Halkın Partisi Milletvekili Tolga Atakan, vakalarda yaşanılan artışın, pandemi mücadelesinde istenilen noktada olmadığımızı gösterdiğini söyledi.
Bu sonuçta herkesin payı olduğunu da belirten Atakan, katıldığı televizyon programında pandemi, ekonomi gibi önemli gündem başlıklarını değerlendirdi.
Atakan ülkenin mevcut durumunu şu sözlerle anlattı:
“Sokakta gözlemlediğimiz kadarıyla bizler de vatandaş olarak bir yıl önce göstermiş olduğumuz hassasiyetten uzaktayız. Ekonomik yapı herkesi o kadar derinden etkilemeye başladı ki, 60’lara ulaşmadan önce vaka sayıları gündeme bile gelmez olmuştu.
Döviz kurundaki dalgalanma, artan ekonomik sıkıntılar, likidite eksikliği gibi problemler birinci gündemimiz oldu. KKTC’nin 2021 bütçesinin %25’i Türkiye’den gelecek kaynağa, hibelere ve kredilere dayanıyor. Hükümet bütçeyi böyle yaptı. Fakat 2021’in birinci çeyreğini geride bırakırken herhangi bir kaynak aktarıldığını görmediğimiz gibi, yapılacağına dair de herhangi bir emare henüz yok.
Ekonomik ve Mali İş Birliği Anlaşması henüz daha Türkiye’de onaylanmadı. Onaylanmadığı için yürürlüğe girmedi ve buraya bir kaynak akışı yapılmadı. Ekonomik durumumuz nedeniyle diğer yıllarda yapılan protokollerden çok daha önemli, ülkeye likit kaynak girmesi gerekiyor. Başbakan’ın yapılacağını söylediği altyapı çalışmaları, büyük projeler ya da yollar karın doyurmuyor.
Bu hafta birkaç şirkette işten durdurmalar oldu. İşletmelerimiz bu noktaya evriliyor, işsizlik rakamları artıyor ve hayat pahalılaşıyor. Bizim bu tabloda, her ne kadar bu projeler de önemli olsa da birinci önceliğimiz bunlar değil.
Maliye Bakanı’nın da açıkladığı gibi ciddi bir açık var. KKTC olarak üretime değil hizmet sektörüne odaklı bir ekonomimiz olduğu için devletin gelirleri de son derece düşmüş durumda. Çünkü turizm, yüksek öğrenim ve insan hareketliliği yok.”
“KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERE DESTEK PAKETİ VERİLMELİDİR”
KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkiyi de değerlendiren HP Milletvekili, “Bu toplama hükümetin Türkiye’yle 4-5 aydır sürdürdüğü ilişki biçiminin çok doğal olmadığı, sağlıklı bir iletişim kurulamadığı aşikar.
Aralık ayında Başbakan ve Başbakan Yardımcısı, Ankara’ya yaptığı ziyaretten, ciddi bir kaynağın aktarılacağı, aşının geleceği, ekonomik krizin etkilerinin azaltılmasına ilişkin adımlar atılacağı müjdeleriyle dönmüştü. Nisan ortasındayız ve piyasada, çarşıda, sokakta, kamu çalışanlarında herhangi bir rahatlama yok, aksine satın alma gücü azaldıkça sıkıntılar artıyor.
Bütün bunların etkisini gidermek için atılacak adım bellidir; sıcak paranın ülkeye girmesi. Küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere sektörel bazda destek paketlerinin verilmesi gerekmektedir. Kastettiğimiz de ‘Git bankadan’ kredi al denmesi değildir. Çünkü zorda olan bu işletmelerin kredibilitesi de bellidir” diye konuştu.