Kıbrıs Türk futbolunda bir tarihe tanıklık yaptık. Süper Lig öyle bir final ile sona erdi ki “Bir tarihin çöküşünü” izledik…
Futbolumuzda her takım bir alt lige düşme acısını yaşadı. Efsane Çetinkaya haricinde. Bizim liglerimizde Avrupa’ya falan gitme yok. Kendi içimizde oynarız. Bir takım şampiyon olur, seneye aynı şekilde devam ederiz. Bir alt lige düşen takım büyük bir camia ise toparlanıp yeniden üst lige çıkması hiç zor bir durum değil. Fazla bir kaybı da olmaz. Bütçeden milyon dolarlar da kaçmaz küme düşüldü diye.
Yalnız Çetinkaya için farklı bir durum vardı. Onun efsanelik ismi ile anılması kadar ligden bir alt lige küme düşmeyen tek takım olması da büyük bir ayrıcalıktı. İşte bu ayrıcalık son buldu. Düşer mi, düşmez mi? soruları sorulurken Kerem Eran’ın son düdüğü ile Çetinkaya küme düştü. Düzkaya ile oynadığı maçta kazansa play-out oynama şansı ve belki yeniden lige tutunabilme umudu devam edecekti. Fakat golsüz eşitlik Düzkaya’nın play-out oynamasını Çetinkaya’nın küme düşmesini sağladı.
Çetinkaya takımı ülke futbolumuzun bir tarihidir. Sadece KTFF bünyesinde değil KOP bünyesinde de bilinen ada genelinde büyük bir camiadır. Efsane olmasının sebebi da budur.
Yıllardır Çetinkaya her kulüp gibi sıkıntılı günler geçirdi. Kaç dönem kulübün kapısına kilit vurma noktasına gelindi. Bir dönem isim hakkı GAÜ’ye verildi ve adı GAÜ Çetinkaya oldu. Çok dönem başkan bulmakta zorlandı. Genel Kurullarına 15 kişinin katıldığı oldu. Yani zaman zaman Çetinkaya güçsüz ve etkisiz kaldı. Her böyle süreçlerin ardından 3-5 kişinin öncülüğünde bir toparlanma oldu ve yola devam edildi.
Geçmiş yıllarda yaşananlara değinmek istemem. Bir Serdarlı macerası yaşandı bitti. Küme düşebilirdi düşmedi. Yaşananlardan dolayı Serdalı’nın 6 puanı silindi Çetinkaya direkten döndü. Geçen sezon son maçlarda Yenicami karşısında iddiası olmamasına rağmen son dakika golü ile rakibini şampiyonluktan etmesi ve büyük sevinç yaşaması. Bu durumlar Çetinkaya’ya karşı bazı kesimlerin düşmanlık duygularını artırdı. Özellikle bu yıl hemen hemen tüm takımlar Çetinkaya’nın küme düşmesini bekledi. Sonunda ise beklenen oldu ve bir tarih göçtü.
Çetinkaya’nın bir alt lige düşmesi belki de yeniden toparlanıp, daha güçlü bir pozisyonda geri dönmesini sağlayacaktır. Tesisi ile alt yapısı ile ve özellikle son oluşan genç başkan Ceran Tunalı ve yönetimi ile güzel bir süreç geçireceklerini düşünüyorum. Küme düşülmüşse dünyanın sonu değildir. Artık Çetinkaya da her kes gibi bir alt lige düşmüştür. Sarı-kırmızılıların lige tutunabilmeleri bu yıl mücize olacaktı. Sanırım tarihinde ilk kez 9 maçta “0” puan hiç almamıştı. 9 maçta 0 puandan sonra Mehmet Bolkan ile biraz puanlar toplandı fakat mevcut kadro ile başarılı olabilmek imkansız gibi bir şeydi. Son haftalarda ise Mehmetali Özgürgün’ün gelmesi belki bir kan değişimi ama takım yine ortaya konan futbolun üzerine çıkamadı. Takımda moral ve motive kaybı, kadroda yabancıların beklenen kalitede olmamaları, yedek kulübenin zengin olmaması, küme düşmelerine neden oldu.
Küme düşme acısı yaşanırken Başkan Ceran Tunalı, bazı yöneticiler, futbolcular, taraftarlar göz yaşı döktü. Bu dökülen göz yaşı Çetinkaya sevgisinin göstergesidir. Benim Çetinkaya’nın emin ellerde olduğuna inancım tamdır. Çetinkaya’nın bir alt ligde başarılı olup yeniden Süper Lig’e çıkması imkansız değildir. Yeter ki birlik ve beraberlik bozulmadan, yönetime destek verilerek yola devam edilsin. Çetinkaya küme düşebilir ama Efsanelik asla son bulmaz….