Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 16. Zirvesi’ne katıldı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üye olarak yer aldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi Toplantısı, üye ülkelerin başkan ve temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.
Taşkent Kongre Merkezi’nde yer alan toplantıda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni temsilen toplantıya katıldı.
Toplantıya katılan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, burada yaptığı konuşmada, KKTC’ye destek belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar ise üye ülkelere yazılı mesaj iletti.
-Erdoğan: “Kıbrıs Türkleriyle her alanda ilişkilerin tesis edilmesi ve geliştirilmesi çağrımı tekrarlıyorum”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında Kıbrıs’la ilgili şu ifadelere yer verdi:
“Ekonomik İşbirliği Teşkilatının gözlemci üyesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, zirvede Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tarafından temsil edilmesi, Kıbrıslı kardeşlerimize reva görülen haksız uygulamalar karşısında önemli bir mesajdır. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı üyeleri olarak gayri hukuki uygulamalarla haksız bir şekilde baskı ve izolasyon altında tutulan Kıbrıs Türklerinin seslerini duyurmak hepimizin sorumluluğudur. Bu doğrultuda burada bir kez daha Kıbrıs Türkleriyle her alanda ilişkilerin tesis edilmesi ve geliştirilmesi çağrımı tekrarlıyorum. Bu yönde adım atan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. ‘Rabb’im birliğimizi, beraberliğimizi ve dayanışmamızı daim eylesin.’ diyorum.”
-Tatar üye ülkelere mesajını iletti
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, toplantıda, üye ülkelere ilettiği metinde, Kıbrıs Türk halkının uluslararası alanda hak ettiği yerini almasının zamanı geldiğine vurgu yaptı, “Bu onurlu mücadelemize devam ederken, siz değerli Devlet ve Hükümet Başkanlarının desteği bizler için yaşamsal öneme haizdir” dedi.
Tatar, Kıbrıs Türk halkına uygulanan insanlık dışı izolasyonu dayanışmayla aşabileceklerine inanç belirterek, her alanda iş birliğine açık olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, EİT üyesi ülkelere dağıttığı metinde şunları kaydetti:
“Saygıdeğer Devlet ve Hükümet Başkanları, Sayın Genel Sekreter, Değerli katılımcılar,
Sizleri Kıbrıs Türk Halkı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ve şahsım adına canı gönülden selamlıyorum.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Başta Özbek kardeşlerimize teşekkür ediyor, Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirziyoyev’e bizlere gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Sayın Khusrav Nozırı’ye, bizlere sunduğu destek için de ayrıca teşekkür ediyorum.
Büyük İpek Yolu’nun kavşağında bulunan, dünya uygarlığının merkezlerinden biri olan Özbekistan’ın kadim Taşkent şehrinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Devlet ve Hükümet Başkanları toplantısında bulunmak benim için ayrı bir onurdur.
İlk olarak Gazze’de sivillere karşı devam etmekte olan şiddettin bir an önce durması ve orada yaşanan insanlık dramının sona ermesinin önemine vurgu yaparak sözlerime başlamak istiyorum. Benzer şiddeti yaşamış bir Halkın Cumhurbaşkanı olarak, acı ve göz yaşının durması ve Filistin Halkının güvenliğini sağlayacak mekanizmaların bir an önce sağlanması en büyük temennimdir. Bu amaçlara bizlere düşen bir görev varsa tereddütsüz yerine getirmeye hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum.
Değerli Devlet ve Hükümet Başkanları,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın vizyon 2025 hedeflerine tamamen bağlıdır. Bilindiği gibi, Devletimiz 1992 yılından beri, örgütün faaliyet ve etkinliklerine katılmaktadır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, gözlemci statüsünü kazandığı 2012 yılından bu yana, örgütün çalışmalarına katkı koyabilmeye yönelik olarak aktif şekilde elinden geleni yapmaya çalışmaktadır.
Bu kapsamda vizyon 2025’te belirtilen, ticaret, ulaştırma ve bağlantı, enerji, turizm, ekonomik büyüme ve verimlilik, sosyal refah ve çevre konularında işbirliği alanlarına katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Bunların yanında yükseköğretim kurumlarımız da kardeş üye devletlerle işbirliği alanları oluşturmaya hazırdır.
Teşkilatımızca öngörülen reform çalışmaları çerçevesinde gözlemci üyeliğin kalıcı hale getirileceğini umuyor ve güveniyoruz.
Teşkilatımızın hak ve yükümlülükleri uyarınca, şimdi olduğu gibi, gözlemci üyelerin her toplantıya Daimî Temsilciler Konseyi’nin onayına ihtiyacı olmadan iştirak edebilmesinin EİT içi ilişkilere de olumlu katkıları olacağına inanıyorum.
Saygıdeğer Liderler,
Kıbrıs konusunda çok önemli bir dönüm noktasındayız. 60. yılını dolduracak olan Kıbrıs konusunda, Kıbrıs Türk tarafının uzun yıllardır ısrarlı iyi niyetine ve yapıcı duruşuna rağmen, Birleşmiş Milletler nezdinde sürdürülen sayısız müzakere süreçlerinin ardından, iki toplumlu iki bölgeli federasyon modeli defaten yaşanan başarısızlıklardan dolayı bizim için artık tüketilmiştir. Kıbrıs Türk tarafı bir çözüm modeli olarak federasyon zemininden rızasını çekmiş ve bu kararını BM Genel Sekreteri de dahil olmak üzere ilgili tüm kesimlere bildirmiştir.
Cumhurbaşkanı seçilmemi müteakip, Kıbrıs Türk Halkı adına ortaya koyduğum yeni vizyon zemininde ancak Kıbrıs konusu adil ve kalıcı bir uzlaşıyla sonuçlanabilir. Kıbrıs adasında iki ayrı Halk, iki ayrı Devlet vardır. Kıbrıs Adasında sürdürülebilir bir uzlaşı, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zemininde iki Devletin işbirliğiyle bulunabilir. Yeni ve resmi bir süreç ancak egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle başlayabilir. Hali hazırda BM ile iki taraf arasından yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için ortak zemin olup olmadığı konusunda çalışmalar devam etmektedir.
Değerli katılımcılar,
Kıbrıs Türk Halkının uluslararası alanda hak ettiği yeri alması için onurlu mücadelemize devam ediyoruz. Bu vesileyle Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önce BM’nin 77. ardından ise 78. Genel Kurullarında yapmış olduğu tarihi konuşmalarına dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, BM’nin 77. Genel Kurulu’nda yaptığı çağrıyı bu yıl yineleyerek Dünya Liderlerini Devletimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanımaya ve diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet etmiştir. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a, Kıbrıs Türk Halkına kararlılıkla sunduğu ve sunmaya devam ettiği değerli desteğinden dolayı şükranlarımı yinelemek istiyorum.
Geçtiğimiz yıl devletimiz Türk Devletleri Teşkilatı nezdinde gözlemci statüsü kazanmıştır. Bu mutlu haberin ardından Cumhurbaşkanı, Meclisimiz, Bakanlarımız ve Ticaret Odamız da dahil olmak üzere ilgili statü çerçevesinde devletimizi çeşitli toplantılarda temsil etmeye devam ediyoruz. Kısa bir süre önce Azerbaycan’daydım. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’e huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Aliyev’in Bakü’de bizleri kabul ederek görüşmesi ve Kıbrıs Türk Halkının izolasyon ve ambargolar altında büyük bir haksızlıkla karşı karşıya olduğunu, ancak zaman içerisinde bu sıkıntıların birlik ve beraberlikle aşılabileceğini söylemesi büyük önem arz etmektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir hafta sonra 40. Yaşına girecektir. Devletimiz, uygulanmakta olan zulüm niteliğindeki insanlık dışı izolasyona rağmen gelişmeye devam etmektedir. Yükseköğretime büyük önem vermekteyiz. Kaliteli üniversitelerimiz bugün 65 ülkeden akademisyenlerle 154 ülkeden 120 bin öğrenciye dünya standardında eğitim alma imkânı sunmaktadır.
KKTC tertemiz plajları, doğası ve iklimiyle bir turizm merkezidir. Her yıl 6 milyonun üzerinde kişi hava ve kara sınır kapıları üzerinden KKTC’yi ziyaret ederken, bu ziyaretçilerin 1 milyon kadarı 23’ü 5 yıldızlı otel olmak üzere ülkemizin 164 konaklama tesisini kullanmaktadır. Ülkemiz 26 binin üzerinde yatak kapasitesi, konferans salonları ve marinalarıyla büyük bir turizm potansiyeline sahiptir.
Saygıdeğer katılımcılar,
Kıbrıs Türk Halkının uluslararası alanda hak ettiği yerini almasının zamanı geldiğine inanıyoruz. Bu onurlu mücadelemize devam ederken, siz değerli Devlet ve Hükümet Başkanlarının desteği bizler için yaşamsal öneme haizdir. Halkıma uygulanan insanlık dışı izolasyonu dayanışmaya aşabileceğimize inanıyor ve her alanda işbirliğine açık olduğumuzu bir kez daha tekrarlamak istiyorum.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken sizleri bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”