DAÜ-SEN Yönetim Kurulu, Rektörlük ve VYK’ya siyah çelenk bıraktı
Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Yönetim Kurulu, DAÜ’nün içinde bulunduğu olumsuz mali tablonun sorumlularından gördüğü Rektörlük ile Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun (VYK) kapısına siyah çelenk koydu.
DAÜ Rektörü Prof. Dr. Aykut Hocanın gerekli adımları atmadığı ve tasarruf tedbirlerini uygulamadığı gerekçesiyle istifaya davet edilirken, VYK Başkanı Erdal Özcenk’e de Senato ile istişare ederek adım atması ayrıca üniversiteye kaynak yaratması çağrısı yapıldı.
Kapısına siyah çelenk bırakılan Rektör Hocanın, siyah çelengi gülümseyerek karşılarken, DAÜ-SEN Yönetim Kurulunu odasında görüşmeye davet etti ancak bu görüşme gerçekleşmedi.
DAÜ-SEN’den yapılan açıklama şöyle:
2019 yılından beri gündemde olan Mali kriz ile ilgili rektörlük 3 yıllık görev süresinde hiç bir adım atmamıştır.
Sayın Rektörün 3 yıl önce göreve gelme nedeni, üniversitenin en önemli sorunları olarak nitelediği mali sorunları ve karar alma süreçlerindeki gecikmeleri gidermekti. Maalesef bu 3 yıllık dönemde, söz konusu sorunlar giderilmek yerine katlanarak büyümüştür.
3 yıllık dönemde dolar olarak bütçe açığını 6 katına çıkaran, kasadaki 15 milyon doları sıfırlayıp, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yapılamaz noktaya getiren bir rektörlük vardır.
Sendikamızın yaptığı tüm uyarılara rağmen, ne gelirler artırılabilmiş ne de giderler azaltılabilmiştir. 2023 yılı bütçesi 410 milyon TL açıkla onaylandıktan sonra 3 ay geçmeden açık 550 milyonu aşmış, bugün itibariyle 2023 yılı bütçe açığının 700 milyon olacağı tahmin edilmektedir.
Üniversitemizde sendikamızın uzun yıllar mücadelesi sonucunda yöneticilerimizi seçebilme olanağına kavuştuk. Rektörümüzü, dekanlarımızı ve bölüm başkanlarımızı seçebildik.
Dolayısıyla hem Rektörlük, hem ÜYK hem de Senato gücünü çalışandan alabildi. Böylelikle siyasetin ve VYK’nın üniversite üzerinde olan etkisi ciddi anlamda minimize edilmiş oldu.
Ancak demokratik işleyişlerde seçimle göre gelmenin yanında seçilenlerin denetlenmesi de son derece önemlidir. Maalesef yıllar içerisinde büyütülen bütçe açığına Üniversite Yönetim Kurulu, Vakıf Yöneticiler Kurulu ve Bakanlar Kurulu sırasıyla onay vermiştir ve sorunun büyümesi engellenememiştir.
Sayın Rektör yıllardır kendisine bu kurullar tarafından verilen fırsatların hepsini olumsuz kullanmıştır. Geldiğimiz noktada, son 4 aydır ihtiyat sandığı yatırımlarını yapılmamakta, sosyal sigorta yatırımlarında 2 ay eksik bulunmakta bu nedenle işsizlik ödeneği alma hakkı kazanan yarı zamanlı hocalarımız bu ödeneği alamamaktadır. Son olarak ise 31 Temmuz’da tüm çalışanların maaşlarında hayat pahalılığı oranında kesinti yapılmıştır.
Sendikamız, üniversitenin geleceğini kurtarabilmek, mali ve idari sorunlarına kapsamlı çözüm bulabilmek için tam 3 ay boyunca çalışma yürütmüş, bu çeçevede Cumhurbaşkanı, Başbakan, Eğitim Bakanı, diğer hükümet yetkilileri, hükümet partileri, ana muhalefet Partisi ve VYK ile görüşmeler yapmıştır. Bu süreç sonucunda hükümet, işveren ve çalışanların ortak sorumluluk üstlendiği bir çözüm çerçevesine ulaşılmış , VYK ve Hükümet bu çerçeveye destek belirtmiş fakat DAÜ-SEN’den kaynaklanmayan nedenlerden dolayı müzakerelerde gecikmeler olmuş ve müzakereler zamanında sonuçlanamamıştır.
31 Temmuz 2023 bir milattı. 31 Temmuz’dan önce bir çözüm bulunabilmesi için sendikamız son ana kadar çok çaba göstermiştir. Bu tarihe kadar kapsamlı bir çözüm hayata geçirilebilmeliydi. Sendikamız bu konuda yapılabilecek her şeyi yapmıştır, ancak VYK’nın belirsiz gündemi ve işi ciddiyetle ele alamayışı ile, Rektörün engellemeleri sürecin doğru şekilde ilerlemesini engellemiş ve 31 Temmuz’dan önce sonuç alınamamıştır. Bu süreçte, Rektör sorunların çözülebilmesi için adım atmamış, ÜYK ve Senatoyu çalıştırmamıştır. En büyük değeri olduğunu iddia ettiği yasalara ve tüzüklere bağlılığını da koruyamamış, Yasaları, Tüzükleri ve Toplu İş Sözleşmelerini ihlal etmiştir.
Bugün geldiğimiz nokta Rektörlük için açık ve net bir başarısızlıktır. Sayın Rektör hemen istifa etmeli ve üniversitenin bu büyüyen mali sorunlarının çözülebilmesi için teamüllere uygun demokratik sürecin çalıştırılmasına olanak vermelidir. Rektörün bunu yapmaması durumunda, VYK ve Senato daha fazla süreçleri seyretmemeli ve denetim yetkisini kullanarak Rektörü görevden almalı ve yeni yönetimin oluşumu için demokratik süreci başlatmalıdır.
Sendikamız bu süreçte iki amacı vardır. Bir Üniversiteyi hayatta tutmak iki başarılı bir yönetimle bugün kaybettiklerimizi yakın zamanda geri kazanmaktır. Çalışanın bugün yaşadığı kayıpları gidermenin ve iş güvencesini korumanın başka yolu yoktur. Çare vardır. Başarısız yöneticilerin koltuğunu değil, Üniversitenin geleceğini kurtarmalıyız.