Alas: “Mesarya’ya su ulaştırılacaksa yem bitkisi üretiminde kuraklığa karşı kullanılabilir”
Halkın Partisi Genel Sekreteri ziraat yüksek mühendisi Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas Başbakan Ünal Üstel’in “Mesarya ovalarına Türkiye’den gelen suyu akıtacağız ve sebze-meye üretimi yapılacak” açıklamalarına tepki göstererek “Tarımdan bilimsellikten uzak söylemlerin artık bir kenara konulması lazım. Mesarya’da taban suyu yüksektir, orada sulu tarıma geçmek demek çok ciddi bir tuzlanmaya sebep olur. Yapılan toprak analizleri de Mesarya’da sulu tarıma geçip sebze meyve üretimi yapmaya çalışmanın oradaki tarımsal faaliyetler açısından intihar olacağı bilimsel gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu nedenle artık bu konularda bu türden popülist söylemler bir kenara bırakılmalıdır” dedi. Alas açıklamasında Mesarya’ya suyun ulaştırılması durumunda yaş sebze ve meyve üretimi için değil yem bitkisi üretiminde kuraklık dönemlerinde kullanılabileceğini, böylece devlet maliyesinin yüksek miktarlarda kuraklık ödemesi yükünden kurtarılabileceğini ve yurt dışından ithal edilen yem nedeniyle ülkeden çıkan döviz miktarının azaltılabileceğini vurguladı.
Halkın Partisi Genel Sekreteri Alas açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Vazgeçin artık! Bilimden, rasyonel olmaktan uzak, birilerine yaranmak için attığınız adımlardan vazgeçin !
Her seçim öncesi yapılan açıklama ara seçim öncesi yine ve yeniden karşımıza çıktı. Diyor ki Sn. Üstel, “Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan protokolde, biz ne istediysek protokolün içine koyuldu. Bu protokolde anavatandan gelen suyu Mesarya ovalarına akıtacağız”.
Gayrimeşru hükümet kurulduktan hemen sonra, yine Sn. Üstel demişti ki “Mesarya’ya sulama suyu gidecek, sebze ve meyve üretimi yapılacak, böylece artan sebze meyve ihtiyacı karşılanmış olacak”.
Yıllardır uyarıyoruz. Mesarya’da sulu tarım, meyve ve sebzecilik büyük bir hata olur.
Mesarya’da taban suyu yüksektir. Burada sulu tarıma geçmek bir çok geri dönülemez soruna sebep olacaktır. Tuzluluk ve çoraklaşma nedeniyle bu topraklar kullanılamaz hale gelecektir.
KKTC topraklarının etüd işlemleri geçmişte yapıldı. Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün ve Tarım Dairesi Ziraat Mühendislerinin parsel parsel çalışıp hazırladıkları raporlar, yazdıkları bilimsel araştırmalar ve kitaplar varken, toprak sınıflarının haritalanması, ekim-dikim ürün seçenekleri sunulmuşken, buna göre toprak sınıfı olarak, sebze ve meyve üretimi için en verimli bölgenin Lefke-Güzelyurt olduğu tespit edilmişken, her seçim öncesi, bu topluma aynı masalı okumanızın sebebi nedir ?
Bu ülkede, iklimsel özellikleri ve toprak yapısı ile sulu tarıma (sebze ve meyve) en uygun bölgeler Güzelyurt ve Lefke’dir. Hali hazırda sebze ve meyve üretiminin yoğun şekilde yapıldığı bu bölgelerin sorunlarını çözemeden başka yanlışlar üzerine boşa hayal satmaya gerek yoktur. Şu an ülkedeki yaş sebze ve meyve ihtiyaç artışının sebebi su değildir. Ana sebep, girdi maliyetlerindeki artış ve yönetenlerin bunun önüne geçecek adımları atmaması nedeniyle birçok gerçek üreticinin ya üretimi azaltması ya da üretimden vazgeçmesidir.
SULAMA SUYU FİYATLARI AŞAĞIYA ÇEKİLMELİDİR
Güzelyurt ve Lefke bölgelerindeki sulama suyu fiyatları her yıl daha da artıyor. Bugün ortalama, tonu 5-6 TL olan bir su fiyatı var. Üstelik imzaladığınız protokollere göre üretici artık sulama suyunu sulama birliklerinden peşin satın almak zorunda. Üreticiler, özellikle narenciye üreticileri peşin ödeniyor mu ki suyu peşin ödeyebilsin ?
“TC’den gelen suyla birlikte Mesarya’da sulu tarıma geçeceğiz” diyorsunuz. Bu hata TC GAP projesinde yapıldı. Taban suyu yüksek olan o bölgede sulu tarıma geçildi ve şu an oradaki topraklar çorak, tuzluluk sorunu en üst seviyede ki Mesarya topraklarının hâli hazırda benzer tuzluluk ve kireç sorunu var. Göz göre göre aynı hatayı yapmak bile bile lades değil de nedir ?
“MESARYA’YA SU ULAŞTIRILACAKSA YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNDE KURAKLIĞA KARŞI KULLANILABİLİR”
Mesarya’daki çiftçiyi ihya etmek mi istiyoruz ? Bunu sağlamak için yapılacak en doğru şey ;
- İthalatta 2. sırada bulunan yem bitkilerinin ithalatını azaltmaktır. Bu bağlamda, ülkemizde yem bitkisi üretiminin yoğun olduğu bu bölgede daha da fazla yem bitkisi üretmenin yollarını aramalıyız.
- TC’den gelen suyu Mesarya’da kullanmak mı istiyorsunuz ? O zaman dersiniz ki çiftçiye; bu suyu, kurak geçen senelerde, sulamanın önemli olduğu periyodlarda kuraklığı önlemek için kullanacağız. 1 birim yem bitkisi üretmek yerine 3 birim yem bitkisi üretmiş olur, böylece yem bitkisi ithalatını azaltır, ülkeden çıkan dövizin de ülkede kalmasını sağlarsınız.
TARIMDA SORUN ÇÖZMEK Mİ İSTİYORSUNUZ?
Genel Tarım Sigortası (GTS) konusunda bir adım atınız. Bu ülkede Genel Tarım Sigortası’nın en büyük giderlerinden bir tanesi dolu zararı tazminatlarıdır. Bunu sizin her yıl ödediğiniz milyonlarca TL gösteriyor. Peki dolu zararından en çok zarar gören bölge neresi ? Evet doğru bildiniz, MESARYA. Durum bu iken, Genel Tarım Sigortası yaş sebze ve meyveyi kapsamıyorken, neden o bölgedeki insanlara sebze ve meyve yetiştiriciliğine geçeceğinizi söylüyorsunuz? Dolu zararının en çok yaşandığı bölgede, GTS sebze ve meyveyi kapsamazken bu insanları bile bile neden bu riskin içine atmaya çalışıyorsunuz? Velev ki sebze ve meyveyi GTS kapsamına alacaksınız, doluya önlem alamayacağınıza göre neden bile bile hem Genel Tarım Sigortası’na hem de Devlet’e ek masraf çıkarmaya çalışıyorsunuz ?
“HAL YASASI GEÇELİ ÜÇ AY OLDU, HİÇ BİR ADIM ATMADINIZ”
Meclisten oy birliği ile Hal Yasası geçirdiniz. Bu yasa çalışır durumda değildir dedik. Yasayı geçirdiğiniz gün, bir yıl içinde her şey hazır olacak dediniz. Yasa geçeli 3 ay oldu. Hiç bir adım atmadınız.
Haller nereye kurulacak karar veremediniz.
Yasada diyor ki haller üretimin yoğun olduğu bölgelere yakın yerlere kurulacak.
Kim bilir belki de esas niyetiniz Mesarya’da üretim yapıyoruz diyerek hallerin Güzelyurt yerine bu bölgeye veya Lefkoşa’ya kurulmasını sağlamaktır. Çünkü aynı yasada haller nüfusun yoğun olduğu yerlere kurulacak maddesi de var.
Yasa yapıyorsunuz, kendi içinde çelişiyor. Sonra da bunu düzeltmek için daha büyük sorunlara sebep olacak adımlar atıyorsunuz.”