KO – Özel Haber
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, Kıbrıs Objektif Web TV’de Necati Özsoy’un konuğu oldu.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS)Başkanı Güven Bengihan, Kıbrıs Objektif Web TV’de Necati Özsoy’un Haftaya Başlarken programına konuk oldu.
KTAMS’ın 19 Haziran’da yapılacak Olağan Genel Kurulu’nda yeniden başkan adayı olacak Güven Bengihan, KTAMS’ın Başbakan İstatistik Kurumu tarafından da belirlenmiş en çok üyeye sahip sendika olduğunu ve 14 Kasım 1956’dan beri önemli bir misyon görevi olduğunu söyledi.
Merhum Rüstem Tatar’ın da kurucu üyeleri arasında olan KTAMS’ın kamuda en çok üyeye sahip sendika olduğunun altını çizen Bengihan, 1956 yıllarında Kıbrıs Türk memurlarının hem İngiliz sömürge yönetimine, hem de o zamanki EOKA zihniyetine sahip faşizan zihniyete karşı bir mücadele veriyordu. Kıbrıs Türk halkını ve memurlarını düşünen, onların haklarına yönelik mücadele veren bir örgüttü KTAMS o zamanlarda da.
Şu an tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışlanların özellikle hak ve menfaatlerin kazanılmasında ve şekil almasında, özellikle 07/79 kamu görevlileri yasasının oluşmasında KTAMS’ın büyük görev ve sorumluluğu vardır.
Bu yasalarla verilen haklar şu an kamu görevlilerinin mevcut hakları, kimse zannetmesin ki altın tepsinbe bize sunuldu.
1970’ten günümüze geçen sürede sendikanın üyelerle birlikte verdiği mücadeleler sonunda haklar verilmiştir.
Bugün açlık sınırını açıklayan ve bu konuda her ay düzenli olarak rapor sunan sendika KTAMS’tır. Bu açlık sınırının mevcut asgari ücretle mukayesesini yapan ve asgari ücretin açlık sınırı altına düştüğünü da tespit eden sendika KTAMS’tır.
“EMEKÇİ DÜŞÜMANISINIZ”
İşverenlerin ticaretle, sanayi ile zanaata uğraşması yönünde örgütlü olmaları yönünde yasalarla teşvik ediliyor ama emekçilerin örgütlenmesi, sendikalaşması için hiçbir mevzuat hiçbir teşvik edici bişey yok. Demekki siz emekçi,lere yönelik bir düşünceniz yoktur, demekki siz emekçi düşmanısınız.
Alınan kararlar sermaye kesiminin özellikle ultra zenginlerin leyhine. Emekçinin de sermayeye ihtiyacı vardır sermayenin de emekçiye ihtiyacı vardır. Ancak sermaye emekçinini hak ettiğini, gerçek hakkını ödememektedir. Esas sıkıntı burdadır. Sermayeyi koruma yönünde yasalar var emekçilerin korunması yasaları yoktur.
Sigorta yatırımını yatırmayan, işsağlığı güvenliğini yatırmayan, bunlara uymayan işverenler var ve herhangi bir cezayi yaptırım maalesef yaptırtırılamıyor. İş Yasası hepsini içermektedir halbu ki.
“KAMU MALİYESİNDEN ŞİKAYET EDİLİRKEN İSTİHDAM YAPILIYOR”
KTAMS Başkanı Bengihan, Necait Özsoy’un bir sorusu üzerine kamu görevlisi ve özel sektör kıyaslaması yaptı. Bengihan, “şu anda kamu görevlisi sayısı 18 bindir. Öğretmen, asker, polis hep içinde bu sayının. Özel sektör çalışanı ise sosyal sigortalara bakılınca en az 100 bin özel sektör çalışanı var.
Ancak kamu çalışanlarının kamu maliyesindeki yükünü ve cari bütçeden alınan ödenekler sürekli ön plana çıkıyor. Kamu büyüdü cari bütçe açığı büyüdü deniliyor ancak hükümet da her geçen gün sözleşlmesi istihdam yapar müdür müsteşar atar geçici mevsimlik işçi istihdam eder.
Bir taraftan siz dersinbin kjamu maliytesinini yükü arttı ödenekler cari bütçe arttı deyip bir taraftan da istihdam yaparken demekki siz samimi değilsiniz.
Bir taraftan kaynak yok diyorsunuz, bu sebeple de hayat pahalılığı ek mesai ödeneğini ve tahsisatlarda indirime gidilmesini tasarılar şeklinde çalışma yapıyorsunuz bir taraftan da istihdam yapıyorsunuz” dedi.
HÜKÜMET 1,5 MİLYON TL’LİK SÖZLEŞMELİ MALİYETİ YARATTI
KTAMS Başkanı Güven Bengihan, hükümetin doktorlar hariç yaptığı sözleşmeli istihdamlara dikkat çekti ve maliyetlerini açıkladı.
Bengihan, kamuya 1 sözleşmeli personelin aylık maliyetinin 140 bin TL olduğunu söyledi.
Bu hükümetin göreve geldiği günden beridir yaptığı sözleşmeli istihdamların doktorlar hariç kamuya 1 yıllık maliyetinin 1,5 Milyon TL olduğunu söyleyen Güven Bengihan, geçici işçi olarak istihdam edilenler için ise kamuya 22 Milyon TL’lik maliyet yaratıldığını ifade etti.
Güven Bengihan Devlet kadroları hakkında da şu şekilde çarpıcı yorumlar yaptı:
90 ALAN KADROLANAMADI, 50 ALAN İSTİHDAM EDİLDİ
“Kamu görevlisi için münhaller duyurulur ve o münhallerde aranan şartlara uygun yeterlilik belgesi olan insanlar girer, münhal sayısı kadar en yüksek notu alanlarla da kamuya girer.
Ben çok iyi biliyorum 90 aldı diye kadro yetmediğinden işe giremeyen insan var. Ama o sınava girip 50 alamayıp yine UBP hükümeti döneminde geçici işçi diye Devlete alındığını görüldü.
Biz o 90 alan kişiye bundan daha büyük kötülük yapamayız.
Devletin kurumlarına ve makamlarına yapılabilecek en büyük yanlıştır bu. Bir Devletin yüceltilmesi yaşatılması kurumlarının güvenilirliği ile kurumlarının vereceği hizmetlerin kalitesi ile ölçülür.
KKTC Devletini yaşatacaklarını söyleyen bu zihniyet aksine bu Devletin temellerine dinamit koyuyorlar. Bu Devleti savunan ve bu Devletin itibarını ve güvenilirliğini sağlayan bizleriz. Bizler onlardan daha çok yurt severiz. “
GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI KONUSU
Necati Özsoy’un şu anda gündemde olan özel hayatın gizliliği ile ilgili yasadan dolayı gazetecilerin tutuklanması konusunu Güven Bengihan’a sordu.
Necati Özsoy, bir ses kaydının haberleştirilmesi nedeniyle polisin gazetecileri tutuklaması konusunda KTAMS’ın görüşünün ne olduğunu sordu. KTAMS Başkanı Bengihan, Yeni Bakış Gazetesi’ndeki gazetecilerin suçlu olmadığını bu band kaydındaki kişiler hakkında polisin gerekli soruşturmayı başlatması gerektiğini, gazetecilerin 6 yıla kadar tutukluluğunun istenmesinin doğru olmadığını söyledi.
Bir ses kaydı, video veya band kaydını hiçbir gazeteci artık kendi sitesinde, gazetesinde yayınlayamayacak diye düşündüğünü söyleyen Bengihan, bunun diğer gazeteciler için de tehlike olacağını belirtti.
BAŞBAKAN BAŞKA GEZEGENDE YAŞIYOR
Ülke içindeki sendikal çalışmalar, hükümetin kararlarına karşı sendikaların tepkileri ve yapılan eylemler konusunda yaşanan sıkıntılarla ilgili Necati Özsoy’un sorusuna Bengihan şöyle yanıt verdi:
“Bu hükümet hiçbirşeyi düzeltmedi. Sosyal diyaloğu mahvettiler. Sendikalar ile sitö bakanlar arası diyaloğu bertaraf ettiler. Sn. Başbakan hiçbit styö ve sendika ile halen daha görüşmüş değil. Geldiği günden itibaren herhangi bir sendika ve stö ile bu konuların çözülmesi konusunda hiçbir başarılı adımı yoktur.
Sayın Başbakan başka bir gezegende gidip geliyor. O gezegende herşey güllük gülistanlık gibi gelir, KKTC’de olduğunu unutur. Sn.Başbakan ansısız bir sabah uyandı parti genel sekreteri idi kendini Başbakan buldu. Faiz Sucuoğlu Başbakan oluyordu, AKP iktidarının talimatı ve bazı güçlerin müdahalesi ile Sayın Ersan Saner KKTC Başbakanı oldu. UBP’deki birçok delegeye sorsak kimse demezdi “Ersan Saner Başbakan olacak” diye. Adaylara da, kurultay üyelerine de, UBP sempatizanlarına da ayıp edildi.
Bugün ülkenin içinde bulunduğu gidişattan UBP sempatizanları da rahatsızdır. Asla şu anki yönetimi hak etmediklerini söylüyorlar ve mevcut yürütmeden rahatsızdırlar.
Her sektör, sendika ve Sivil Toplum Örgütleri, herkes sokaktatır. Her hafta ya başbakanlık veya meclis önünde bir eylemci var. Bu durum zaten işlerin yolunda gitmediğinin bir göstergesidir.
Bu hükümetin sorunlara çözüm üretme becerisi olmadığını görüyorum.”
EKONOMİ VE MALİYE BAKANLIKLARINA ELEŞTİRİ
KTAMS Başkanı Güven Bengihan hükümetin ekonomi ve maliye politikalarını da şu şekilde eleştirdi:
“Ekonomi Bakanlığı veya Ekonomi Bakanlığı Müsteşarlığının teknik ekiplerinin halktan ve emekten yana bir politika ve siyasi karar aldıklarını görmüyorum. Emekten yana değil sermayeden yanadırlar. Geliyorum Maliye Bakanlığı’na. Maliye Bakanlığı müsteşarlarının tek düşünceleri maliyenin gelirlerini artırabilme adına sürekli tasarrufu çalışan ve emekçiden yana yapıyorlar. Ek mesai, hayat pahalılığı, tahsisatları hep kesinti yapılmasını öneriyor bu müsteşlarlar.
Şimdi yetmedi 1 adım daha öne gidiyorlar. Çalışanların hak menfaat ve ücretlerinin savunan, bu emekçilerin temsil edildikleri sendikalara saldırı var şimdi.
İşçi emekçinin toplu iş sözleşmesindeki haklarından rahatsızdır değerli müsteşarlarımız. Kamu görevlilerinin haklarını yasalarda değişiklik yaparak budarım ama Toplu İş Sözleşmesi’ndeki hakları budayamadıkları için, TİS geçerlilik süresi dolunca yenisi imzalanıncaya kadar geçerli olanı kaldıralım en çok 1 yıl sonra da ilgili sözleşme yürürlükten kalkar şeklinde öneri getirdiler.
Bu düşünce, protokol imzaladıkları Türkiye Cumhuriyeti’nde bile yoktur. TC’deki TİS düzeninde bile yenisi imzalanıncaya kadar eskisi devam eder çünkü.”