Havadis Gazetesi Genel Müdürü Başaran Düzgün bugün gittiği İstanbul’da N82 kodu gerekçe gösterilerek havalimanından geri döndürüldü.
Türkiye’ye girişine izin verilmeyen Başaran Düzgün, bir süre İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bekletildikten sonra bilet bulunan ilk uçakla KKTC’ye geri döndü.
Daha önce de KKTC Cumhurbaşkanlığı eski Basın Koordinatörü Ali Bizden, Araştırmacı Ahmet Cavit An, eski parlamenter Okan Dağlı, Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir, BRT eski müdürlerinden gazeteci Aysu Basri, Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu ve Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan’ın Türkiye’ye girişine izin verilmemişti.
N-82 tahdit kodu nedir ?
N-82 Türkiye’ye giriş yapması ön izine bağlı yabancılar tahdit kodudur. Türkiye Hukuk çevrelerine göre Yabancı dahi olsa kişi haklarını doğrudan etkileyen bu tür işlemlerin kanuni bir dayanağa ihtiyacı bulunmaktadır.
Kanunda ve yönetmelikte bu konuda açık bir hüküm bulunmadığından tahdit kodu uygulamasının kanuni dayanak ilkesine uygun olduğunu söylemek güçtür. Ancak yabancıların ülkeye girmeleri ve kalmaları doğrudan doğruya devletlerin egemenlik yetkisiyle ilgili bir konudur. Diğer taraftan kanunlarımız ve diğer mevzuatımız yabancıların ülkemize girişi ve kalması, gerektiğinde sınır dışı edilmesi ve diğer tedbir ve önlemlerin alınması konusunda idareyi görevlendirmiştir. Bununla birlikte bu konudaki ilke ve kriterlerin mevzuatla net bir şekilde tespiti ile uygulamanın hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Söz gelimi bir yabancı adli bir olaya karışmış, ancak hakkında takipsizlik ya da beraat kararı verilmişse hakkında adli işlem yapıldığı gerekçesiyle sınır dışı edilmesi ve ülkeye girişinin yasaklanması hukuka aykırı olacaktır.
Aynı şekilde bir eğlence yerinde alkollü olduğu için genel ahlaka aykırı davrandığı gerekçesiyle yabancının sınır dışı edilmesi ve ülkeye girişinin yasaklanması hukuka aykırıdır. Haklarında sınır dışı kararı alınan ve tahdit kodu işlenen kişiler zamanında açacakları dava ile bu kararın iptal edilmesini sağlayabilirler. Her tahdit koduna göre değişik işlem yapmak ve davada başka türlü savunma yapmak gerekecektir.
Tahdit kodunun kaldırılabilmesi için öncelikle idari başvuru yapılmalıdır. Bunun yanında bazı durumlarda meşruhatlı davetiye ile de tahdit kodunun kaldırılabilmesi mümkündür. İdareye başvuru yapılması durumunda talep doğrultusunda işlem yapılmaması bizlere artık işlemin iptali için idari yargıda dava açma hakkı verir. Bu türden davalarda da hak düşürücü süreler oldukça kısıtlı olup ilgili işlem sürüncemede bırakılmamalıdır. Dava açılması halinde idare yaptığı işlemin gerekçesini ve bunun hukuka uygun olduğunu ortaya koyması gerekir. Söz gelimi yabancının ülkeye izinsiz girdiği ve ikamet ettiği, kaçak çalıştığı, genel ahlaka aykırı davrandığı, kamu sağlığını tehlikeye düşürdüğü, hakkında adli işlem yapıldığı, genel güvenlik açısından tehlikeli olduğu davalı idare tarafından somut ve hukuken kabul edilebilir bir şekilde ortaya konulmalıdır. Buna karşılık davacı da işleme dayanak yapılan olguların doğru olmadığını ya da hukuka aykırı olduğunu açıklamalıdır. Bununla beraber Tahdit kodları sayesinde yabancıların ülkeye girişi yasaklanmakta yahut ülkede bulunan yabancıların sınır dışı edilmesi yahut geri gönderme merkezlerinde idari gözetim altına alınmaları gündeme gelmektedir. İdari gözetim kararı, idari gözetim süresinin uzatılması ve her ay düzenli olarak yapılan değerlendirmelerin sonuçları, gerekçesiyle birlikte yabancıya veya yasal temsilcisine ya da avukatına tebliğ edilir. İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim kararına karşı sulh ceza hâkimine başvurabilir. Başvuru idari gözetimi durdurmaz.
Dilekçenin idareye verilmesi hâlinde, dilekçe yetkili sulh ceza hâkimine derhâl ulaştırılır. Sulh ceza hâkimi incelemeyi beş gün içinde sonuçlandırır. Sulh ceza hâkiminin kararı kesindir. İdari gözetim altına alınan kişi veya yasal temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden sulh ceza hâkimine başvurabilir. Yukarıda da belirtildiği üzere hakkında tahdit kodu, sınır dışı ve idari gözetim kararı uygulanan yabancıların idareye başvuru, idare mahkemesi, sulh ceza hakimliği, Anayasa Mahkemesi ve AHİM bağlamında gerekli yasal yolları kullanma hakları bulunmaktadır. Sonuç olarak yabancı bir kimse hakkında tahdit kodu konulması haklı bir sebebe dayandırılmadığı sürece iç hukukumuza ve uluslararası hukuka aykırılık teşkil edecektir.
Uygulamada bazı durumlarda, yabancı için tesis edilen idari yaptırım tebliğ edilmeden sınır dışı kararı verilebilmekte, kişinin kendisini ifade etmesine olanak tanınmamaktadır. Ancak Yabancılar ve Uluslararası Kanunla kapsamında da koruma altına alınmış bu hususun hukuka uygun bir usul ile yürütülmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Öyle ki idarenin keyfi tutumu yabancıları çoğu zaman belirsiz bir geleceğe sürüklemekte olup buna karşın gerekli yasal yollar ilgilisince kullanılmalıdır.
Tepki göster
Hayran Kaldım
Hayran Kaldım