Bilim insanlarından süper grip uyarısı
“Şimdiye kadar yaşadığınız en zorlu grip hastalığına yakalandınız mı?” Son günlerde, "süper grip " olarak tanımlanan soğuk algınlığı hastalığı çok yaygın olarak görülmeye başlandı. Doktorlar, PCR testlerinin negatif olmasına rağmen özellikle 15-44 yaş aralığında, Covid-19 benzeri semptomlar tanımlayan ve günlerce yatan hastalarda artış olduğunu bildirdi.
Peki süper grip nedir ve belirtileri nelerdir? Süper grip neden hayatımıza şimdi girdi? Süper grip öldürücü mü? Bilim insanları konuyla ilgili merak edilenleri yanıtladı.
Telegraph’a konuşan Jules Kelly isimli bir hasta, "Boğaz ağrısı ve korkunç sinüs ağrısıyla başladı. Şimdi, kafam süngerden yapılmış gibi hissediyorum. Vücudum gerçekten zayıf ve bacaklarım tutmuyor” dedi. Kelly semptomlarına iki gün sonra gögüsten gelen şiddetli bir öksürüğün eşlik ettiğini söyledi.
Yaşadıklarının ciddiyeti göz önüne alındığında, doktorlar Kelly'nin Covid-19’a yakalanmış olabileceğini düşündü ancak üç test de negatif çıktı.
"İki doz aşı oldum. Ama negatif testler olmasaydı bunun Covid olduğunu düşünürdüm. Üç hafta sonra bile hastalığım hiçbir hafifleme belirtisi göstermedi” diyen Kelly’e süper grip teşhisi konuldu.
Bununla birlikte, son haftalarda, birçok insan, bilim insanlarının hastalığı "süper grip" olarak adlandırdığı şiddetli grip benzeri semptomlar yaşadığını bildirdi.
BAĞIŞIKLIK BORCU NEDİR?
Araştırmacılar, sosyal mesafe, maske takma ve el dezenfektanı gibi pandemide alınan yoğun önlemlerin insanları soğuk algınlığına virüslerine duyarlılığını artırdığını söyledi. "Bağışıklık borcu" olarak adlandırılan bu durum, normal düzeyde virüs ve bakteriye maruz kalmamış kişilerin bir virüsle temas ettiğinde enfeksiyonlarda bir artış yaşadığında ortaya çıkıyor. SÜPER GRİP NEDİR VE NORMAL SOĞUK ALGINLIĞINDAN FARKI NEDİR?
Soğuk algınlığına virüsün 200'den fazla farklı türü neden oluyor. Cardiff Üniversitesi Soğuk Algınlığı Merkezi’nin eski direktörü Prof. Dr. Ronald Eccles, şu anda dolaşan “süper grip”in solunum sinsityal virüsünün (RSV) bir sonucu olduğunu söyledi.
RSV virüsü; grip ve soğuk algınlığına benzer şikayetlere neden olurken, tedavisinde gecikildiğinde akciğerleri tehdit ediyor.
Tüm yaş gruplarında özellikle bebekler ve yaşlılarda yaşamı tehdit eden solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan virüs, son yıllarda görülme sıklığındaki artışla dikkat çekiyor.
Çocukların tümü 2 yaşına kadar en az bir kez RSV ile hastalanıyor ve hayat boyu bu enfeksiyonun tekrarı sık olarak görülüyor. . Büyük çocuk ve erişkinlerde RSV genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu; bebek ve küçük çocuklar ile prematüre doğanlarda, bağışıklık yetmezliği olanlarda ve yaşlılarda ciddi alt solunum yolu enfeksiyonları gelişebiliyor.
RSV ile ilgili sorunlardan biri ise oldukça bulaşıcı olması. Öksürme ve hapşırma yoluyla bulaşıyor, ancak Covid-19’dan farklı olarak eller ve yüzeyler yoluyla da geniş çapta yayılır. Bu, virüsün sınıflardaki çocuklar arasında yayılmasını durdurmanın neredeyse imkansız olduğu anlamına geliyor.
SÜPER GRİBİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Süper gripten muzdarip olanlar sinüs ve göğüs enfeksiyonları, öksürük, boğaz ağrısı, yorgunluk ve tat ve koku kaybı gibi semptomlar yaşıyor. Bu semptomlar Covid-19’un belirtilerine benziyor, ancak hastalar PCR testlerinde pozitif çıkmıyor. Ancak, süper gribe yakalananlar da Covid-19 hastaları gibi günlerce yatakta kalabiliyor. SÜPER GRİP NEDEN ŞİMDİ ORTAYA ÇIKTI?
Prof. Dr. Eccles, aylarca süren karantinanın soğuk algınlığına neden olan virüslere karşı insanların bağışıklığını azalttığını açıkladı.
Eccles, “Normalde günlük veya haftalık olarak bu virüslere maruz kalıyoruz. Ama şimdi bir yıldır antrenman yapmayan kondisyonsuz sporcular gibiyiz. Aniden bu virüse yakalandık ve bağışıklık sistemimiz buna aşırı tepki veriyor. Bu, nedenle birçok insan normal soğuk algınlığından daha şiddetli semptomlar yaşıyor” diye konuştu.
COVİD-19 ENDEMİK HALE GELMİŞ OLABİLİR Mİ?
Peki süper grip aslında Covid-19’un daha hafif bir versiyonu olabilir mi? Prof. Dr. Eccles, aşılanan çoğu kişinin soğuk algınlığına benzer hafif semptomlar yaşayacağı için bunun bir olasılık olduğunu söyledi.
Geçen ay, Oxford aşısının arkasındaki lider bilim insanı Sarah Gilbert şunları söylemişti:
"Normalde virüslerin daha kolay dolaştıkları için daha az öldürücü hale geldiğini görüyoruz ve Covid-19’un daha öldürücü bir versiyonuna sahip olacağımızı düşünmek için hiçbir neden yok. Corona virüsün yayılma yeteneğini kaybetmeden mutasyona uğrayabileceği bir sınır var. Bu yüzden virüsün gidebileceği fazla yer yok.”
Ancak, Dr. Ed Pooley, bunu söylemek için çok erken olduğunu söyleyerek, “Corona virüsün endemik hale geldiğini söylemenin çok erken olduğunu düşünüyorum. Dolaşımda birden fazla varyant varsa endemik olmak zorlaşıyor. Ayrıca dünyanın hala nispeten düşük aşı alımına sahip bölgeleri varken… Ne kadar çok varyantınız olursa, bir şeyin endemik hale gelmesi riskiniz o kadar azalır, örneğin Delta varyantında gördüğümüz dalgalanmalar buna örnektir” dedi.