Gökbilimciler ilk defa radyo teleskop kullanarak (“süper gezegen” ismiyle de bilinen) soğuk bir kahverengi cüce keşfetti.
Kahverengi cüceler devasa boyutlarda, Jüpiter’in 15 ila 75 katı kütleye sahip ve Güneş Sistemimizdeki bazıları gibi gazdan oluşan gökcisimleridir. Bu gökcisimleri parlama biçimleri açısından sıklıkla “başarısız yıldızlar” şeklinde de isimlendirilir.
Yıldızlar kendi ışıklarını üreterek parlarken gezegenler ışığı yansıtarak parlar. Çok büyük olsalar da kahverengi cüceler, isimlendirilmelerinin aksine yıldızların parlamasına neden olan hidrojenin helyuma nükleer füzyonunu sağlayamaz.
BDR J1750+3809 ve “Elegast” (İngilizce şık, zarif anlamlarına gelen “elegant” sözcüğünün gaz devi olması nedeniyle gaz anlamına gelen “gas” sözcüğüyle birleştirilmesinden türetilmiş kelime. -çn.) isimleri verilen kahverengi cüce, radyo dalgası gözlemleriyle saptanan ilk yıldızdan küçük gökcismi oldu. Bu gökcisimleri genellikle kızılötesi gökyüzü araştırmalarıyla tespit ediliyor.
Her ne kadar kahverengi cücelerde füzyon tepkimeleri gerçekleşmese de Jüpiter’le benzer şekilde radyo dalgaboylarında ışık yayabiliyorlar. Elektron gibi yüklü parçacıkların ivmelenmesi radyo dalgaları ve auroralar gibi ışımalara yol açabiliyor.
Radyo dalgası salımı sadece az sayıdaki kahverengi cücede tespit edilmişti ve bunların hepsi öncesinde kızılötesi araştırmalarla keşfedilmişti.
Bu kahverengi cücenin radyo teleskoplar aracılığıyla keşfedilmesi, astronomların kızılötesi araştırmalarda bulmak için çok soğuk ve soluk olan gökcisimlerini de saptayabileceklerini gösterdi. Bu başarı, serbest dolaşan gaz devi ötegezegenler gibi farklı nesnelerin saptanmasının kapılarını açmış oldu.
Çalışmanın başyazarı, Hollanda Radyo Astronomi Enstitüsü’nden (ASTRON) Harish Vedantham şunları söyledi:
Kendimize şunu soruyorduk: ‘Neden radyo teleskoplarımızı kataloglanmış kahverengi cücelere doğrultuyoruz?’
Sadece gökyüzünün geniş bir resmini çıkartalım ve bu nesneleri doğrudan radyo dalgasıyla keşfedelim.
Elegast Avrupa’daki Düşük Frekans Anten Dizisi (LOFAR) teleskobundan elde edilen veriler kullanılarak keşfedildi ve ardından Hawaii’deki Mauna Kea dağının tepesindeki teleskoplarca doğrulandı.
Vedantham’ın başyazarı, astronom Michael Liu ve yüksek lisans öğrencisi Zhoujian Zhang’ın yazarları olduğu yeni araştırmanın makalesi, 9 Kasım’da Astrophysical Journal Letters’de yayımlandı.
Liu şunları söyledi:
Bu çalışma bir yıldızın yakınında olmadan gezinen en soğuk nesneleri bulmak için tamamen yeni bir yöntem sunuyor. Diğer türlü bunlar son 25 yılda kullanılan yöntemlerle keşfedilmek için çok soluklar.
Bu keşif astronomların ötegezegenlerin manyetik alanlarını ölçmesine de yardım edebilir. Çünkü soğuk kahverengi cüceler, bilim insanlarının radyo teleskoplarla gözlemleyebileceği ötegezegenlere en çok benzeyen gökcisimleri.
Bu nedenle yeni yöntem, atmosferik özelliklerini ve farklı dünyaların evrimini belirlemek için çok önemli olan diğer gezegenlerin manyetik alanına yeni bir pencereden bakılmasını sağlayabilir.
Kaynak: Independent Türkçe