Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı dün Ticaret Odası ile yaptığı görüşmede söylediklerine açıklık getirdi ve asgari ücrete ne kadar zam yapılırsa yapılsın yetersiz kalacağını ve bunun için de halkın alım gücünü artıracak çalışmalar yapacağını söyledi.
Bakan Arıklı’nın bu sabahki paylaşımında yaptığı açıklama şöyle:
“ASGARİ ÜCRETİ YETERİNCE ARTIRAMIYORSAK…”
“Birileri benim bir demecimden alıntı yaparak yapmaya çalıştığımız piyasayı ucuzlatma çalışmasını çarpıtmaya ve beni asgari ücretli ile karşı karşıya getirmeye çalışıyor.
Mesele şudur; Ülkemizde asgari ücret giderek geriliyor. 2000 li yılların sonunda yaklaşık 1000$ eden asgari ücret, bugün 500$ seviyelerine düşmüştür. Yani son 10 yılda asgari ücretli yarı yarıya fakirleşmiştir.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar ise bellidir. Özel sektörde binlerce insan işsiz kalmış, yine binlerce insan ise yarı zamanlı ve yarı maaşlı çalışmaktadır.”
”Yine yetersiz kalacak”
“Asgari ücret görüşmeleri Çalışma Bakanlığı nezdinde ilgili komitede, bizim dışımızda görüşülmektedir.
İnanıyoruz ki bu şartlarda asgari ücrete ne kadar zam yapılırsa yapılsın bu ücret yine de yetersiz kalacaktır.
Bizim söylediğimiz ise şudur;”Asgari ücreti şu aşamada yeterince artıramıyorsak, o zaman piyasayı ucuzlatıp halkın alım gücünü artırmanın yollarını bulmalıyız.
Mesela dövizin her yükselişinde raf fiyatları dövize endeksli olarak artmakta, döviz düştüğünde ise genellikle fiyatlar aynı kalmaktadır. Oysa temel tüketim mallarının bir çoğu Türkiyeden TL ile alınmaktadır.”
Ürünlerin satış veya kar oranını Bakanın belirleme yetkisini hatırlattı
“21/77 Sayılı yasa, Ekonomi Bakanına piyasayı denetleme, temel tüketim malları ile birlikte ilaç da dahil birçok malı “Denetimli Mal” kapsamına alma hakkı vermektedir.
Başka bir deyişle Bakan herhangi bir mal için belirli kriterler çerçevesinde azami satış veya azami kar oranı belirleyebilir.
Biz bu yasayı uygulamadan önce, günlerden beri paydaşlarla görüşüyor, tartışıyor, ortak akılla piyasayı nasıl ucuzlatabileceğimizin yollarını arıyoruz…
Bırakın çalışmalarımızı bitirelim. Sonra konuşuruz.”