Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, müzakere sürecinin başlayabilmesi için herhangi bir ortak zemin olmadığını kaydederek, “Çünkü karşı taraf bizim egemenliğimizi kabul etmiyor” dedi.
Tatar, Cumhuriyet Meclisi’nde yaklaşık 4 saat süren kapalı oturumda milletvekillerini Kıbrıs meselesindeki son gelişmeler hakkında bilgilendirmesinin ardından basına açıklama yaptı.
-“Her zaman buraya gelip, Kıbrıs konusundaki gelişmeleri anlatmaktan büyük mutluluk duydum ve duyacağım”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, genel kurulu bilgilendirmesi sonrası basına yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre ve tüm milletvekillerine kendisini davet ettikleri için teşekkür etti. “Her zaman buraya gelip Kıbrıs konusundaki gelişmeleri anlatmaktan büyük mutluluk duydum ve duyacağım” diyen Tatar, kapalı oturum bilgilendirmenin önceki dönemlerde de olduğu gibi kapalı oturum şeklinde gerçekleştiğini kaydetti. Kıbrıs konusunun devlet hassasiyetleri içeren bir konu olduğunu, oturumların bu nedenle önceki cumhurbaşkanları döneminde de kapalı şekilde yapıldığına işaret eden Tatar, “Kapalı oturumu belki televizyon göstermez ama buradaki görüşmeler bütün şeffaflığıyla devam eder. Bugün de böyle olmuştur” dedi.
Kendisine milletvekilleri tarafından sorulan sorulara yanıt verdiğini kaydeden Tatar, bu yanıtların Meclis kayıtlarına da geçtiğini dile getirdi.
– “Görünen o ki müzakere sürecinin başlayabilmesi için herhangi bir ortak zemin yoktur”
Kendisinin yeni bir siyaset gündeme getirerek seçildiğini, bunun da iki devletli bir siyaset olduğunu ifade eden Tatar, 50 yıldır süren müzakerelerden hiçbir sonuç alınamadığını kaydetti.
Ortak zemin var mı tespit etmesi amacıyla görevlendirilen BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in temaslarına da değinen Tatar, “Biz görüşmeye hazırız. Ama neticede görünen o ki müzakere sürecinin başlayabilmesi için herhangi bir ortak zemin yoktur. Çünkü karşı taraf bizim egemenliğimizi kabul etmiyor. Egemenliğimizi kabul etmezse bir müzakere sürecinin oturmanın hiçbir anlamı yoktur” şeklinde konuştu.
Bu ve benzeri konuların Meclis oturumunda da ele alındığını dile getiren Tatar, “Benim tek söylediğim, sabırlı olmamız lazım” dedi, Türk devletleriyle ilişkilerin geliştirilmesinin önemine işaret etti.
-“Benim kapalı oturum talebim olmadı”
Oturum sırasında bir milletvekilinin, kapalı oturumla ilgili bir sosyal medya paylaşımı yaptığına ve konunun haberlere de taşındığına değinen Tatar, iddia edildiği gibi kapalı oturumu isteyenin kendisi olmadığını dile getirdi. “Benim cumhurbaşkanı olarak burada kapalı oturum olsun diye ne bir talebim, ne de telkinim oldu” diyen Tatar, bu gibi konuların her zaman kapalı oturumla ele alındığını tekrarladı.
“Kıbrıs’taki pozisyon belli. Bütün dünya da bunu biliyor” diyen Tatar, yeni siyasetin, Türkiye’nin de desteğiyle, dünyanın Kıbrıs’ın gerçeklerini bir kez daha öğrenmesini sağladığını dile getirdi. “Nitekim bu siyaset gittikçe zemin kazanmaktadır. Çünkü Kıbrıs’ta kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçek vardır” diyen Tatar şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır, iki ayrı devlet vardır, iki ayrı demokrasi vardır ve bu halkların mücadelesi vardır. Bizim mücadelemiz, elbette yaşananlardan sonra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıtmaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınmalı ve Kıbrıs Türk halkının kendi devlet çatısı altında, bu topraklarda barış, huzur ve güven içerisinde yaşadığı kabul edilmeli. aşka bir temelimiz ve emelimiz yoktur”
Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de egemenlik hakkı olduğunu vurgulayan Tatar, geçmişten gelen bu egemenlik haklarının uluslararası anlaşmalara dayandığını vurguladı.
Tatar, konuşmasını, Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi için mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek bitirdi. (DOĞ/FEZ). FotoğraflıHaber: Doğuş Özokutan. Fotoğraf: Erol Uysal