türk futbolu her anlamda çökmüş vaziyette. Federasyonun yönetiliş biçimi açısından, kulüplerin yönetilmesi açısından, finansal anlamda, gençlere verilen süre, spor medyası, bütün değer zincirlerinin baştan aşağı yapılanması lazım. Talimatname geç kaldı. Bir önceki federasyon görevini doğru yapabilseydi, bu harcama limiti, 1 Haziran’da açıklanabilseydi herkes ayağını yorganına göre uzatacaktı. Limitler açıklanmadığı için har vurup harman savurmadık. İki sezonda 94 milyon zarardan 71 milyon Euro’ya indik. Biz de farkındayız. Talimatname olmasa da önlemlerimizi alacaktık.”
“Bu model 3 büyük kulübün ihtiyacını karşılamıyor”
“1.5-2 milyona sol bekimi alacağım. Şampiyonluk ihtimalimi artıracağım. Yapamıyorum. Eldekileri de çıkaramıyorum, alamam diye. Geliştirilen yapılandırma modeli tüm kulüplere uymuyor. Burada bir müzakere süreci yok. Bu model 3 büyük kulübün ihtiyacını karşılamıyor. Ziraat Bankası, ‘En doğru siz davranıyor, olmayacak bir şeye imza atmıyorsunuz’ diyor. Bunu imzaladığın an temerrüte düşüyorsunuz. Temerrüt şartları o kadar ağır ki, bir spor kulübünün yönetim kurulunun kendi başına karar verebileceği bir karar değil bu çünkü kulübün sahibi biz değiliz.”
“Sözleşmeye imzayı attığın an olmayacak duaya amin diyorsun”
“Bu sistemde anaparayı bırakın, faiz ödemeleri geldiğinde bile sıkışma yaşanacak. Sözleşmeye imzayı attığın an olmayacak duaya amin diyorsun. Şartları yerine getiremediğinde ise burada ifade edemeyeceğim çok ağır yaptırımlar var. Bizim ihtiyacımız, üç yıl anapara faiz ödemesiz 880 milyon TL üzerinden 10 yıllık bir yapılandırma olarak karşımıza çıktı. Bizden beklenen, başkalarının dağ gibi yaptığı borçlardan bizim sorumlu olmamız. Geçmiştekiler sorumlu olmayacak. Olacak iş değil.”
“Balonu patlatmak değil, yavaş yavaş havasını indirmek gerekiyor”
“Kulüplerin denk bütçeye gelmesi lazım. 3 senelik planda önceliğimiz bu. Daha sonra kalan 7 senede kar eden bir kuruluş amacıyla yavaş yavaş borçları ödeyecek duruma gelmemiz lazım. Balonu patlatmak değil, yavaş yavaş havasını indirmek gerekiyor. Avrupa’da rekabetçi olabilmemiz için mevcut sorunları çözmemiz lazım. Büyük kulüplerin müthiş kamu borçları var. Bunların da finansal borçlar mantığında yeniden yapılandırılması gerekiyor.”
“Türk futbolu topyekun yeniden yapılanmalı”
“Türk futbolu topyekun yeniden yapılanmalı… Spor Bakanımız her şeyin farkında ve kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmak istiyor. Federasyon’da; işten anlayan liyakat bazlı kişiler yer almalı. Biz federasyona kimseyi önermedik. Üç büyükleri temsil eden insanlar vardır. Son dönemlerde biz isim vermedik. Seçme imkanımız da yoktu. Olmaması gereken insanlar olduğunu söyledik.”
“Dört büyük kulübün başkanını çağırın, oturalım burada, konuşalım”
“Ana paralar ödenmeye başladığı zaman harcama limitleri eksi olarak çıkacak. Mesela eksi 1 milyar TL. Herkes bu konuda hemkifir. Dört büyük kulübün başkanını çağırın, oturalım burada, konuşalım. Kapıda ilk biz oluruz. Artık masada oturmamız lazım. Dört büyük kulüp başkanı toplanalım bir masanın etrafında, mali konuları da konuşalım. Kamuoyunu, içerisinde bulunduğumuz durumu ortaya koymak adına aydınlatalım. Yapın çağrıyı, ilk olarak kapıda Fenerbahçe olacaktır. Biz ‘Kral çıplak’ diyoruz. Onlar ‘Değil’ diyor. Sayın Mustafa Cengiz olur, diğer başkanlar da olur. Her ortamda canlı, cansız her kanala çıkmaya razıyız. Hatta bunu; Fenerbahçe Kulübü olarak gönülden arzu ediyoruz.”
“%40 gibi bir talebimiz olmadı”
“%40 gibi bir talebimiz olmadı. TFF Başkanımız lütfen çıkıp söylesin, böyle bir talebimiz oldu mu yoksa olmadı mı? Olmadı çünkü. Bizim toplantımız olmamıştı. Kamuoyu baskısı, algı operasyonu… Bir medya grubu bunu işliyor. Yakında eksi harcama limiti çıkacak. Harcama limitinin kendisi eksi çıkacak. Biz şimdi limitin üstündeyiz diye eksi çıktı. Bundan sonra harcama limiti eksi çıkacak. Federasyonda harcama limitinin nasıl hesaplandığını bilmeyen var. 2+2 burada 4 etmiyor.”
“Türkiye para kazanacağın bir yer değil”
“Türkiye’de artık yıllık 3 milyon euro, 4 milyon euro gibi ücret ödemeleri imkansız. İsim vermeyeceğim ama yurt dışında 700-800 bin euroya oynayan oyuncu buraya 3-3.5 milyon euro’ya geliyordu. Menajerler de artık bilecek; Türkiye para kazanacağın bir yer değil.”
Kaynak: TRT SPOR