Çavuşoğlu: Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta hakça paylaşım diyoruz, olumlu adımlar atmaya hazırız
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 8. Toplantısı çerçevesinde Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin eş başkanlığında Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 8. Toplantısı’nı gerçekleştireceklerini kaydeden Çavuşoğlu, “Ticaret, medya ve iletişim, kültür, insani yardımlar gibi değişik alanlarda 12 belge imzalayacağız. Bunlardan bir tanesi ortak bildiri, 11 tanesi de anlaşma.” dedi.
Çavuşoğlu, geçen yıl Türkiye’de tarihinin en kötü orman yangınlarını yaşadıklarını ve bu yıl da Marmaris’te yangınların çıktığını belirterek, Katar’ın hemen Türkiye’nin imdadına koştuğunu ve yardım elini uzattığını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, bu nedenle mevkidaşına teşekkür etti.
Ticari ilişkilerin ve karşılıklı yatırımların artarak devam etmesi için birlikte çalışmayı sürdürdüklerini dile getiren Çavuşoğlu, “İkili ticaret hacmimiz hızlı bir şekilde artıyor. Bu senenin ilk 7 ayına baktığımız zaman 1,2 milyar dolar civarında. 2 milyar doları aşacağımızı görüyoruz. Geçen sene 1,6 milyar (dolar) dolayındaydı. Ekonomik iş birliğimizin daha da güçlenmesi için ilk JETCO toplantısını yapma konusunda mutabık kaldık.” dedi.
Bölgesel konular ve son gelişmeler hakkında mevkidaşı Al Sani’ye bilgi verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, Ukrayna, küresel enerji krizi, Libya ve Orta Doğu’daki diğer gelişmeleri birlikte ele aldıklarını söyledi.
Çavuşoğlu, Filistin davasını birlikte savunmaya devam edeceklerini belirterek, dün Cezayir’de Filistinli gruplar arasında yapılan ulusal uzlaşı konferansının olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyduklarını vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, Katar’ın Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi çabalarını ve özellikle savaş nedeniyle ortaya çıkan enerji krizinin hafifletilmesi konusundaki katkılarını takdirle karşıladıklarını dile getirdi.
Çavuşoğlu, öte yandan Libya’nın birlik ve bütünlüğünün sağlanması, kalıcı istikrar ve refaha kavuşması için birlikte çalıştıklarını belirterek, “Temennimiz bir an önce yol haritasının belirlenmesi, hukuki altyapının oluşturulmasıyla birlikte şeffaf, özgür bir seçimin gerçekleştirilmesidir.” dedi.
Katar’la Suriye’de siyasi sürecin desteklenmesi ve insani konularda eş güdüm halinde olduklarını aktaran Çavuşoğlu, “Biz Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ta da ‘hakça paylaşım’ diyoruz. Dolayısıyla bu konuda da her zaman olumlu adımlar atmaya hazırız ama karşı tarafın da bu yönde aynı fikirde olması gerekiyor ama son zamanlarda gördüğümüz eğilim bu yönde değil. Şunu da söylemek isterim: Biz her zaman Türkiye’nin ve KKTC’nin de Kıbrıs Türk halkının da haklarını savunmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Afganistan konusunda da insani yardım ve Taliban’la angajman mevzusunda Katar’la çalıştıklarını belirterek, “(Afganistan’daki) havaalanı konusunda bir noktaya gelemedik ama bizden kaynaklanan değil, Kabil’deki karışıklıktan dolayı bir noktaya gelemedik ama bizim Afganistan halkına yönelik desteklerimiz de devam edecek.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’yle Körfez İşbirliği Konseyi arasında Yüksek Düzeyli Stratejik Diyalog Mekanizması’nın olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu mekanizmayı tekrar canlandırmak istediklerini vurguladı.
Çavuşoğlu, 2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Katar’ın çok önemli bir sorumluluğu üstlendiğini belirterek, bu organizasyon için Katar’a destek vereceklerini ve açılışa katılmak istediklerini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Türkiye’de büyük bir doğal gaz merkezi kurulmasıyla ilgili açıklamalarına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, Baltık Denizi’nde Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında meydana gelen patlamaları hatırlatarak, Rusya’nın bu hatların güvenli güzergah olmaktan çıktığını düşündüğünü aktardı.
Çavuşoğlu, “(Putin) O nedenle, Türkiye üzerinden boru hatlarıyla Avrupa’da gaz tedarikini yapabileceğini söylüyor ve Türkiye’nin bu anlamda da bir merkez olmasını istiyor.” dedi.
Katar enerji konusunda çok önemli bir aktör olduğu için mevkidaşı Al Sani ile bu konularda fikir alışverişinde de bulunduklarını anlatan Çavuşoğlu, halihazırda önemli petrol ve boru hatlarının Türkiye’ye geldiğini, Türkiye üzerinden Güneydoğu Avrupa ülkelerine kadar gittiğini hatırlattı.
Çavuşoğlu, “Özellikle Avrupa’nın enerji krizinin hafifletilmesinden yanayız çünkü Avrupa’nın her bakımdan zayıflaması Türkiye’nin çıkarına değildir, tam tersi aleyhimizedir. Avrupa’nın bu sorunlarının aşılmasında biz katkı sağlıyoruz ve sağlamak da isteriz.” diye konuştu.
Türkiye’nin tahıl anlaşması için ortaya koyduğu çabaları da hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Sonuç itibarıyla Cumhurbaşkanı’mızın dün basın mensuplarına söylediği gibi, bunun iyi bir şekilde çalışılması gerekiyor. Bunun için yapılacak yatırımlar var. Bunun iyi incelenmesi lazım. İlave boru hatları, Türkiye’de yapılacak tesisler. Tabii borsanın oluşabilmesi için, fiyatların oluşabilmesi için belli sayıda ülkeden gazın Türkiye’ye gelmesi lazım. O sayıya ulaştık ve belli miktarda olması lazım. Şu anda bile bu gaz fiyatlarının belirlenmesi için bir merkez olma hüviyetini kazandık ama böyle bir proje gelirse şu anda Avrupa’ya gidemediği için, özellikle Almanya ve İngiltere’de biliyorsunuz, gaz fiyatlarının belirlendiği merkezler var, marketler var.
Sonuçta ama bir taraftan bu yatırımların yapılması lazım, diğer taraftan da tabii bu arz talep meselesi. Ne kadar ülke Avrupa’da, Güneydoğu Avrupa ülkeleri ve Batı Avrupa ülkelerinden bahsediyoruz, böyle bir projeden gaz almaya hazır, tüm bu boyutlarını beraberce çalışmak lazım. Ondan sonra zaten aşama aşama bilgiler de verilir.”
Çavuşoğlu, ABD’de New Jersey Senatörü Bob Menendez ve Maryland Senatörü Chris van Hollen’ın sunduğu ve Türkiye’ye F-16 satışını sınırlandırıcı koşullara bağlayan eklemelerin, ABD 2023 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısının Senato versiyonundan çıkarılmasına ilişkin soru üzerine ABD’den F-16 tedarikine ilişkin teknik düzeydeki görüşmelerin çok iyi geçtiğini belirtti.
Daha sonraki aşamada ABD yönetiminin de sürece tam destek verdiğini aktaran Çavuşoğlu, “Fakat bu konu Kongre gündemindeyken, bazı kararlar alınırken koşullarla ilgili değişiklik önergeleri verilmişti ve bunlar kabul edilmişti. Bu şartlarda (F-16) almanın bir anlamının olmadığını da söyledik. Özellikle yönetimin Kongre düzeyinde kendi çabalarına ilaveten bizim de kendilerine katkı sağlamamız yönünde görüşler, talepler de gelmişti.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye’den milletvekillerinin ABD’ye yaptığı ziyaretleri ve Kongre düzeyindeki temaslarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çerçevesinde ABD’li senatörlerle bir araya geldiğini de hatırlatarak, “ABD yönetiminin, Pentagon’un görüşü, F-16’ların Türkiye’ye verilmesi sadece Türkiye’nin yaranına değil, NATO’nun da yararına. Dolayısıyla ABD’nin de çıkarına uygun olduğunu söylüyorlardı. Bu doğrultuda, sizin söylediğiniz gibi, (ABD Senatosundaki tasarı) geçti fakat tabii bunun bir an önce neticelendirilmesi lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin, aleyhte kampanya yürüten senatörlerle de temaslarda bulunduğunu anlatan Çavuşoğlu, “Umarım bu şekilde sorunsuz neticelenir. Şartlı bir şekilde almanın, kullanamayacağınız şeyi almanın bir faydası olmaz.” dedi.
Katar’ın arabuluculuktaki başarısına dikkati çeken Çavuşoğlu, “Katar, arabuluculukta marka olmuş bir ülkedir. Bunu gurur duyarak söylüyorum. Biliyorsunuz Afganistan’da taraflar arasında müzakereler. Yine Libyalılar arasında yine birçok sorunun çözülmesinde Katar’ın çok önemli bir rolü olmuştur. Ukrayna-Rusya savaşının sona erdirilmesi konusunda da iki ülkeyle eşit şekilde temas kurabilen ülkelerden bir tanesidir Katar.” dedi.
Türkiye’nin Rusya ve Batı ülkelerinin temsilcilerini bir araya getirme yönünde çabalarının olup olmadığının sorulması üzerine Çavuşoğlu, “Türkiye’nin Rusya’yla Batı’yı bir araya getirme girişimi hiçbir zaman olmadı.” yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, öte yandan Türkiye’nin geçmişte Ukrayna ve Rusya’yı bir araya getirme çabalarının olduğunu ve Antalya ve İstanbul’da bunu başardığını hatırlattı.
Savaşın ilerlediğini ve ateşkes olasılığının azaldığını kaydeden Çavuşoğlu, “Fakat liderler düzeyinde böyle bir ihtimal de şu anda çok yakın bir zamanda görünmüyor ama inşallah olur. Çabalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Prag’da katıldığı Avrupa Siyasi Topluluğu (AST) toplantılarında Batı’ya Rusya ile diyaloğu koparmamak gerektiğini, Rusya ile görüşmeyi sürdürmenin faydalarını, Rusya’yla angajman sayesinde tahıl anlaşması yapıldığını ve esir takasının gerçekleştirildiğini anlattığını söyledi.
Rusya ile Ukrayna arasında bir gün ateşkesin yapılacağını kaydeden Çavuşoğlu, “Sonuçta yarın basit bir ateşkes olmayacak. Mutlaka eninde sonunda olacak ama ne zaman olacak? Bunun özellikle Ukrayna için adil bir barış olması lazım ama yaptırımların kaldırılması hangi şartlarla olacak? Batı’yla Rusya arasında müzakere edilmesi gereken konular var. Avrupa Birliği, Avrupa ülkeleri ve ABD’den bahsediyorum. Yarın bu noktaya gelindiği zaman bu temaslar zaten olacak. Böyle bir noktada Türkiye olarak tabi biz her zaman katkı sağlarız ama bu yönde şu anda somut bir girişimimiz yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecine ilişkin soruya “Bizim Ermenistan’la şu anda imzalayacağımız bir anlaşma yok ya da bir anlaşma üzerine müzakeremiz yok. İlişkilerin normalleşmesi için hangi adımları atacağız, hangi güven arttırıcı adımlar atılacak, bunları konuşuyoruz ve atıyoruz Ermenistan’la.” dedi.
İki ülkenin özel temsilcilerinin tümü yurt dışında olmak üzere 4 defa bir araya geldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, özel temsilcilerin en son Türkiye’de ve Ermenistan’da bir araya gelme konusunda mutabık kaldıklarını ve Prag’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın yaptığı ikili görüşmede de bunu teyit ettiğini, bundan sonraki toplantıların, görüşmelerin Türkiye’de ve Ermenistan’da olacağını söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, Ermenistan’la normalleşme konusunda samimi olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Tabii esas sorun yani Güney Kafkasya’nın istikrarı ve kalıcı barışı için henüz daha Ermenistan ve Azerbaycan arasında kapsamlı barış anlaşmasının imzalanmaması. Kapsamlı bir barış anlaşması, bu yönde de müzakereler devam ediyor. Biz bu süreci destekliyoruz ve tüm bu konularda tabii Azerbaycan’la da koordinasyon içinde hareket ediyoruz. Bu, yadırganmamalı. Bu, gayet doğaldır.
Bizim de Azerbaycan’ın da bu konuda samimi olduğunu bir kere daha söylemek isterim. Bu doğrultuda Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Paşinyan ile gerçekleştirdiği görüşme son derece faydalı olmuştur.”