Kedi eğitmekle ilgili bildiğiniz her şeyi unutun: Uzmanlara göre hepsi yanlış
Evcil hayvan eğitiminden bahsedince genellikle akla ilk önce pek çok davranışın öğretilebildiği köpekler geliyor ve kedilerin tamamen farklı olduğu düşünülüyor. Peki gerçekten de öyle mi?
National Geographic’in haberine göre, kedi eğitimi üzerine yazan Sarah Ellis, kedilerin “bağımsız ve tamamen özgür iradeye” sahip olduğu için eğitilemez sanıldığını söylüyor:
Fark etmedikleri aşikar şey şu ki, aslında kedilerini fark etmeden her gün eğitiyorlar.
Ne yazık ki kötü bir haberimiz var: Kedinizi sıklıkla, istediğinizin tam tersi şekilde eğitiyorsunuz. Mutfak tezgahının üzerinde gezindiğinde veya koltukları tırmaladığında kaç kere “hayır, yapma” diyerek azarladığınızı düşünün ve buna rağmen nasıl da ısrarla devam ettiklerini… Öğrenmiyor gibi görünüyorlar ama bunun basit bir sebebi var.
Kaliforniya Üniversitesi, Davis’teki Veterinerlik Fakültesi’nden doktora sonrası araştırmacısı Mikel Delgado’e göre ona kızmanız bir “ödül”. Siz azarladığınızı düşünüyorsunuz ancak farkında olmadan kediyle ilgileniyorsunuz ve bu bir kedinin zihninde hiç yoktan iyi.
Eğitimin en temel ilkesi, bir davranışın hayvanın hoşuna giden bir şekilde sonuçlandığı durumda, o şeyi yapmaya devam edeceğini söylüyor.
Delgado bu nedenle bu ilkeyi aleyhinizde uygulamayı bırakmanızı öneriyor ve şu tavsiyede bulunuyor:
Beğendiniz davranışları ödüllendirin, hoşunuza gitmeyenleri görmezden gelin.
Böyle bir eğitim çok daha etkili bir iletişim kurmanızı ve hatta belki kedinizin de sizinle iletişime geçtiğini fark etmenizi sağlayabilir.
Yaygın kanının aksine Eylül 2017’de hakemli bilim dergisi Current Biology’de yayımlanan bir araştırma, kedilerin sosyal becerilerinin yüksek olduğunu ve insanlara bağlılık geliştirebildiklerini deneylerle göstermişti.
Bu yüzden Delgado, kedilere koltukları tırmalamamayı öğretmeye çalışmak yerine tırmalama tahtası gibi başka bir şey verilmesi gerektiğini düşünüyor ve şunları söylüyor:
Kedim bir ödül istediği zaman tırmalama tahtasına gidiyor ve patisini üzerine koyarak bana ‘Hey, bana bunun için bir ödül verecek misin?’ der gibi bakıyor.
İstenmeyen davranışları görmezden gelmeye başladığınızda, eğitmenlerin “sönümlenme patlaması” ismini verdiği sürecin geçmesini sabırla beklemeniz gerekiyor.
“Mesela kedinizi gece yarısı beslemeyi bırakırsanız, muhtemelen daha yüksek sesle miyavlamaya ve yüzünüzün üzerinde gezmeye başlar” diyen Delgado, kedinin ilk başta çok daha fazla uğraştıracağını ve tepki vermemek konusunda kararlı durulması gerektiğini dile getiriyor.
Ellis ise kedinizi eğitmeye, çağırdığınızda gelmesini öğretmekle başlamanızı tavsiye ediyor. Buna göre, kedinizden birkaç metre uzakta durmalı ve dikkatini çekmek için ismini söylemeli, ardından da elinizle bir ödül maması uzatırken “gel” demelisiniz.
Gerekirse ödül mamasını uzatarak ve ardından yavaşça kendinize yaklaştırarak kedinizin takip etmesini sağlamalısınız. Kediniz çağrınıza istikrarlı tepkiler verene kadar devam edebilir ve ardından gittikçe daha uzaktan çağırabilirsiniz.
Bir kez kendinize inandırdığınızda, kedinize tırnak makasından kaçmaması ya da taşıma çantasına gönüllü olarak girmesi gibi daha zor ancak faydalı davranışları öğretmeye başlayabilirsiniz.