HP Milletvekili ve adayı Ayşegül Baybars, kadınların iş hayatına atılırken devlet tarafından desteklenmesi gerektiğine işaret etti.
Halkın Partisi Milletvekili Ayşegül Baybars, BRT’de Levent Kutay’ın sunduğu Seçim Özel programına konuk oldu.
Ülkede ve dünyada nüfusun yarısını oluşturan kadınların siyasete eşit oranda katılmamasının, kadın- erkek eşitliğinden önce demokrasi meselesi olduğuna işaret eden Ayşegül Baybars, demokrasinin temel unsurlarından olan eşit katılım ve temsiliyetin kadınlar açısından sağlanamamasının demokrasi sorunu olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
Baybars, “Kadınlar çalışma ve eğitim gibi konularda göreceli olarak daha iyi koşullara sahip olsa da siyaset kadınlara kapalı olarak erkek egemen toplumda kendini gösteriyor” dedi.
Baybars, kadın kotasının kadının siyasete katılması anlamında iyi olduğunu ancak bunu yeterli bulmadığını ifade etti.
“KADINLAR ÜÇ NEDENLE SİYASETTE DEĞİL”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ölçeğinde kadının siyasette olmamasını üç nedene bağlayan Baybars, birincisinin kültürel ve toplumsal yapıyla ilgisi bulunduğunu söyledi.
Erkek egemen siyasi kültürde, kadının önceliklerinin ev hanımı, anne gibi rollerle, mesleki sorumluluğa sahip bir birey olarak daha farklı bir role bürünmüş olmasından kaynaklı kadınların siyasete ilgisiz kaldığını ve başkaları tarafından ilgisiz bırakıldığını anlattı.
Bir diğer sorunun ise kadınların eğitim ve ekonomik bağımsızlık sorunu olduğunu belirten Baybars, hem dünyada hem ülkemizde kadınlara fırsat eşitliği anlamında eğitime katılım oranlarında kırsal alanlarda eşit erişim sağlanamaması, toplumsal yaşam modellemeleri sebebiyle ekonomik bağımsızlığını sağlayamamaları, ekonomik bağımsızlığa sahip olmayan kadının siyasette aktif olarak rol almak, karar mekanizmaları içine dahil olmak konusunda geri adım attıklarını belirtti.
“ÜLKEDE SİYASET YAPMA BİÇİMİ KADINLARIN SİYASETE DAHİL OLMASINI KISITLIYOR”
Baybars, kadınların siyasette yeterli oranda yer almamasının bir diğer sebebinin ise ülkenin siyasi kültürüyle ilgili olduğuna dikkat çekti.
Siyasi yapı ve siyasi partilerin durumuna işaret eden Baybars, uzun yıllardır siyaset yapma biçimi ve yerlerinin kadınların çok dahil olamamasından kaynaklı kadınların siyasete katılmalarının kısıtlandığını kaydetti.
Baybars konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bir siyasi partinin kültüründe toplumsal cinsiyet eşitliği olmalı. Cinsiyet kotasının artık yasayla birlikte partilerin politikasından da çıkması gerekiyor. Siyasi partilerin kadını oy toplayan mekanizma olarak görmesinin ötesinde kadınları ayrı, erkekleri ayrı kulvarlarda yarıştırmaları aday listelerine koymaları siyasi partilerin de kadına karşı bakışlarını etkiliyor. Cinsiyet kotası iyileştirme sağlamıştır ama kadının sosyal etkenler nedeniyle kendisine önce ‘evet’ demesi gerekiyor. Bu aşamalar gerçekleşirse kadın siyasette bir yer edinebilir.”
“SÜRDÜRÜLEBİLİR POLİTİKALARI KADINLAR DAHA İYİ YAPABİLİYOR”
Kadınların seçmenlerin taleplerini daha iyi karşılayabilen bir yapıda olduğuna dikkat çeken Baybars, kadınların, aile, gençler, çocuklar konusunda daha girişimci politikalar üretebildiğine değindi.
Kadınların sürdürülebilir politikaları daha iyi yapabildiklerinin altını çizen Baybars, “Kadınların toplumsal barış ve çatışma modellerini ortadan kaldırması konusunda aktif rol alıyorlar. Kadınların sadece kadın oldukları için değil, politik bakış açıları açısında siyasette yer alması önemli, bunun için mücadele etmek şart” dedi.
“KADINLARIN KARŞILAŞTIKLARI GÖRÜNMEZ ENGELLER VAR”
Kadın politikaları dendiğinde, sosyal yaşamda, ekonomik yaşamda kadının yeri tartışıldığı zaman farklı perspektiflerden bakmanın mümkün olduğunu ifade eden Baybars, kadınların sosyal yaşamda karşılaştıkları görünmez engeller olduğuna dikkat çekti.
Özellikle istihdamda, özel sektörde çalışma koşullarının belirlenmesinde, kamuda terfi ve atamalarda karşılaşılan sorunlarda, bir belirsizliğin olduğuna değindi. Baybars, kadınların işyerinde çeşitli mobbinglerle karşı karşıya kaldıklarına dair örnekler vererek, kadınların ilerlemesinin engellendiğini söyledi.
Baybars, “Kadın istihdamı bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösteren en önemli politikalardan bir tanesidir” dedi.
“KADINLARA ESNEK ÇALIŞMA SAATİ UYGULANABİLİR”
Çalışma Bakanlığı’nın kadın politikalarıyla ilgili bir takım adımlar atmasını sağlamanın önemine dikkat çeken Baybars, çağdaş ülkelerde kadınlara esnek çalışma saatleri uygulaması getirildiği örneğini de verdi.
Bunun ülkede uygulanabileceğine işaret eden Baybars, belirli süre evden çalışmada, farklı sebeplerle kadına bir takım imkanlar sağlanması ile kadınlara opsiyon sunulması gerektiğine değindi.
“KIRSALDA VE KENTLERDE KADINLARIN SORUNLARINDA FARKLILIKLAR VAR”
Kırsalda kadınların iş yaşamına dahil oluşu, kadınların karşılaştığı sorunlarla ilgili kentsel bölgelere göre farklılıklar gözlemlediklerini ifade eden Baybars, kadınların iş yaşamına katılması, kadın girişimcilerin, kadın emekçilerin emeğini nasıl ekonomik bir getiriye dönüştürüleceği konusunda eğitimlerin verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kadının ekonomi içerisinde yer almasını sağlayacak politikaları hayata geçirmenin mümkün olduğunu ifade eden Baybars, Halkın Partisi’nin kadın girişimcilere nasıl girişimci olacakları, ürünlerini nasıl mesleğe dönüştüreceklerine dair danışmanlık hizmetleri ve eğitim verilmesinin sosyal devlet politikalar içerisine dahil edilmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
“KADINLAR İŞ HAYATINA ATILIRKEN DEVLET TARAFINDAN DESTEKLENMELİ”
Kadınlara iş hayatına atılırken onlara devlet tarafından bazı kolaylıklar sağlanması gerektiğini düşündüklerini anlatan Baybars, kredi, teminat, kefalet, hibe desteği konularında kadının önünün açılması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Baybars konuşmasına şöyle devam etti:
“Bizler hükümette bulunduğumuz dönemde kadın girişimciler için bir takım adımlar atmıştık. Kadın girişimciler açısından bazı konuların farklı değerlendirilmesi noktasında adımlar atılmasını doğru ve gerekli buluyoruz. Özellikle kırsalda kadın emekçilerle karşılaştığımız zaman kadınlar belli noktalarda dezavantajlı olabiliyorlar ve yükleri daha ağır oluyor. Bir miktar pozitif ayrımcılık çağdaş medeniyet seviyesine ulaşana kadar yapılmalı.
Kadın örgütlenmesi de yetersiz. Örgütlü, kooperatifleşmeyle birlikte iş yapma konusunda rehberlik hizmetlerinin yapılmasının da gerekli olduğunu düşünüyoruz”.
“AYAĞA KALKMA İRADEMİZE SAHİP ÇIKMA ZAMANI”
Baybars, Halkın Partisi’nin yönetimde adil, fırsatta eşit, düşüncede çağdaş, ekonomide güçlü bir devlet yaratmak maksadıyla manifestosunu açıkladığını söyledi.
Baybars, “Halk olarak kendi kaderimizi tayin etme hakkımızın tehdit edildiği bir noktadayız. Halk olarak ayağa kalkma irademize sahip çıkma zamanı geldiğini düşünüyoruz” dedi.
Yeni dönemde krizleri yönetme becerisine sahip partilerin yönetimde olmasının önemine dikkat çeken Baybars, Halkın Partisi olarak görevde oldukları 3 yıllık süre boyunca ciddi adımlar attıklarını kaydetti.
“ÖNCELİĞİMİZ EKONOMİK KRİZ KARŞISINDA HALKI EZDİRMEMEK”
HP’nin önceliklerinin ekonomik kriz karşısında halkı ezdirmemek olacağına işaret eden Baybars, ülkede TL’nin değer kaybı, döviz krizinin ciddi anlamda tırmanması, küresel krizin yarattığı pahalılaşma nedeniyle insanların alım gücünün etkilendiğini anlattı.
Alım gücünün korunması için vergi politikalarının, fonlama politikalarının tekrardan gözden geçirerek fiyatların ucuzlatılmasının temel hedeflerinden biri olduğuna değindi. Baybars, özel sektördeki maaşın kamudaki en düşük maaşa sabitlenmesi ve iş güvencesinin sağlanmasının öncelikleri arasında olduğunu kaydetti.
“SEÇMEN İSTERSE ÜLKE DEĞİŞEBİLİR”
Çevrenin, iklim değişikliğinin yarattığı doğal afetlerin giderilmesi konusunda ortak eylem planı yapılması, enerji politikaları konusunda adım atmanın da temel gaileleri olduğuna işaret eden Baybars, turizm ve eğitim konusunda da önemli adımlar atacaklarını ifade etti.
Engelli hakları, hayvan hakları, sporla ilgili konularda önemli projeleri olduğunu anlatan Baybars, “Son dönemde yaratılan erozyonun tamir edilmesi konusunda yapacağımız çok şey var” şeklinde konuştu.
Seçime yaklaşırken toplumun içinde bulunduğu ruh halini, geçim derdinde olan insanlar olduğunu bildiklerini söyleyen Baybars, tüm bu kötü düzene kötü gidişe ‘dur’ diyecek olanın seçmen olduğunu belirtti. Bu nedenle gücün seçmende olduğunu unutmamak gerektiğini ifade eden Baybars, seçmen isterse ülkenin değişebileceğini ve HP olarak ülkenin değişebileceğine inandıklarını belirtti.