Tatar, Feyzioğlu’nu kabul etti
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, veda ziyaretlerine başlayan TC Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nu kabul etti.
Prag görevi için adadan ayrılmadan önce devlet ve hükümet yetkililerine veda ziyaretinde bulunan Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı’na ziyareti anısına hediye de takdim etti.
Tatar, kabuldeki konuşmasında “Kıbrıs davası, Türk milletinin davasıdır. Nerede olursanız olunuz mutlak surette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her zaman gündeminizin ilk sırasında olacaktır… Prag’da da eminim böyle olacaktır…” derken, Feyzioğlu, “Sevgi dolu, cesur, mert, dirençli, milli mücadelenin ne olduğunu bilen Kıbrıs Türk halkı beni bağrına bastı, bu benim bugüne kadar aldığım en büyük ödüldür” diye konuştu.
Tatar: “Çok kıymetli ve değerli çalışmalar yaptık”
Cumhurbaşkanı Tatar, uzun süredir tanıdığı Metin Feyzioğlu’nun Maraş açılımıyla ilgili kritik toplantılarda Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak yer aldığını anımsatarak, “Çok kıymetli ve değerli çalışmalar yaptık” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olarak Kıbrıs’a da ilgi gösteren, 1974 öncesinde Kıbrıs Türk halkına moral veren Turan Feyzioğlu’nun torunu olan Metin Feyzioğlu’nun Kıbrıs’ta büyükelçi olarak görev yapmasının kendileri için kıymetli olduğunu ifade eden Tatar, büyükelçiye buradaki hizmetleri için teşekkür ederek, Prag’daki görevinde de başarı diledi.
“Hayatımızın en acılı sabahında sizi yanımızda görmek çok değerliydi”
Feyzioğlu’nun Türkiye ile KKTC arasında imzalanan iktisadi ve mali iş birliği protokollerinin revize edilmesinde, pandemi döneminden kalan sıkıntıların aşılmasında, 6 Şubat depremiyle ilgili süreçte önemli roller üstlendiğini söyleyen Tatar, “Hayatımızın en acılı sabahında sizi yanımızda görmek, çocuklarımız ve ailelerimiz için gösterdiğiniz çabaya tanıklık etmek çok değerliydi” dedi.
Tatar, sadece devlet işlerinde değil halkla ilişkilerde de başarılı olan, hemen hemen her köyde dostlar edinen, sosyal hayat için de dokunuşlar yapan Feyzioğlu’nun Kıbrıs Türk halkı tarafından çok sevildiğini vurguladı.
“ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her zaman gündeminizin ilk sırasında olacak”
Konuşmasında Kıbrıs konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs davası, Türk milletinin davasıdır. Nerede olursanız olunuz mutlak surette Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti her zaman gündeminizin ilk sırasında olacaktır… Prag’da da eminim böyle olacaktır…” dedi.
“Doğu Akdeniz’de barış, istikrar ve huzur devam edecekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti o anlaşmanın parçası olacaktır”
Şu an sürdürülen egemen eşitlik, eşit uluslararası statüyle ilgili siyasete de işaret eden Ersin Tatar, şöyle konuştu:
“Kıbrıs’ta bir anlaşma olacaksa mutlak surette iki devletin iş birliğinde olacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Mavi Vatan’da hem Türk milleti hem de Türk dünyası için vazgeçilmezdir ve denklemin en büyük parçasıdır. Doğu Akdeniz’de barış, istikrar ve huzur devam edecekse Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti o anlaşmanın parçası olacaktır. Tek egemenlik ve bizlerin azınlık durumunda olabileceği, Avrupa Birliği üyesi olmadığı için Türkiye’nin askerini de bir süre sonra Kıbrıs’tan çekileceği bir anlaşmanın asla mümkün olamayacağını, birlikte çok defalar ifade ettik. Bu siyasetin devamı için eminim siz de uluslararası toplantı ve temaslarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklı davasını savunmaya devam edeceksiniz…”
Tatar, konuşmasının sonunda Feyzioğlu’na eşi Birgül Feyzioğlu, kızları ve torunlarıyla sağlıklı bir hayat diledi.
Feyzioğlu: “Yıllar içinde devletin nasıl geliştiğine şahit oldum, bunun haklı gururunu yaşama imkanı buldum”
Metin Feyzioğlu, yaklaşık iki yıl atandığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldiğinde hiç yabancılık hissetmediğini, buraya ilk gelişinin 1976’da olduğunu söyleyerek, “Yıllar içinde devletin nasıl geliştiğine, serpildiğine, kurumsallaştığına, nereden nereye geldiğine şahit olma ve bunun haklı gururunu yaşama imkanı buldum” dedi.
“Bilmeden kalp kırdıysam helallik isterim”
Gönülden bağlı olduğu kardeş vatanda Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcisi sıfatıyla görev yapmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk halkı sevgi doludur, Anavatan’a bağlığı tartışmasızdır, cesurdur, merttir, dirençlidir, milli mücadele nedir bilir… Böyle bir halk beni bağrına bastıysa bu benim bugüne kadar aldığım en büyük ödüldür çünkü en büyük makam gönül makamıdır.
Gelirken herkes ‘hoş geldin’ der ama giderken üzülerek veda etmez. Bilmeden kalp kırdıysam helallik isterim, kimsenin kalbini de bilerek kırmamaya özen gösterdim. Ayrılırken muhtarlardan belediye başkanlarına, çalışma imkanı bulduğum yüzlerce kardeşime benden birer hatıra kalsın diye özel mektuplar yazdım.”
“Kıbrıs Türk halkı şekerlemelere bulanmış acı reçetelere kanmaz”
Kıbrıs konusuna da değinen, egemen eşit iki devlet ve eşit uluslararası hukuki statü siyasetinin hem Türkiye Cumhuriyeti’nin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin milli siyaseti olduğunu belirten Feyzioğlu, “Bu milli siyasetten geri dönüş yoktur. Kıbrıs Türkü kendisine verilen boş sözlere kanmaz, şekerlemelere bulanmış acı reçeteleri, zehirleri kendisini yok edecek, asimile edecek Rum’un azınlığı haline getirilecek formüllere kapalıdır…” dedi.
“Planları arkalarına AB’yi de alarak ‘Kuzeyi de yönetmedir…”
Kıbrıs Türkleri bugüne kadar tüm iyi niyetlerini göstererek anlaşma taslaklarına olumlu yaklaştılar. Rum-Yunan ikilisi bunu her seferinde reddettiğini söyleyen Feyzioğlu, “Planları arkalarına AB’yi de alarak ‘Kuzeyi de yönetme… Bu yaklaşım adanın tarihine, gerçeklerine taban tabana zıttır. Kıbrıs Türkleri hiçbir zaman bu adada azınlık olmamıştır” diye konuştu.
“Federasyon evliliğe benzer, bir taraf istemezse o evlilik olmaz..Rumlar da bunu istemiyor”
Federasyonu evliliğe benzeten Metin Feyzioğlu, “Bir taraf istemezse o evlilik olmaz. Rumlar da bunu istemiyor. Kıbrıs Türklerine bakış açıları ‘Siz azınlıksınız ve kısa sürede sizi asimile edeceğizdir’ şeklindedir. 80 sene İngiliz sömürgecisine direnen, 11 sene yokluklar içinde Rum mezalimine, soykırımına karşı göğsünü siper eden Kıbrıs Türkü bu oyunlara gelmez” dedi.
“Meseleler insanları yorar…Kıbrıs bizim meselemiz değil, milli davamızdır”
Davanın belli olduğunu, bu yolda birlik ve beraberlik içinde kararlıkla yürüneceğini belirten Feyzioğlu, şöyle devam etti:
“Bizim için Kıbrıs bir milli davadır. Ben geldiğim günden beri hiç ‘Kıbrıs meselesi’ demedim, meseleler insanları yorar, bir gün meseleden kurtulmak isteyebilirsiniz… Kıbrıs bizim için mesele değil, milli bir davadır. Milli dava da sizi her gün daha dinç tutar, daha da güçlendirir. Gazi Mustafa Atatürk’ün söylediği gibi ‘dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmazlar’. Biz milli davamızda dinlenmemek üzere yola çıktık.”
“Kıbrıs Türk halkı hak ettiği refaha ve daha fazlasına kavuşacak”
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, ekonomisini refaha kavuşturacak, alt yapı eksiklerini giderecek çalışmaların içinde olduğunu, son bir yılda bu çalışmaların en üst seviyeye ulaştığını vurgulayan Feyzioğlu, “Bu hızla devam edildiği takdirde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkı hak ettiği refaha ve daha fazlasına kavuşacaktır” dedi.