Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve AKEL ortak açıklama yaparak adada yeniden birleşme çabalarına öncelik verilmesi gerektiği vurguladı ve iki tarafın samimi bir diyaloğa yeniden başlamaları gerektiğine dikkat çekti.
Müzakerelerin, anlamlı ve aciliyet duygusu içerisinde sonuç odaklı olması gerektiği belirtilen ortak açıklamada, “25 Kasım 2019’da Berlin’de yapılan gayri resmi toplantının ardından BM tarafından yapılan açıklamada vurgulandığı gibi, sürecin iki taraf arasında varılan yakınlaşmaları, iki liderin ‘Ortak Açıklamasını’ ve ‘Guterres Çerçevesini’ temel alması koşuluyla bu hedefe ulaşılabilir” denildi.
CTP ve AKEL’in ortak açıklaması şu şekilde:
Kıbrıs konusunda yapılacak gayri resmi toplantıya hazırlık olarak Adamızın BM zemininde yeniden birleşme vizyonu ve bağlılığı her iki toplumda da tüm seviyelerde hâkim olmalıdır. Bu bağlamda, işbirliği ve dayanışma sadece resmi müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarıyla ilgili olarak değil, aynı zamanda mevcut pandemiyle ilgili zorlukların yönetimi açısından da iki toplumda en önemli öncelikler olmalıdır.
Partilerimiz, CTP ve AKEL, Kıbrıs sorununun üzerinde anlaşmaya varılmış olan zeminde mümkün olan en kısa sürede kapsamlı çözümü için resmi müzakerelerin yeniden başlaması hedefiyle iki tarafın samimi bir diyaloğa yeniden başlamaları gerektiğine inanmaktadır.
Müzakereler anlamlı ve aciliyet duygusu içerisinde sonuç odaklı olmalıdır. 25 Kasım 2019’da Berlin’de yapılan gayri resmi toplantının ardından BM tarafından yapılan açıklamada vurgulandığı gibi, sürecin iki taraf arasında varılan yakınlaşmaları, iki liderin Ortak Açıklamasını ve Guterres Çerçevesini temel alması koşuluyla bu hedefe ulaşılabilir. Hâlihazırda üzerinde anlaşmaya varılmış olan konuların yeniden müzakereye açılması diyaloğu sadece karmaşıklaştıracak ve geciktirecektir.
Nihai hedef, BM’nin ilgili tüm kararları ve parametreleriyle tamamen uyumlu, siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli ve iki toplumlu bir federal çözüm için stratejik bir siyasi anlaşmaya varmak olmalıdır.
Bu hedef yolunda olası bir başarısızlık statükoyu devam ettirecek, bölünmeyi daha da derinleştirecek ve iki toplumu birbirlerinden daha da uzaklaştıracaktır. Statüko durağan değildir ve kalıcı barış, güvenlik ve refah açısından zararlı sonuçların artmasına yol açacaktır.
Bu, ada için olduğu kadar bölge için de kesinlikle geçerlidir. Liderlere, birlikte gerekli önleyici tedbirleri almaları ve geçiş noktalarından geçişlerin normalleştirme çağrımızı yineliyoruz. Daha fazla gecikme olmaksızın güvenli geçişler için koşullar Sağlık bilimcilerinin yönlendirme ve tavsiyelerine uyarak belirlenmeli, benimsenmeli ve uygulanmalıdır. Partilerimiz bu tür hareketleri mümkün olan her şekilde desteklemeye hazırdır.
Kıbrıs Türk Toplumuna AB aşılarının tedarikine ilişkin İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin kolaylık sağlamasını selamlıyoruz. Aşılar süreklilik ve orantılılık prensipleri temelinde paylaşılmalıdır. Kamu sağlığı güvenliğine hizmet edebilmek için, bu çalışma işbirliği ve dayanışma ruhuyla devam etmeli ve yoğunlaştırılmalıdır.
Partilerimiz her iki toplumu da federal çözüme hazırlamaya yönelik tüm çabaları desteklemekte kararlı olmaya devam etmektedir. Önümüzdeki konferans öncesinde sivil toplum örgütlerinin ve hareketlerin harekete geçirilmeleri için bu çabalar güçlendirilmelidir. Bu çerçevede, işbirliğimizi her düzeyde iki toplum arasında karşılıklı anlayışı ve yeniden yakınlaşmayı arttırma çabası içerisinde olacağız.