Özersay: Şuanda herkes ülkedeki kötü yönetimin mağdurudur
ÖZERSAY: HALKA HİZMETE HÜKÜMETTE DEVAM EDECEĞİZ
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, önümüzdeki dönemde de küresel krizlerle yüzleşmeye devam edeceğimizi, eğer devleti ayakta tutmak istiyorsak, eğer halkı ayakta tutmak istiyorsak, ekonomide, sağlıkta ve eğitimde iyi bir yönetim kurmak zorunda olduğumuzu belirtti.
HP’nin hükümette bulunduğu dönemlerde gerek bakanlıklarında, gerek yönettiği kurumlarda, gerekse de pandemi sürecini iyi yönettiğini, 23 Ocak seçimlerinden sonra da bunu sürdüreceklerini söyledi.
Ülkede krizlerin yönetilemediği, ekonominin dibe vurduğu, meclisi çalışamaz hale geldiğini ve Halkın Partisi’ne düne göre bugün çok daha fazla ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kudret Özersay, “Çünkü Halkın Partisi bu halkın hak ve çıkarlarının sigortasıdır. Bu memlekete sahip çıkan partidir. Halkı yalnız ve yarınsız bırakmayacak partidir” dedi.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudet Özersay Genç TV’de yayınlanan Mustafa Alkan’ın sunduğu Er Meydanı Programında parti başkanlarının katıldığı programa konuk oldu.
HP Genel Başkanı Özersay, UBP Genel Başkanı ve Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu’nun programa katılmamasını eleştirerek, partiyi temsilen eleştirilere cevap verme anlamında da genel sekreterin programa katılabileceğini söyledi.
23 Ocak’ta yapılması konusuyla ilgili de görüş bildiren Özersay, seçimin geçen yıl Ağustos ayında yapılması gerektiğini söylediklerini ve meclise önerge de verdiklerini belirtti.
Özersay, o dönemde seçim yapmak için koşulların da daha uygun olduğunu anlatarak, ekonomik yıkım içinde ve pandemi koşullarının daha ağır olduğu bu günlerde seçim yapma durumunda bırakıldıklarını ifade etti.
Özersay, bunun sebebi olarak, UBP kurultayı ve bundan önceki başbakanın kendi siyasi kariyeri çerçevesinde yapmış olduğu değerlendirmeden dolayı buraya gelindiğini söyledi. 23 Ocak’ta yapılacak seçimin diğer bir yandan varoluşsal bir önemi olduğuna dikkat çeken Özersay, dünyadaki verileri okumamız gerektiğini, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre bu ve benzeri salgınların devam edeceğini belirtti. Özersay, “Önümüzdeki günlerde bizi bu ve buna benzer krizler bekliyor. Sadece KKTC’yi değil, dünyayı bekliyor” dedi.
“ŞU ANDA HERKES ÜLKEDEKİ KÖTÜ YÖNETİMİN MAĞDURUDUR”
Ekonomi açısından da sadece Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesi değil, dünya ekonomisinde genel bir arz talep dengesinde bozulma olduğunu ifade eden Özersay, “her şey yerinden oynamış durumda” dedi.
Özersay, ekonomi, sağlık, eğitim dikkate alındığında, ülkenin iyi yönetilmediğini, o nedenle de bu krizlerin dünyadan daha derinden yaşandığını anlatarak, ülkeyi ayakta tutmak istiyorsak, eğitimde, ekonomide, sağlıkta iyi bir yönetim kurulmasının şart olduğuna dikkat çekti. Özersay, “Şu anda herkes ülkedeki kötü yönetimin mağdurudur” şeklinde konuştu.
“GEÇEN BİR YILDAN DERS ÇIKARMALIYIZ”
Akaryakıt benzin kuyruğu gibi bir mağduriyeti HP’nin hükümette olduğu dönemde halka yaşatmadıklarına işaret eden Özersay, akaryakıt arzının sağlanamamasını eleştirerek, bunu da hükümetin krizi yönetememesine bağladı.
Özersay, özellikle son bir yılda, azınlık hükümetinin halka yaşattıkları dikkate alındığında, 23 Ocak seçiminin varoluşsal bir anlam ifade ettiğini yineledi. İstikrarlı, uzun ömürlü hükümetler kurmak için çaba ortaya koymaları gerektiğini belirten Özersay, geçen bir yıldan da herkesin, toplumun ders çıkarması gerektiğini söyledi.
Vatandaşın da iradesini sandığa yansıtasının önemine dikkat çeken Özersay, bu seçimin sonucunda istikrarlı bir hükümet kurulmasıyla daha iyi yönetim daha iyi bir ülkenin mümkün olduğunu kaydetti.
“HP, SAĞLIK KRİZİNİ İYİ YÖNETTİ, İYİ YÖNETİR”
Programda, sağlıkla ilgili konuşan Özersay, “Sağlık krizini nasıl ki başlangıçta iyi yönettik. Bundan sonra oluşacak sağlık krizlerini, HP’nin içinde olacağı hükümetler iyi yönetir” dedi.
Özersay, pandeminin ilk haftalarında ülkedeki sağlık krizinin iyi yönetilmemiş olması halinde, diğer ülkelerdeki gibi binlerce insanın ölebileceğini ifade etti. HP’nin bu krizi iyi yönetmeye çalışırken, kamuoyuna sağlıklı, düzgün, anlaşılabilir bilgi vererek ve kamuoyunu yanında tutarak bu krizin ilk haftalarını iyi yönetebildiğini kaydetti.
“EKONOMİK YIKIMA DUR DEMEMİZ GEREKİR”
Ekonomik konulara da değinen Özersay, geçmişten ders çıkarıp geleceği konuşmanın gerektiğine dikkat çekerek, “Madem ki bir ekonomik krizle karşı karşıyayız, ekonomik yıkıma ‘dur’ dememiz gerekir” dedi.
Özersay, HP olarak dört maddelik iyileştirme paketi ortaya koyduklarının altını çizerek, halkı bu pahalılıktan korumak, zamların önüne geçmek, en azından dizginlemek zorunda olduklarını ifade etti. Özersay, temel tüketim maddeleri, temizlik ürünleri, ilaç gibi ürünlerde, fonu, vergiyi, KDV’yi belirli bir süreliğine sıfırlama, çıplak fiyat üzerinden vergilendirme yapılması, bunun yanında belli ürünlerde Fiyat İstikrar Fonu kullanılması önerilerinden söz etti.
Özersay, “Tüp gazın fiyatından da öte tüp gaz bulamaz hale geldik. Tarihte ilk kez akaryakıt kuyrukları ile karşı karşıyayız. Çünkü hükümet hiç bir krizi yönetemediği gibi bu krizleri de yönetemiyor” diye konuştu.
“Biz halk için varız, gençler için varız. Türk Lirası’nın döviz karşısında erimesiyle birlikte dar gelirli ailelerin çocuklarının artık bir daire sahibi olması dahi imkansız hale gelmiştir” diyen HP Lideri Özersay, bu dönemde Halkın Partisi olarak 3 ayaklı, gençleri konut edindirme politikası ortaya koyarak bu sorunu çözeceklerine dikkat çekti.
Kudret Özersay sözlerine şöyle devam etti:
“ENGELLİ İSTİHDAMI KONUSUNDA YASANIN DOĞRULTUSUNDA ADIM ATACAĞIZ”
“Bu ülkede engelli bireylerin istihdamına yönelik bir yasa var, bu yasaya göre engelli istihdamı belirli bir oranda zorunlu olması gerekirken yıllardır bu konuda gereken adımlar atılmadı. Yeni dönemde bu konu ile ilgili yasanın öngördüğü adımları atacak ve gerekli istihdamların yapılmasını sağlayacağız.”
“DENETİMLE VATANDAŞI KORUMAK MÜMKÜN”
Hepsinden önemlisi de bunların fiyatlara yansımasının denetlenmesini gerektiğini belirten Özersay, bu söylediklerinin de hükümetin kopyalamaya kalktığını savundu. Özersay, “Keşke yapabilselerdi mutlu olurduk. Aradan bazı ürünleri seçtiler, temel ihtiyaç ürünü değil, birkaç üründe fonu indireceklerini söylediler, ama denetim sıfır. Fiyatlar uçmaya devam etti. Zamlar yağmaya devam etti. Şu anda hiçbir yol kat edilmedi” şeklinde konuştu.
Özersay, denetleme yaparak vatandaşı korumanın mümkün olduğunun altını çizdi.
“FAKİRLEŞMENİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR VAR”
Özersay, fakirleşmenin önüne geçmek için de atılması gereken adımlar olduğunu ifade ederek, hem kamuda hem de özel sektörde insanların gelirini artırmanın önemine dikkat çekti. “Fakirleştik” diyen Özersay, alım gücünün eridiğini, özellikle asgari ücretle ve kamudaki maaşlarla ilgili bir takım öneriler ortaya koyduklarını söyledi.
Kamuda altı günde bir maaşların eridiğini, iki ayda bir, ancak mümkünse her ay hayat pahalılığının maaşlara yansımasını ve asgari ücretin bir pazarlık konusu olmaktan çıkarılmasını savunduklarını anlatan Özersay, “asgari ücretin kamudaki en düşük maaşla eşitlenerek, hayat pahalılığının güncellenmesiyle de bunun maaşlara yansımasını sağlamak kaçınılmazdır. Bu en temel çıkış yolu olacaktır” diye konuştu.
Özersay, geçmişte asgari ücretle çok yakın olan sosyal sigorta emeklilerinin maaşlarının şu anda özellikle baremine bağlı olarak 6. 7. Baremde olanların maaşının asgari ücretin altına düştüğünü buralara da dokunmak gerektiğini belirtti.
Özersay geçiş kapıları konusunda da şunları kaydetti:
“Yeni geçiş kapıları sadece bizim isteğimiz veya bizim talebimizle açılmıyor. Bununla ilgili muhataplarımızın da onayı gerekiyor. O yüzden bizim öncelikli önerimiz geçişleri kolaylaştırarak Güney’den Kuzey’e gelen sayıyı artırmak ve ülkeye giren dövizin artmasını sağlamaktır.”
“İYİ YÖNETİM, SİYASİ İRADE VE NİYET OLURSA ÜLKENİN ÖNÜ AÇIKTIR”
Maliyenin gelirlerini artırmak için tasarruf tedbirlerinin önemine dikkat çeken Özersay, bunun için de samimi olmak gerektiğini ifade etti.
Özersay, turizmde, yüksek öğrenimde, tarımda teşvikleri gözden geçirmek, ekonomiyi büyütmek için devlette dijitalleşmeyi sağlamak gerektiğini söyledi.
Daha önce müşavirliği kaldırdıkları gibi de müdürlerin siyasi atamasına son vermek gerektiğinin altını çizdi. Özersay kamu özel ortaklıklarının da maliyeye kaynak sağlayacağını söyleyerek, iyi yönetim, siyasi irade ve niyet olmasıyla bu ülkenin önünün açık olduğunu belirtti.