Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Şansal: Trajik bir dört yıl yaşadık
Bağımsızlık Yolu Lefkoşa milletvekili adaylarından Nazen Şansal, Servet Vergisi talebinin toplumda olumlu bir karşılık bulduğunu, Bağımsızlık Yolu’nun bir diğer talebinin de çevre vergisi olduğunu kaydetti.
Şansal, “Kirleten öder” prensibiyle büyük otellerden, taş ocaklarından, maden veya petrol arayan veya inşaat yapan şirketler gibi büyük sermayeden yüksek çevre vergileri alınarak yaban hayatın korunması, ormanları geliştirilmesi gibi ekoloji projelerinde kullanılmasının muhalefet programlarında önemli bir yeri olduğunu belirtti.
Bağımsızlık Yolu Basın Ofisinden verilen bilgiye göre, Şansal bugün, Kıbrıs Postası’ndaki “Seçim Masası” programının konuğu oldu.
“DİRENENLERE SELAM OLSUN”
Sendikaların Meclis önünde gerçekleştirdiği grev ve eyleme değinen Şansal, halka reva görülen yoksullaşmayı ve zamları protesto eden nitelikli kalabalığın kendisine mücadele azmi verdiğini söyledi. Direnişe yeni yılda da devam etme temennisini dile getiren Şansal “Direnenlere selam olsun” ifadelerini kullandı.
“HER BÖLGEDE BİRİNCİ SIRA ADAYIMIZ KADIN OLARAK BELİRLENDİ”
Baraka Kültür Merkezi aktivisti ve Kadın Eğitimi Kolektifi eğitmenlerinden olduğunu söyleyen Şansal, toplumsal mücadelede kültür ve sanatın çok önemli bir rolü olduğunu vurguladı.
Kadınların, toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklı eşitsizlikten dolayı toplumsal yaşama ve siyasete bir adım geriden başladıklarını, bu nedenle kota ve pozitif ayrımcılığın gerekli olduğunu belirten Şansal, Bağımsızlık Yolu’nda parti içi mekanizmaların kadınları cesaretlendirerek ön plana almak yönünde olduğunu belirtti.
Her bölgede birinci sıra adaylarının kadın olduğunu da ekleyen Şansal, kadınların eşit olması ve bir gün kota gibi uygulamalara hiç ihtiyaç kalmaması için bugün kadın özgürleşmesini savunduklarını anlattı.
Şansal, LGBT’ler, yoksullar, engelliler, yaşlılar gibi bazı kesimlerin, bu sistemde geri planda kalmaya zorlandığını ancak tüm ayrımcılıkların ortadan kalkması için mücadele etiklerini de belirtti.
“HÜKÜMETİYLE-MUHALEFETİYLE TRAJİK BİR DÖRT YIL YAŞADIK”
Geçtiğimiz dört yılı değerlendiren Şansal MOBESE’lerle gözetim toplumu yaratıldığını, Bilişim Suçları Yasası ile basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığını ve tüm bunların hükümet ve muhalefetin iş birliği ile gerçekleştiğini iddia etti.
Eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleştiğini, pandeminin doğru yönetilememesinden dolayı sağlık emekçilerinin zor durumda kaldığını belirten Şansal, orman yangınları için hiçbir önlem alınmadığını savundu ve KKTC’nin hâlâ bir yangın helikopteri olmadığına işaret etti.
“KİRLETEN ÖDER PRENSİBİYLE SERMAYEDEN ÇEVRE VERGİSİ ALINMALI”
Servet vergisi talebinin toplumda olumlu bir karşılık bulduğunu söyleyen Şansal, Bağımsızlık Yolu’nun bir diğer talebinin de çevre vergisi olduğunu anlattı.
“Kirleten öder” prensibiyle büyük otellerden, taş ocaklarından, maden veya petrol arayan veya inşaat yapan şirketler gibi büyük sermayeden yüksek çevre vergileri alınarak yaban hayatın korunması, ormanları geliştirilmesi gibi ekoloji projelerinde kullanılmasının muhalefet programlarında önemli bir yeri olduğunu belirtti.
Şansal, yaklaşan iklim krizi için önlem alınması gereğine de işaret ederek enerjide özelleştirmenin kabul edilemez olduğunu, AKSA’nın kamulaştırılmasını savundu.
Şansal, fosil yakıtla çalışan iki termik santralin kısa vadede filtrelenmesi, uzun vadede ise kapatılması ve güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji üretimine geçilmesinin önemine değindi.