Türkiye’de temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, canlı yayında TGRT Haber’e açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, Erenköy Direnişi’nden 58 yıl sonra Doğu Akdeniz’de hidrokarbon ve doğal gaz araştırmaları dolayısıyla Abdülhamit Han gemisinin yola çıkması, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin arasındaki birtakım anlaşmalar, hava sahası, deniz yetki alanları, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölge gibi Mavi Vatan’ı oluşturan farklı boyutların birleşiminin bir güç kaynağı olduğunu belirtti. Tatar, Mavi Vatan’ın yükselen sesine gelinen noktadan ve yaşanan gelişmelerden KKTC olarak büyük memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yapılan çalışmaların önemine değinerek, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet olduğunu belirtti ve Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmalarından gelen müktesep hakları dolayısıyla Kıbrıs Adası etrafındaki zenginliklerden hak ve pay sahibi olduğunu dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti’ne KKTC’nin verdiği yetkiye binaen, kaynak olan yerlerde araştırmaların yapılabileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bölgenin en güçlü ve en büyük ülkesi olan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte siyasetin sürdürüldüğünü kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Bölgede, Türkiye Cumhuriyeti’nin onayı ve bilgisi olmadan başkalarının iş yapması doğru değildir. Bizi tanırlar ya da tanımazlar. KKTC bir devlettir. Uluslararası hukuka göre bir devlettir çünkü biz ayrı bir halkız. Kendi geçmişimiz, demokratik düzenimiz, geleneklerimiz vardır. Kendi bölgemiz, kendi deniz yetki alanlarımız vardır. Bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi ve adanın garantör ülkesi Türkiye Cumhuriyeti bizi tanıyor.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin yürüttüğü çalışmalara KKTC’nin ortak olduğunu ve bu iş birliğinin önemini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Abdülhamit Han sondaj gemisinin yola çıkmasının hayırlara vesile olmasını diledi.
Federal temelde bir anlaşmanın, Kıbrıs Türk halkını yok etmeyi hedeflediğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Rum-Yunan ikilisinin uzun vadeli siyasetinin Kıbrıs Türk halkını yok ederek, Türkiye’yi adadan uzaklaştırma, büyük Yunanistan’ı yaratma ve Doğu Akdeniz’i Yunan gölüne çevirme hayallerini içerdiğini söyledi.
“İki devletli siyasetten geriye dönüş olamaz”
Kıbrıs Türklerinin tarih boyunca hep Anadolu’ya baktığını ve hiçbir gücün, Kıbrıs Türk halkını Anadolu’dan kopartmaya yetmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu saatten sonra iki devletli siyasetten geriye dönüş olamaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni siyaseti tüm dünyaya anlattıklarını ifade ederek, Kıbrıs Türk tarafını haklı bulduklarını ancak bir çözüm olabilmesi ve Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyonların kaldırılabilmesi için iki tarafın anlaşması gerektiğini söylediklerini aktardı.
Rum tarafının yaptığı federal düzene yönelik önerilerin, Türk askerinin adadan çekilmesini içerdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, yıllar sonra şehitler vererek, kurulan, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle başarılan devleti yıkmak için çeşitli güçlerin uğraş verdiğini söyledi.
“Kıbrıs Türk halkı egemenliğinden asla taviz vermeyecek”
Kıbrıs Türk halkının egemenliğinden asla taviz vermeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin de yüzde yüz destek verdiği Kıbrıs’ta ancak iki eşit egemen devletin iş birliği ile bir anlaşma olabileceğini yineledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş açılımına da değinerek, Maraş’ın önemli bir bölge ve bir marka olarak KKTC adına önemli bir gelişme sağladığını kaydetti.
“Türkiye ile birlikte girişimlerimiz sürecek”
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti kapsamında, bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin ev sahipliğinde İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından düzenlenen İslami Dayanışma Oyunları’nın açılışına katılacağını söyledi. 56 ülkeden oluşan İslam İşbirliği Teşkilatı’nda gözlemci statüsünde yer alan Rusya gibi diğer ülkelerin de oyunlara katılmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin de gözlemci statüsünde olduğunu anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin üyesi olmadığını da ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’nin bu oyunlara katılması konusunda mücadele verdiğini ancak 56 ülkeden oluşan teşkilatın bunu kabul etmediğini anlattı.
“Biz mutlaka önümüzdeki süreçte de girişimlerimizi devam ettireceğiz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, bu konuda yapılan eleştirilere yönelik şunları söyledi:
“Ben buraya Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın davetiyle bazı temaslarda ve görüşmelerde bulunmak üzere geldim. Bu konuda meseleyi başka yerlere çekip bize yakışmayan konuşmalar yapanları da kınamak en doğal hakkımdır. Sayın Çavuşoğlu, bu sabah 13. Büyükelçiler Konferansı’nda söylemiştir: ‘Kıbrıs’ta iki ayrı eşit halk vardır. İki ayrı devlet vardır. Kıbrıs Türk halkının haklı çıkarlarını korumak için Türkiye Cumhuriyeti elinden geleni yapacaktır.’ ”
Kıbrıs Türk gençliğine ve spora yönelik Türkiye Cumhuriyeti’nin gayretini sürdürdüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, ambargolara rağmen farklı ülke takımlarının KKTC’de düzenlenen Dr. Fazıl Küçük Oyunları’na, Türkiye Cumhuriyeti’nin girişimleri sayesinde katıldığını anımsattı.