TC Milli Savunma Bakanı AKAR’IN yeni yıl mesajı:
TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Kıbrıs ve çevresi dahil, mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimiz de azim ve kararlılıkla korunmaktadır. Garantör ülke olarak uluslararası hukuk çerçevesinde, kendi haklarımızı da Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da korumaya devam edeceğiz” dedi.
TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, yeni yıl dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.
Akar, mesajında, Milli Savunma Bakanlığı ailesi olarak görevlerini ciddiyet, samimiyet, diyalog ve koordinasyon içerisinde başarıyla yerine getirmeye çalıştıkları bir yılı geride bırakırken artan bir motivasyonla 2021 yılına hazırlandıklarını belirtti.
Dünya genelinde risk ve tehditlerin arttığı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla genel durumun daha da dramatik bir hale dönüştüğü hassas bir dönemden geçtiklerini vurgulayan Akar, “Böyle bir dönemde vatanımızın, mavi vatanımızın, semalarımızın ve 83 milyon vatandaşımızın güvenliğini sağlamak yanı sıra dünyada barış ve istikrara katkıda bulunmak için başta TSK olmak üzere Milli Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumları üstlendiği görevleri mesai mefhumu gözetmeksizin yerine getirme gayreti içerisindedir.” ifadelerini kullandı.
Bu kapsamda, başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleri olmak üzere Türkiye’nin ve asil Türk milletinin huzur ve güvenliğine yönelen her türlü tehdit ve tehlikeye karşı “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” anlayışı içerisinde azim ve kararlılıkla mücadele edildiğine işaret eden Akar, şunları kaydetti:
“Irak’ın kuzeyinde, ‘Pençe’ operasyonları artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir anlayışla aralıksız devam etmekte, yerli ve milli savunma sanayii ürünü silah sistemleriyle teçhiz edilen kahraman ordumuz, teröristlere göz açtırmamaktadır. Yine terörle mücadele kapsamında Suriye’nin kuzeyindeki PKK, YPG ve DEAŞ varlığını sonlandırmak, oluşturulmak istenen terör koridorunu engellemek, böylelikle hudutlarımızın ve halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamak, yaşanabilecek göç dalgasını ve insani trajedileri önlemek maksadıyla Fırat Kalkanı (2016), Zeytin Dalı (2018), Barış Pınarı (2019) ve Barış Kalkanı (2020) harekatları başarıyla icra edilmiştir. Bu operasyonların sonucunda bölgede yaşayan Kürtler, Araplar, Asuriler, Keldaniler, Aramiler, Hristiyanlar ve Ezidiler gibi dini ve etnik grupların da güvenliği sağlanmış, yaklaşık 450 bini İdlib’de olmak üzere, 1 milyondan fazla Suriyeli kardeşimiz evlerine ve topraklarına gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönmüştür.”
FETÖ ile mücadeleye de aralıksız devam edildiğini belirten Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Kahraman ordumuzun, bu hain örgütten temizlendikçe güçlendiğinin en açık göstergesi, hain darbe girişiminden çok kısa bir süre sonra başlayan ve başarıyla icra edilen operasyonlar ile sayısı ve kapsamı giderek artan başarılı tatbikatlardır. FETÖ bağlantılı son kişi de içimizden temizleninceye, yurt içinde ve sınır ötesinde en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar terör örgütleriyle olan mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.
Terörle mücadele faaliyetlerimizin yanı sıra Kıbrıs ve çevresi dahil, mavi vatanımızdaki hak, alaka ve menfaatlerimiz de azim ve kararlılıkla korunmaktadır. Garantör ülke olarak uluslararası hukuk çerçevesinde, kendi haklarımızı da Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da korumaya devam edeceğiz.”
“LİBYALILARA ASKERİ EĞİTİM VE DANIŞMANLIĞIN YANI SIRA SAĞLIK VE İNSANİ YARDIM DESTEĞİ VERİYORUZ”
Hulusi Akar, Libya ile yapılan ikili anlaşmalar ile her iki ülkenin Akdeniz’deki hak, alaka ve menfaatlerinin korunması yönünde stratejik öneme sahip adımlar atıldığını, deniz yetki alanları kayıt altına alınarak bölgede “oldubittilere” izin verilmeyeceğinin açık bir şekilde ortaya konulduğunu ve askeri iş birliği anlaşması dahilinde birliklerin Libyalılara askeri eğitim ve danışmanlığın yanı sıra sağlık ve insani yardım desteği de verdiğini bildirdi.
İki ülke arasındaki tarihi, siyasi ve ekonomik köklü ilişkiler dikkate alındığında, Libya’da ateşkes ve siyasi diyalog sürecinin devamı ile bu sürecin sonunda barışın tesisi ve istikrarın sağlanmasının Türkiye açısından önemli olduğunu belirten Akar, mesajını söyle şürdürdü:
“Libya Libyalılarındır anlayışıyla birlik bütünlük içerisinde olan ve istikrara kavuşmuş ‘Tek Libya’ için bundan sonra da Libyalı kardeşlerimize desteğimiz devam edecektir. Yakın tarihimizin ve 2020 yılının en önemli siyasi ve askeri olaylarından bir diğeri ise Azerbaycanlı kardeşlerimizin yaklaşık 30 yıldır işgal edilen öz topraklarını 44 gün süren fakat 44 yıl ve sonrasında dahi konuşulacak olan ‘Tek Vatan Harekatı’ ile Ermenistan işgalinden kurtarması olmuştur. Azerbaycan’ın, Karabağ’daki işgal edilmiş topraklarını kurtararak şanlı bir zaferle sonuçlanan haklı mücadelesine milletçe verdiğimiz desteğimizin önemli katkıları olmuştur.
Türkiye, Azerbaycan ve Rusya arasında yapılan mutabakat doğrultusunda bölgede barış, huzur ve istikrarın tesisi için kurulan Ortak Merkez’in faaliyete başlaması için koordinasyonlar devam etmektedir. Türkiye ve Azerbaycan ‘iki devlet, tek millet’ anlayışı ile kederde ve kıvançta bir ve beraberdir. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olacaktır.”
Tüm bu faaliyetlerin yanı sıra koronavirüs ile mücadeleyi de ilk günden itibaren taviz vermeden sürdürdüklerini vurgulayan Akar, “Koronavirüs ile mücadelede dünya orduları içinde en başarılı ordulardan biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri, aldığımız etkili tedbirlerle operasyon bölgelerinde, gemilerde, filolarda görev ve sorumluluklarını hiçbir aksaklığa meydan vermeden başarı ile yerine getirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
“GÖREV VE SORUMLULUKLARIMIZ DA ARTMAKTADIR”
Milli Savunma Bakanı Akar, mesajında “silah ve mesai arkadaşlarım” dediği askerler için şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uluslararası ilişkilerde artık bir özne haline gelen Türkiye’nin etki ve ilgi alanı her geçen gün genişlemekte, doğal olarak görev ve sorumluluklarımız da artmaktadır. Bu kapsamda, asil milletimizin bağrından çıkan, mazisi şan ve şerefle dolu Türk Silahlı Kuvvetleri; sadece ülkemizin ve asil milletimizin değil aynı zamanda dost, kardeş, mazlum ve mağdur ülkelerin de huzuru ve güvenliği için mücadele etmektedir.
Şanlı ordumuz, BM, NATO, AGİT ve ikili antlaşmalar kapsamında Azerbaycan’da, Libya’da, Kosova’da, Afganistan’da, Bosna Hersek’te, Katar’da, Somali’de, Sudan’da ve daha birçok coğrafyada dünya ve bölge barışına katkı sağlamak için üstün bir gayretle görev yapmaktadır. Bu duygu ve düşüncelerle Sultan Alparslan’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar bin yıldır bize vatan olan bu topraklarda bu günlere, bu seviyelere gelmemizde emeği geçen, katkı sağlayan bütün devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum.
Aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle yad ediyor; hayatta olan kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Şu anda karada, denizde ve havada, yurt içinde, sınır ötesinde ve dünyanın çeşitli coğrafyalarında zorlu iklim ve arazi şartlarında kahramanlık ve fedakarlıkla görev yapan değerli silah arkadaşlarıma kazasız, belasız, hayırlı, başarılı görevler temenni ediyor, her birini alınlarından öpüyorum. Tüm personelimize, gazilerimize, emeklilerimize, güvenlik güçlerimize ve onların aileleri ile şehitlerimizin kıymetli ailelerine yeni yılda en samimi duygularla sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum.”