Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) “2021 1. Çeyrek Ekonomi Bülteni”ni kamuoyu ile paylaştı.
KTTO Başkanı Turgay Deniz, “2021 1. Çeyrek Bülteni”nin Ocak, Şubat, Mart aylarında yaşanan gelişmelere bağlı olarak “KKTC ekonomisinin bir fotoğrafını çektiğini” kaydetti.
KTTO tarafından, Digi Veri Araştırma Merkezi’nin işbirliğiyle hazırlanan bültende, küresel ekonomi, KKTC, Türkiye ve GKRY’deki makroekonomik gelişmelere yer verildi.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan KTTO Başkanı Deniz, oda tarafından hazırlanan Ekonomi Bülteninin üçüncü sayısını kamuoyu ile paylaşmak için bu toplantıyı düzenlediklerini söyledi.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak ekonomik verilerin izlenmesi konusuna büyük önem verdiklerini ifade eden Deniz, bu sayede kısa ve orta vadede ülke ekonomisini iyileştirmek için hangi alanlara yoğunlaşılması gerektiği konusunda daha kolay politika önerileri geliştirebileceklerine inandıklarını söyledi.
7 ANA BAŞLIK
2021 1. Çeyrek için hazırlanan Ekonomi Bülteninin yedi ana başlıktan oluştuğunu belirten Deniz, şöyle devam etti:
“Yönetici Özeti başlığı altında, bültendeki veri ve analizlerin kısa bir özetine yer veriliyor.
İkinci başlıkta, Küresel Ekonomik Görünüm değerlendiriliyor.
KKTC, Türkiye ve GKRY Ekonomilerinin Görünümü başlığında, KKTC başta olmak üzere karşılaştırmalı olarak üç ekonominin büyüme, istihdam, dış ticaret dengesi, enflasyon, bütçe, bankacılık ve turizm verilerine yer veriliyor.
Dördüncü başlıkta ise KKTC, Türkiye ve GKRY’nin son dönemde işletmelere ve çalışanlarına sunduğu destekler özetleniyor.
Beşinci başlıkta piyasalarda 2021 1’inci Çeyrekte yaşanan gelişmelere yer verilirken altıncı başlıkta ise KKTC, Türkiye ve GKRY’nin yapısal reform ajandaları değerlendiriliyor.
Son olarak yedinci başlıkta ise yine 2021 1’inci Çeyrekte KTTO tarafından gündeme getirilen bazı politika önerileri paylaşılıyor.”
KÜRESEL EKONOMİ
Bülteninin içeriğinden de bahseden Deniz, şunları kaydetti:
“Küresel ekonomi 2021 yılına da devam eden korona virüs baskısı altında girmiştir.
Gelişmiş ekonomilerde devam eden destekleyici tedbirlerin küresel ekonomik toparlanmaya destek sağlaması beklenmektedir. IMF, OECD ve Dünya Bankası’nın yayımladıkları raporlarda 2021 yılında küresel büyümenin sırasıyla %6, %5,6 ve %4 olacağı tahmin edilmiştir.
Ancak, toparlanma hızının ülkeler arasında farklılık arz edeceği görülmektedir.
Mevcut gelir düzeyleri ve olanakları itibarıyla gelişmiş ekonomiler Kovid-19 krizinin yol açtığı ekonomik tahribata, daha güçlü ve doğrudan desteklerle cevap vermektedirler.
Özellikle gelişmekte olan ülkeler için 2021 yılının “yelkenleri doğru ayarlamak” adına bir imkân sunabileceği değerlendirilmektedir.
Yapısal reformların hızlandırılması, Kovid-19 kaynaklı kayıpların hızla yerine getirilmesini sağlayabilecektir.”
YÜZDE 11.04 KÜÇÜLME
Deniz, birçok ülkede olduğu gibi başta turizm ve yükseköğretimdeki kayıplardan kaynaklı olarak KKTC ekonomisinin de salgından derin bir şekilde etkilenmeye devam ettiğine işaret ederek, KKTC ekonomisinin 2020 yılı sonunda yüzde 11,04 civarında küçüleceğinin tahmin edildiğini, işsizlik oranının, 2020 yılında, pandeminin de etkisiyle, 9 yıl sonra ilk defa yüzde 10,1 ile çift hanelere çıktığını, genç işsizlik oranının ise 2020 yılında yaklaşık yüzde 10 puan artarak yüzde 29,3’e yükseldiğini, 2020 yılında enflasyon oranının yüzde 15,03 olduğunu anımsattı.
2021 1’inci Çeyrekte yıllık enflasyonun yüzde 13,97’ye düşse de Mart ayında dövizde tekrar görülen artışın, petrol başta olmak üzere emtia fiyatları ve gıda fiyatlarının artmaya devam etmesinin, önümüzdeki dönemde enflasyonun yukarı yönlü olmasına ilişkin beklentileri artırdığına işaret eden Deniz, şöyle devam etti:
“KKTC kamu yönetimi mahalli gelirlerinin yerel giderlerini karşılama oranı 2018 yılında %101 seviyesine çıkarken 2019 yılında %96, 2020 yılında ise %87 seviyesine kadar gerilemişti.
2021 yılı birinci çeyreğinde ise bu oran %92,28 olarak gerçekleşmiştir.
2020 yılında ilk üç ayda 133 milyon fazla veren KKTC yerel bütçesi 2021 yılının aynı döneminde 135 milyon açık vermiştir.
Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2020 yılında da artmaya devam etmiştir.
Pandemi döneminde ekonomik faaliyetlerin aksaması nedeniyle özel sektör işletme kredilerine ağırlık vermiş ve 2020 yılında işletme kredileri %36,9 artmıştır.
Hanehalkının ise gelir kaybına uğraması ve harcamalarının azalması neticesinde tüketici kredileri azalmış ancak tasarruf mevduatları dövizin de artmasının kısmi etkisiyle 2020 yılında %25,3 artmıştır.
Diğer ülkelerde olduğu gibi turizm sektörü KKTC’de de zor bir yıl geçirmiştir.
2021 yılı ilk çeyreğinde gelen yolcu sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %99,2 azalmıştır.
2021 yılı birinci çeyrekte Türkiye Cumhuriyeti ile 2021 yılında tamamlanması öngörülen ve 12 maddelik bir eylem planı ihtiva eden ‘2021 Yılı T.C. Hükümeti ile KKTC Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’ imzalanmıştır.
Söz konusu anlaşmada KKTC tarafının taahhütleri 2021 Yılı Eylem Planını hayata geçirmek ve 2022 yılını kapsayacak ekonomik program teklifini en geç Ekim 2021 tarihine kadar hazırlamak şeklinde belirtilmiştir.
Anlaşma kapsamında bütçe açığı için ayrılan kaynağın yerel giderlerde tasarruf yapılmaması durumunda yeterli olmayacağı ve altyapı ile reel sektör için ayrılan kaynağın hızlı bir şekilde ekonomiye aktarılmasının pandemi döneminde oldukça önemli olduğu değerlendirilmektedir.”
POLİTİKA ÖNERİLERİ
Deniz, 2021 1. çeyrekte oda tarafından gündeme getirilen ve bültende yer verilen politika önerilerinden bazılarını dile getiren Deniz, şunları kaydetti:
“Aşılama, salgını sona erdirmenin, sürdürülebilir ve hızlı ekonomik iyileşme sağlamanın en iyi yoludur. Bu nedenle aşı temini konusunda daha aktif olunması gerekmektedir. Aşı temininin Türkiye üzerinden yapılması koşuluyla mümkün olan her türlü yolla KKTC’ye getirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
Daralan dış talebi canlandırmak üzere, pandemi ile ilgili gerekli tedbirlerin de alınarak;
Tüm sınır kapılarının Kovid-19 salgını öncesi koşullar temelinde açılması,
KKTC’den konut satın alan yabancıların ülkeye girişlerinin kolaylaştırılması,
Ülkeye 1 milyon Euro ve üzerinde kaynak getirerek yatırım yapacak yabancıların şirket kurma ve talep etmesi halinde vatandaşlık işlemlerinin hızlandırılması,
‘Öğrenci Dostu Ada’ Projesinin yaygınlaştırılması gerekmektedir.”
ÖNERİLER
Deniz, KTTO’nun bültende yer verilen diğer politika önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
“Salgın ortamında istihdamın korunmasına yardımcı olmak amacıyla uygulamaya giren sosyal sigorta işveren prim desteğinin, çalışan sayısı gözetilmeksizin 2021 yılının sonuna kadar uzatılması ve yerel işgücünün niteliğini artırmak ve kalifiye işgücü ihtiyacının karşılanmasına yönelik eğitim imkânlarının geliştirilmesi.
Kamu yönetiminin etkinliğini ve verimliliğini artırarak, özel sektör işletmelerinin çalışmalarını kolaylaştırmak gereken bu dönemde, kamuda yaz aylarındaki çalışma saatlerini gün içine yayarak, sabah mesaisini 08.30-12.30; öğleden sonra mesaisini ise 13.30-16.30 arasında olacak şekilde düzenlenmesi.
Döviz kurlarının yükselmesi mal ve hizmet üretim maliyetlerinde artışlara neden olarak özellikle fiyat oluşumlarını etkilemekte ve pahalılığa neden olmaktadır. Kur artışları, gelirleri TL ve yükümlülükleri döviz olan işletmelerde daha da hissedilmektedir. Dövizin yükselmesine yönelik;
Tüm gümrük işlemlerinde döviz kurunun 2021 yılsonuna kadar uygun bir kura sabitlenmesi,
Döviz cinsinden yapılacak kira sözleşmelerdeki stopaj oranının %15; TL ile yapılacak sözleşmelerdeki stopaj oranın %5 olması, Hâlihazırda antrepolarda bulunan malların gümrük işlemlerinde malların antrepoya alınma tarihindeki döviz kurunun uygulanması, Türkiye’den KKTC limanlarına sefer yapan gemilerin liman giriş-çıkış ücretlerinin ve kıyı emniyeti ücretlerinin ABD doları yerine Türk Lirası ile yapılması.
Vergi Usul Yasasında yapılacak bir değişiklikle kur gelirlerinin vergilendirilmemesinin sağlanması.
KKTC ekonomisinin salgın sonrasında taşınabilmesi, turizm, yükseköğretim, ticaret ve pazarlama faaliyetleri ile birlikte her türlü ekonomik faaliyetin verimli hale gelebilmesi haberleşme alt yapısının yenilenip çağdaşlaştırılması ile mümkün olabilecektir.
Bu bağlamda haberleşme alt yapısının fiber optik kablo kullanılarak yenilenmesi ve e-devlet projesinin tamamlanması hayati önem taşımaktadır. Fiber-optik altyapısının çok hızlı bir şekilde kamu-özel işbirliği yönetimiyle tamamlanması gerekmektedir.
Fonların kaldırılması ve ülke ekonomisi için katma değer yaratan yerli üretim alanlarında üreticilerin girdi maliyetlerinin ucuzlatılması, pazarlama ve dış satım süreçlerinde süreli olarak desteklenmesi.
Amortismana bağlı ekonomik kıymetlerin katma değer vergisinin bunların aktife girdiği veya kullanılmaya başlandığı vergilendirme döneminde bir defada indirim konusu yapılması.
Enerji yönetiminin daha verimli hale getirilmesi ve enerji politikalarının şeffaf ve doğru bir şekilde yürütülüp uygulanabilmesi için Enerji Üst Kurulunun kurulması.
Anımsanacağı üzere öncesinde %50 olan yatırım indirim oranı 21 Kasım 2018 tarihinde %10’a düşürülmüş, ardından 19 Mart 2019 tarihi itibariyle %20 olarak düzenlenmiştir. Ayrıca maliyet bedelinin yılın başındaki asgari ücretin 20 katı olma şartı getirilmiştir. Salgın döneminde yatırım indirimlerinin yatırımları teşvik edecek şekilde en az % 50’ye yükseltilmesi ve maliyet bedeli şartının kaldırılması.”