Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, Girne Emekliler Derneği, Girne Mücahitler Derneği’ni ve Girne Belediyesi’ni ziyaret etti. Özersay’a ziyaretlerinde Halkın Partisi Girne Milletvekilleri Jale Refik Rogers ve Erek Çağatay da eşlik etti. Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler nedeniyle cumhurbaşkanlığı seçiminin önemine vurgu yaptı ve Özersay’a ilişkin düşüncelerinin olumlu olduğunu ifade etti.
Geçmiş dönemde yapılan seçimlerden farklı olacağını söyleyen Özersay, aradaki farkı şu sözlerle açıkladı: “Daha önceki seçimlerde Kıbrıs görüşmelerini kim yürüteceğine karar verirdik. Bugün geldiğimiz noktada başka yeni konular ve gelişmeler bağlamında Kıbrıs Türkü’nün haklarını ve menfaatlerini kimin savunacağına, sesini kimin duyuracağına karar vereceğimiz bir seçim olacak. Konular değişiyor, çeşitleniyor. Doğu Akdeniz bölgesinde son derece önemli, bölgesel aktörlerin bile boyunu aşan gelişmeler yaşanıyor. Savunma, askeri ve enerji yani doğal gaz alanında da gelişmeler var. Etrafımızda cirit atan aktörlere baktığımızda ülkemizin de bölgemizin de öneminin arttığını hepimiz görebiliyoruz. Öneminin artmasının ötesinde ABD ve Rusya Federasyonu’nun arasında bir nüfus mücadelesi olduğunu da görüyoruz. Böyle bir ortam içinde; doğal gazdaki haklarımızı almamız için fikirler ortaya koyacağımız ve Türkiye’yle birlikte denge sağlayarak ‘bu coğrafyada biz de varız’ diyeceğimiz bir döneme giriyoruz. Seçilecek olan cumhurbaşkanının kim olacağı bu nedenle çok önemlidir.”
“Yeni cumhurbaşkanı proaktif bir politika ortaya koymalı, inisiyatif almalı”
Kudret Özersay, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkma aşamasına girdiğini hatırlatarak, Brexit’le birlikte İngiltere’nin Türkiye’yle yeni ticaret görüşmeleri yaptığını aktardı. Özersay, “1974-1994 arasında yapabildiğimiz gibi doğrudan ticaret yapacağımız bir kapı aralanacak mı? Bana kalırsa Avrupa Mahkemesi’nin kararlarının İngiltere için bağlayıcılığı olmayacağı için bu ticaret sağlanabilir. Bunun için yeni cumhurbaşkanının proaktif bir dış politika ortaya koyması, inisiyatif alması gerekir” şeklinde konuştu.
“Sesimizi dünyaya duyurabileceğime inandığım için bu yolu yürümeye karar verdim”
Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetimi altında açılması projesini ilk 2015’te ortaya koyduğunu, projenin o günleregöre bugün çok daha olgunlaştığını belirten Özersay, inisiyatif alarak dünyaya projeyi doğru şekilde anlatabilecek, projenin hayata geçirilmesinin önünü açacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Özersay şöyle konuştu: “Dünya değişiyor, Doğu Akdeniz bölgesi de değişiyor. Kıbrıs meselesinin geleceği için aynı ezberi devam ettirmemeliyiz. 52 yıl boyunca federal bir ortaklık kurulamamışsa bunun sebebi Rum tarafının devleti, yönetimi, zenginliği bizimle paylaşmaya hazır olmamasıdır. Bu noktada oldukları sürece Kıbrıs müzakeresi yapmak da doğru değildir. Bunu yapmak Kıbrıs Türkü’nü müzakere masasına hapsetmektir ve bu kabul edilemez. Deniz hukuku, diplomasi, uluslararası hukuk anlamında kritik bir dönemden geçerken, bu konularda bilgi sahibi, gelişmeleri doğru okuyabilecek, sesimizi dünyaya duyurabilecek bir cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğuna inandığım için bu yolu yürümeye karar verdim.”