- Tıpta uzmanlık alanındaki profesyonel meslek örgütlerinin salgınla mücadeledeki katkısı çok değerlidir. Bu örgütlerin uzmanlık alanlarındaki bilgi birikiminden şu ana kadar yeterince yararlanılmamıştır. KTTB ve Diğer Tıp Dernekleri ve Üniversitelerden daha çok yararlanılmalıdır. Bilimsel temele ve tecrübeye dayanan kurumsal insan gücü ve uzmanlığı, salgınla mücadele sürecine bir an önce dâhil edilmelidir. Salgın yönetiminin kurul ve komisyonlarında üniversiteler ve sivil toplum örgütleri aktif şekilde temsil edilmelidir.
- Kurulacak bir kurul ile Covid-19 tedavi süreçlerinin bilimsel kanıtlar üzerinden oluşturduğu rehberler doğrultusunda güncellenmesi ve izlenmesi gereklidir.
- KKTC’de uygulanan PCR testleri başta olmak üzere yapılacak testlerle ilgili bir risk değerlendirmesi ve bir uygulama programına ihtiyaç vardır. Test sayısının artırılması çok önemlidir. Ancak, testlerin hangi koşullarda kimlere yapılacağının da tanımlanmış olması gerekmektedir.
- PCR testlerinin gelecekte artabilecek iş yükü nedeniyle tıbbi mikrobiyoloji ve tıbbi biyokimya laboratuvarlarının personel, donanım, kit, işleyiş, otomasyonu gibi konuların geliştirilmesine yönelik bir çalışma komitesi kurulmalıdır.
- Eylül dönemi ile başlayacak grip döneminde hastalık yükünden korunmanın en önemli yolu risk gruplarına grip aşısının sağlanması ve uygulanmasıdır. Sağlık çalışanları, yaşlı bireyler, kronik hastalığı olanlar gibi risk gruplarına grip aşısının sağlanması gerekmektedir. Özellikle Sağlık Bakanlığı grip aşısını tüm sağlık çalışanlarına zamanında ve ücretsiz biçimde ulaştırmalıdır.
- Sonbaharla başlayacak grip döneminde hastalık yükü ile ilgili alınacak en önemli tedbirlerden biri de sağlık çalışanları için gerekli kişisel koruyucu donanımın sağlanmasıdır. KKTC Sağlık Bakanlığı tarafından standartlara uygun, yeterli sayı ve çeşitlilikte kişisel koruyucu donanım için stok çalışması yapmalı ve tüm sağlık çalışanlarına ulaştırmalıdır.
- Düğünler, törenler ve toplantılar gibi kalabalık ortamlarda tedbirsizlikler mevcuttur. Club, bar, kafe gibi ortamlarda da önlemler yetersizdir. Kalabalık ortamlarla ilgili önlemler artırılmalıdır.
- Okulların online eğitim eksikliklerinin ivedilikle giderilmesi gerekmektedir. Yüz yüze başlanacağı açıklanan eğitimle ilgili de önlemler alınması şarttır. Bir kere okullarda yapılacak eğitimdeki kişiler arası mesafenin 3-6 ayak (yaklaşık 1-2 metre) arası olması gerektiği unutulmamalıdır. Virüsün 7,5 ayak mesafeye kadar ulaşabildiği bilinmektedir. Bu nedenle tercihen yüz yüze eğitim yerine çevrimiçi eğitim uygulamasına devam edilmelidir. Artan Covid 19 vakalarının yaş özelliklerini düşündüğümüzde üniversitelerde öğrencilerden daha fazla Doçent ve Profesörleri etkileyeceğini öngördüğümüzde bilim insanlarımızı tüketme riskiyle de karşı karşıya kalacağımızı görebilmeliyiz.
Çakıcı: Hala güven veren salgın yönetimi yok!
Bunlar da ilginizi çekebilir