Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği, yakıt ve gübre maliyetlerinin arttığını ancak verilen devlet desteğinin yetersiz kaldığını açıkladı.
Çiftçiler Birliği’nin basın açıklaması şöyle:
“Henüz 2021 yılı desteklerinden kalanları ödenmemişken, 2022 yılı söz verilen artışları görmemiş ve anlaşmamışken, üreticinin tam da hasat dönemi içerisinde tüm giderler yükselirken, bir de her hafta yakıta yapılan zamlar artık bizleri bezdirmiştir.
Tüm dünya gıda krizinden bahsederken, tarımsal üretimin desteklenmesi gerektiğini dile getirirken ve tarımsal desteklerini artırırken bizim hükümetimiz adeta üretimi bitirme çabası içerisindedir.
Halkın alım gücünün kalmadığını, artık bizde de aç vatandaşların olduğunu Sn Başbakan da dile getirirken, hiç bir tedbir almamak, eli kolu bağlı oturmak idarecilik değildir.
Tarımsal üretim destekleri konusunda daha bir hafta önce iyileştirmeler yapılacağı ve gününde ödenmesi konusunda bizlere söz veren Bakanlık, bu destekleri ciddi anlamda gözden geçirmek durumundadır.
Yıllık mazot desteği ile 4 litre mazot alınabilirken, bugün devletin mazot desteği adı altında vermeyi düşündüğü para ile 1 litre mazot dahi alınamayacak duruma düştük. Destekler o kadar yetersiz ki verilip verilmediği artık anlaşılamamaktadır. Sanki de bu destekler bizleri üretime bağlamak ve üretim yaparak batırmak amaçlı veriliyor.
Verilen DGD 12 dolar karşılığı iken bugün 3 dolar karşılığı, geçen yıl verilen gübre desteği 12 dolar iken bu yıl 4 buçuk dolar karşılığına geliyor.
Girdilerimiz de ters oranda artıyor. 1 litre yakıtı 6 liraya alırken şimdi 22 liraya alıyoruz, gübre fiyatlarından hiç bahsetmeyelim çünkü alınacak gibi değil.
Hükümet Üretimin devamını istiyorsa desteklemelerimizi ciddi ciddi artırmalıdır. Yoksa daha geçen haftadan bu haftaya ürün fiyatından dolayı bizim 2 lira kaybımız vardır. Mazot fiyatından dolayı litrede 5 lira kaybımız vardır. Gübre fiyatlarından dolayı yüzde 10 kaybımız vardır. Ülkedeki pahalılık üreticinin elindekini ucuza almak ve üreteni yok etmekle önlenemez. Mazotta yıllık artış yüzde 300, gübrede yıllık artış yüzde 200-300, bizden alınan üründe ise tüm bunlara rağmen ithal edilenden 3 lira aşağıya.
İthal ürünler ile rekabet edebilmek, üretimi desteklemekten başlar. İthalat ile ucuzluk yaratulmaz. Nitekim ithalat sübvansiyesine yıllık 300 milyon lira harcanmış ancak hiç bir ucuzlama yaratmamıştır. Sübvansiyeler artık bakanlık bütçesini aşmıştır. Yerli üreticiye verilen destek ise bu rakamın 3 te birine denk gelmektedir. Şimdi bu bakanlık bizim bakanlığımız mı yoksa ithalat yapılan ülkelerin bakanlığı mı ? Sürekli bir pandemi ve savaş bahanesi ile bize verilecek destekler ötelenmiş, ancak bütçeyi sıfırlayacak ödemelerin tamamı yapılmıştır. Pandemi ve Savaş üreticiye gelince mi gündem oluyor ?
Hükümetten beklentimiz üreticimizi koruyacak şekilde hem yakıt hem de girdi maliyetlerimiz açısından ciddi tedbirler almasıdır. İyi niyetimizin bu kadar suistimal edilmesine artık tahammülümüz kalmamıştır. Devlet kurumları bile kendi arazilerini girdiler pahalı olduğundan dolayı artık işleyemiyor ve ihale üsülü ile kiraya vermeye çalışıyorsa varın siz düşünün!
Tüm bunlar Üreticiye İhanettir.
Siz yol bulamazsanız biz size yol vereceğiz.