Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a Anadolu Üniversitesinin (AÜ) 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni’nde fahri doktora unvanı verildi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Oyunun ne olduğunu bilmek zorundayız. Tabii bunu zaman zaman televizyon ekranlarından hep birlikte izliyoruz. Televizyonlarda çeşitli haritalar gösteriyorlar, uzmanlar çeşitli değerlendirmeler yapıyor. Birtakım sinsi oyunlarla hepimiz karşı karşıya olabiliriz” dedi.
Anadolu Üniversitesinin (AÜ) 2021-2022 Akademik Yıl Açılış Töreni’nde katılan ve fahri doktora unvanı verilen Tatar’a cübbesini AÜ Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal giydirdi.
Yeni dönemin ilk dersini “Geçmişten Günümüze Kıbrıs Türklerinin Adada Varoluş Mücadelesi” konusunda veren Tatar, Eskişehir’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Tatar, Kıbrıs Türk halkının adadaki egemenlik hakkının en az Rumlar kadar legal olduğunu söyledi.
Yıllardır Kıbrıs’ın Yunan adası yapılmak istendiğine dikkati çeken Tatar, “Bu adada birlikte var olmak, birlikte yaşamak istedik, onların da değerli olduğunu biz her zaman kabul ettik ama maalesef karşılığında onlardan aynı anlayışı görmedik.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıbrıs’ta federal temelli bir anlaşmayla oyunlar oynanmaya çalışıldığını ifade eden Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani diyorlar ki federal temelli bir anlaşma olduktan sonra Kıbrıslı Türkler, onlara göre eşitlik ki bana eşitliği filan yok çünkü dönüşümlü başkanlığı bile kabul etmemişlerdi. Dolayısıyla o federal temelli bir anlaşma esas itibarıyla az sonra bizleri bir azınlık, daha sonra yok oluş ve Türkiye’nin de tamamıyla adadan çekilmesiyle sıfır asker, sıfır garantörlük. Yani 1974 hatta 1960 öncesine kadar bizleri geriye götürecek bir cesaret, bir bencillik; böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Dolayısıyla bizim böyle bir şeye ‘evet’ dememiz mümkün değildir. Türkiye’nin oradaki varlığının sıfıra indirgenmesi, askerinin çekilmesi, dolayısıyla Mavi Vatan’da jeopolitik, jeostratejik, gerek kıta sahanlığında gerek yetki alanlarında, her yerde Türkiye’nin çekilmesiyle bu bölgeyi bir Yunan gölü, bir Rum-Yunan ikilisinin sahip olduğu haklarla donatılmış bir tezgah karşısında sonuna kadar dik durmalıyız. Onun için Kıbrıs, sadece Kıbrıs Türklerinin davası değildir.”
Tatar, Kıbrıs’ın milli bir dava olduğuna işaret ederek, Mavi Vatan’da haklarının devamı için mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.
“OYUNUN NE OLDUĞUNU BİLMEK ZORUNDAYIZ”
Sinsi oyunlarla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Tatar, şunları kaydetti:
“Oyunun ne olduğunu bilmek zorundayız. Tabii bunu zaman zaman televizyon ekranlarından hep birlikte izliyoruz. Televizyonlarda çeşitli haritalar gösteriyorlar, uzmanlar çeşitli değerlendirmeler yapıyor. Birtakım sinsi oyunlarla hepimiz karşı karşıya olabiliriz ama oyunun ne olduğunu bilmek durumundayız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden baktığımızda oyun böyle görülüyor. Orada da mücadelem devam ediyor, orada da muhaliflerim var. Halen daha federasyona inananlar var. Bunların başında eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve son olarak Mustafa Akıncı ve onların adamları gelmektedir. Bana her türlü suçlamayı da yapıyorlar. Beni ‘Ankara’nın papağanı’ olarak tanıtmaya devam ediyorlar. Beni dünya aleme şikayet ediyorlar. Ben Türkiye’yi temsil eden bir kişiymişim, Kıbrıs Türk halkını temsil etmezmişim; ben bunu asla kabul etmem. Benim yüreğim elbetteki Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını korumak. Bu hak ve çıkarları korurken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devamı için yapılan bütün çalışmalarda Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğine ihtiyacımız olduğunu her vesileyle söylüyorum. Aksi takdirde o adada Kıbrıs Türklerini yok etmek onlar için o kadar zor olmaz. Eğer Türkiye oradan çekilirse askeriyle, varlığıyla Avrupa Birliği içinde bizlerin o mücadeleyi vermemiz kolay olmayacaktır.”
Eskişehir Valisi Erol Ayyıldız da tarihi destanlarla dolu aziz milletin muhteşem mazisinin yüksek insani değerlerini daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprünün eğitim olduğunu belirtti.
Üniversitelerin ilim yuvası olduğunu anlatan Ayyıldız, “Yunus Emre’nin dediği gibi ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.’ sözü bize aynı zamanda eğitimin asıl gayesinin ne olması gerektiğini hatırlatır. Teknolojinin, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin ülkelere yön verdiği bir çağda yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz Koronavirüs süreci bir kez daha gösterdi ki geleceğin fethi, bilgi ve teknolojiyle mümkündür. Çağa ve geleceğe yön verenler bilgiyi fetheden milletler olacaktır.” diye konuştu.
AÜ Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal da yeni akademik yılın hayırlı olmasını diledi.
Törene BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Eskişehir milletvekilleri Nabi Avcı ve Harun Karacan, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, Garnizon Komutanı Orgeneral Atilla Gülan, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan ve diğer ilgililer de katıldı.