Akansoy: Medyadaki gelişmeler kaygı verici boyutlara ulaştı
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, medyada yaşanan gelişmelerin kaygı verici boyutlara ulaştığını belirterek, “Kıbrıs Türk basını, rengini, dokusunu ve en önemlisi bu topluma dair duyarlılığını kaybetme riskiyle karşı karşıyadır” dedi.
CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Akansoy, Kıbrıs Türk basınında son dönemlerde yaşanan el değiştirmeler ile medyanın mevcut sermaye yapısının dikkatle incelenmesi gerektiğini söyledi.
Akansoy’un açıklaması şu şekilde:
“Kıbrıs’ın kuzeyinde biz süreden beridir medyada yaşanan gelişmeler kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Geçmişten bugüne her renkten oldukça zengin bir insan kaynağına sahip olan Kıbrıs Türk basını, son yıllarda yaşanmakta olan çeşitli gelişmelerden etkilenmekte ve insan kaynakları bakımından bir daralma yaşamaktadır. Ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin bu konuda kıllarını kıpırdatmadıklarını da görerek, her kişi ve kurum üzerine düşen sorumluluğu ciddiyetle ele almalı ve gelecekte yaşanabilecek sıkıntıların şimdiden önüne geçilmesi için gerekli adımları atmalıdır.
Aksi durumda Kıbrıs Türk Basını, rengini, dokusunu ve en önemlisi bu topluma dair duyarlılığını kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Bunun yanında Kıbrıs Türk Basınında son dönemlerde yaşanan el değiştirmeler ve medyanın mevcut sermaye yapısı da dikkatle incelenmesi gereken bir diğer unsurdur. Öte yandan kamu yayıncılığında yaşanan sorunlar da ülkede demokrasinin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülmelidir.
Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak, bütçesinin halkın vergileriyle oluştuğu devlet yayın organlarının toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede durması konusundaki hassasiyetimiz bilinmektedir. Geçmişte hükümette olduğumuz dönemlerde bu konuda atmış olduğumuz adımlar da ortadadır. Bize göre kamu yayıncılığının geliştirilmesi toplumun demokratikleşmesi ve şeffaflık için olmazsa olmazdır. Bu alanda partizanlığın yaratacağı sonuçlar ise toplumun sesinin kısılması yanında, kamu kaynaklarının da israf edilmesi anlamına gelmektedir. Bu çerçevede BRTK tüm toplumun sesi olmalı ve halkın tüm kesimlerinin yaşadığı sorunların eşitlik ilkesi çerçevesinde gündeme getirildiği bir demokrasi platformu olarak düşünülmelidir. Aksi durumda bugün olduğu gibi bu kurumun halkın vergileriyle iktidarın propaganda aracına dönüştüğü garip bir hal ortaya çıkmaktadır. Söz konusu durum kesinlikle kabul edilemezdir.
Bu düşüncelerle basın camiamıza emek veren tüm gazetecilerin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününü kutlar, belirttiğimiz sorunların çözümü yönünde her türlü sorumluluğu alacağımızı beyan etmek isteriz.”