Kuzey Kıbrıs’ta dövme sanatının duayen isimlerinden olan Aykut Güçveren Kıbrıs Objektif ekibine stüdyosunu açtı. Aykut Güçveren ile dövme hakkında çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
KO Özel Söyleşi
Aykut Güçveren kimdir?
8 Mart 1981 yılında Lefkoşa’da doğdum. Amcam ressamdı ve onun resimlerine her zaman ilgim vardı. O sayede resime yeteneğim olduğunu keşfettim. 16 yaşındayken arkadaşla otururken küçük sevimli bir dövme makinesi yaptık ondan sonra bir baktım bu mesleğin içindeyim. 24 senedir de severek mesleğime devam ediyorum.
Dövme makinesini nasıl yaptınız?
Oyuncak araba motorunun üstüne eksantrik koyduk, iğne ekledik ve amatör bir makine oldu. Eskiden insanların hayal gücü daha gelişmişti çünkü oyuncak olmadığı için kendi oyuncağını da aletini de kendin yapmak mecburiyetindeydin. Şimdi tek düğmeye basarak istediğin şey evine kadar geliyor. Bobinli dediğimiz normal dövme makinemiz de bozulduğu zaman arabanın platininden onu onardığımızı hatırlıyorum. Benden ve yardımcım Şevket Rado’dan başka adadaki kimse dövme makinesinin nasıl tamir edildiğini bilmez. O yüzden sürekli dövmeciler gelip makinelerini sorunlarını çözmem için bana gelir. Biz de kimseyi da geri çevirmiyoruz.
Dövme yapmaya başladığında ailenin tepkisi ne oldu?
Ailemin tepkisi çok sert oldu. Babam beni evden attı. Herkes evladının doktor, mühendis olmasını isterken ben dövmeci olacağım dediğimde sevinç çığlığı yerine cinnet çığlığı attılar. Ama ilk dövme makinemi de babam aldı. Duruma alıştıktan sonra da mesleğime saygı duyup bana sürekli destek çıktılar.
Kaç senedir bu mesleğin içindesiniz?
Nisan ayında 24. yılıma gireceğim. Neredeyse çeyrek asır. Adanın ilk dövmecilerinden biriyim. Birçok dövmeciyi ben eğittim. Onlar benim öğrencilerim. Usta çırak ilişkisi içerisinde yıllarımı onlara verdim. Öğrencilerimin ve müşterilerimin çoğu bana “baba” diye hitap eder. Onlar bana, ben onlara her zaman sahip çıktım. Mesleğe alışsınlar, sanata alışsınlar bu iyi bir şey. Birçok uluslararası çapta ödül almış öğrenciler yetiştirdim. Bir tanesi şu an Amerika’da bir tanesi İzzet Öztemiz. Daha yetiştirdiğim birçok öğrenci var. Türkiye’ye yerleşmiş, orda yaşayan, çok iyi yerlere gelmiş dövme sanatçılarımız var. Hayat boyu da yetiştirmeye devam edeceğim. Minimum 30 bin insana dövme yaptım. Dünyanın öbür ucunda sanatının olduğunu bilmek gurur verici.
Dövme deyince dövme yapmayan bir insanın bile aklına ilk gelen isimlerden birisiniz. Bu başarıyı neye borçlusunuz?
Bu başarının sırrı aslında insanlarla güzel iletişim kurmaktır. Ben yıllardır insanlara iyi davrandım, kimseyi kırmamaya çalıştım, yanlarında durdum birçok kez sosyal medya gelişmeden bile “yau Aykut diye dövmeci varmış o mu yaptı dövmenizi?” derlerdi ben de belli etmeden evet o yaptı derdim vücudumdaki çoğu dövmeyi kendim yaptığımdan dolayı. Çok insana ulaştım. Adanın her yerine gidip dövme yaptım Lefkoşa’da yaptım, Güzelyurt’ta dükkan açtım, Mağusa’da yaptım, Pergama’ya gittim, Pile’ye gittim Güney Kıbrıs’ta dövme yaptım, adanın her yerine dövme yapmaya gittim. Kapılar kapalıyken güneye dövme yapmaya giderdim Pile’de. Bu sefer herkes duydu, öğrendi, bildi iyi de oldu. Üniversiteyi halkla ilişkiler üzerine okudum onun da payı olmuştur diye düşünüyorum.
Yurt dışından müşterileriniz var mı?
Dünyanın her yerinden gelen müşterilerime dövme yaptım. Adaya gelen neredeyse herkes stüdyoyu kullandı. Sırf Norveç’ten bende dövme yaptırmaya gelen müşterim var. Kanada, Norveç, Amerika, İngiltere, Avusturalya, Rusya, Ukrayna, Güney Afrika ve daha birçok ülke insanına dövme yaptım. Bu adaya gelen yabancıların çoğunun ruhuna dokunduk ve bu çok özel bir şey.
Pandemi dönemindeki kapanma süreci nasıl geçti ve nasıl geçiminizi sağladınız?
Kapanma sürecinde sanatımı çok özledim. Çalışmayı, dövme yapmayı çok özledim ama yapmadım. Yasalarımıza kesinlikle saygı duydum. Yapan şahsiyetler de oldu. Ev geçindirmek için yapanlar oldu onlara bir nebze saygı duyabilirim ama başkasının hakkını yemek için çalışanların da karşısında durdum hep. Şikayet ettim, Çalışma, İçişleri ve Sağlık Bakanlıklarına gidip şikayet de ettim ama fazla bir geri dönüş alamadım. Pandemi döneminde kendimizi, ailemizi elimizden geldiğince koruduk ve korumaya devam ediyoruz. Dükkanımızı her müşteri sonrası dezenfekte ediyoruz, maskesiz müşteri almıyoruz ve hijyen kurallarına çok dikkat ediyoruz. Pandemi döneminde geçimimi ise birikimim ve Sağlık Bakanlığı izinli maske satışı gerçekleştirerek sağladık. Devletten hiçbir katkı talebinde bulunmadım komşumuzla birlikte maske ve siperlik üretip sattık. Ama kimseden de bir yardım beklemedik. İnsan önce kendine yardım etmeli. Bir kahramandan yardım beklemek kötü bir şeydir. Çünkü kahraman günün birinde sizi bırakıp gidebilir.
Başarılı bir dövmecide olması gereken özellikler nedir? Kısacası bir “Aykut” nasıl olunur?
Ben günlerimi sabah 10’dan gece 12ye kadar stüdyoda geçiriyorum. Hayatım sadece bu iş üstüne kurulmuştur. Dövmelerim, yetiştirdiğim öğrencilerim, yurt dışından gelen giden malzemeler, sürekli teknolojiyi takip etmek ve ayak uydurmak. Hayatım bu düzen üstüne kurulu ve böyle de devam ediyor. Ben çok mutluyum, yoruluyorum ama mutluyum.
Bu işten vazgeçmeyi hiç düşündünüz mü?
Çok düşündüm. Bazen anlayışsız müşterilerden dolayı, bazen gerek personel, gerek kendi psikolojik sorunlarımın olduğu dönemlerde çok isyan ettiğim oldu ama hiçbir zaman mesleğime ara vermedim. Mesleğimden en uzun ayrı kaldığım zaman kapanma dönemiydi. Üç gün dövme yapamasam eksikliğini hissederim.
Birçok insana nasip olmayan bir şey sizin başınıza geldi. Bir şarkı konusu oldunuz. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir şarkıya konu olmak inanılmaz bir duygu. Şarkıyı ilk duyduğumda çok sevindim. Yanımda çalışan aynı zamanda rap yapan Şevket Rado önceden vücuduna portremi yapmıştı ki 10’a yakın insanın vücudunda portrem vardır. Şevket ekstradan ona verdiğim emeklerden dolayı beni şarkısına konu etti. Bu çok onur verici bir şey.
Bizim size soracağımız sorular bu kadardı sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Dövme sanatçıları devamlı çalışsınlar, hedeflerini yüksek tutsunlar dövme sanatı güzel bir sanattır. Dünyanın her yerinde geçen bir sanattır. Teknolojiyi ve sanatçıları takip etsinler, kendilerine iyi sanatçıları örnek alsınlar. Mesleklerine saygı duysunlar ve gelişmekten asla geri durmasınlar. Önce kendilerine sonra mesleklerine yatırım yapsınlar. Kendilerine yapılan yatırım işlerine dönecektir. Günümüzde en büyük öğretmenlerden biri internettir. İnternette dövmeyle ilgili birçok bilgi var birçok insan mesleği internetten öğreniyor artık. Biz başladığımızda internet diye bir olay yoktu. Neredeyse dinozor çağından gelmeyiz. Kağıt keserek, yurt dışından dergi arşivleyerek figürleri stoklardık o şekilde bu mesleği yapmaya çalışırdık. Kendi kendimizi geliştirdik çünkü bizde usta yoktu. Ben ve Özel Ünerdi bu adada başı çeken iki kişiyiz başladığımızda beraber başladık ortak olduk, aynı zorluğu ikimiz de çektik ve bu mesleği zorluklar içerisinde bu duruma getirmeyi başardık. 2005 – 2007 yılları arasında da teknolojiye ayak uydurmaya başladık ve gelişimimizi sürdürdük. Herkes kendinin kahramanı olsun. Kendi makinesini yapacak seviyeye gelsin. Mesela ben stüdyomda kendi yaptığım dövme makinelerini kullanıyorum. Kısmet olursa bir gün kendi dövme makinesi markamı çıkartacağım.