Ahmet Özsoy, Limasol’daki Kıbrıs-İspanya maçı ve yeni stadyuma dair yazdı; Kıbrıs’ın güneyinde gerçekle yüzleşmek
Futbolda 2024 Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçı için Kıbrıs’ın güneyine geçtik. Daha önce de güneydeki birçok Avrupa maçını izleme fırsatım olmuştu ancak bugünkü daha özeldi.
Konuk takım İspanya idi. Kimleri canlı görecektik nasıl bir futbol izleyecektik heyecanı ile geldik.
Limasol’da yeni yapılan stadyumun açılış maçıydı da bu aynı zamanda. Marketler zinciri olan Alfa Mega Limasol’a Kıbrıs’ın ihtiyaçları doğrultusunda modern bir stat yapmış. 10 bin kişi kapasiteli, 4 tarafı kapalı, tribünleri tek kat, son derece modern, teknolojik, atmosferi çok güzel bir stadyum olmuş.
En büyük dezavantajı Limasol’un da batısında. Çok uzak!
Tam da Kıbrıs’ın kuzeyinde ihtiyacımız olan, istediğimiz gibi, arzuladığımız bir stat olmuş.
Klasik Avrupa Şampiyonası seramonisi, ulusal marşlar falan derken paylaştığım reelsvideo sonrası öğreniyorum ki Rumlar’ın ulusal marş olarak kullandıkları da Yunanistan marşıymış.
Hiç ilgilenmemiştim bugüne kadar işim de olmaz zaten ama bilmezdim Yunan marşı kullandıklarını bunu da öğrenmiş oldum.
Rumlar, İspanyollara karşı 5-4-1 dizilişi ile sahaya çıktı ve 90 dakika bu disiplinle oynadı. İspanya ise 4-3-3 şeklinde başladı. Yeri geldi 4-5-1 yeri geldi 3-4-3, yeri geldi 3-4-2-1 dizilişi ile oynadılar.
İspanya’da takım gençti, çok çabuk ve kontrollü futbollarını izlemek keyif vericiydi. Tiki toko denmese de topa hakimiyetleri, kontrolleri, süratleri ve ara pasları kaliteyi anlamaya yeterliydi.
Rumlar güçlerini bilerek, “farkın” farkında olduklarını göstererek oynadılar. Bunda da başarılı olamadılar ama. En azından ilk 15-20 dakika direnebileceklerini düşünmüştüm. İlk 20 dakikada 2-0 mağluptular. Savunmada 5’li önlerinde 4’lü orta sahaya rağmen İspanya’yı durduramadılar.
Hep geride kalıp hiç çıkmamalarına, risk ve sorumluluk almamalarına anlam veremedim. Maç 0-0 gitse anlarım da 3-0 olduydu yarım saatte ve 60-70’e kadar aynı korkuyla, aynı panikle, ayni telaşla oynadılar. Son 20-25 dakikada oyuna girenlerle orta saha ve forvet hattı hareketlendi, ileride pres yapmaya ve pas yapmaya başladılar, gol buldular atak geliştirdiler ama İspanya kontrolü hiç kaybetmemişti.
Rumlar en azından son 20-25 dakikadaki gibi oynayıp 3-0, 4-0 veya 3-1 mağlup olsa tribünler de Meksika dalgalanması yapmazdı diye düşünüyorum.
Kuzeyden 8-10 kişi ile birlikte geldik Limasol’a ve çıktıktan sonra herkesin ortak yorumu “biz bunları 30 sene sonra ancak yaşarız” oldu.
Futbol anlamında Rumların oyununu beğenmesem de yer aldıkları organizasyon, yaptıkları stadyumu taktir ve saygıyla karşılıyorum.
Biz mi? Gerçekle yüzleştik!