Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları (EL-SEN) Genel Başkanı Ahmet Tuğcu, kendileri elektrik konusunda bugün yaşanan krizi bir yılı aşkın süre öncesinden öngörerek ısrarla ‘yatırım’ diye haykırırken bu taleplerini “görmezden geldiğini” ileri sürdüğü çevrelerin halkın enerji arz güvenliğini önemser bir pozisyon almasının memnuniyet verici olduğu kadar düşündürücü de olduğunu kaydetti.
Tuğcu yazılı açıklama yaparak, “El-Sen’in yürüttüğü haklı mücadele ve kamuoyunun yükselen baskısı karşısında daha fazla direnemeyip dün bir açıklama yaparak, kuruma yıllar önce yapılması gereken yatırımların yakında yapılacağının, zorunlu bakımların yapılması için gerekli malzemelerin nihayet alınacağının sözünü veren KIB-TEK yönetiminin hemen ardından, TC Lefkoşa Büyükelçiliği de konuya müdahil olarak, elektrik üretimi konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesi için KKTC makamlarıyla birlikte çalıştıklarını duyurdu” dedi.
“Bağcı dövme değil üzüm yeme” hedefiyle hareket etmeye devam edeceklerini belirten Tuğcu, “Geçmişte verilen tonlarca sözün hayata geçmediğini tecrübe etmiş olmamıza rağmen, temkinli iyimserliğimizi sürdüreceğiz. Yeni bir profesyonel algı ve dezenformasyon operasyonu kokusu çıksa da yine de bu verilen sözlerin iyi niyetini umacağız” ifadelerini kullandı.
Ancak kamuoyunun yanıltılmasına ise müsade etmeyeceklerini kaydeden Tuğcu, şunları ileri sürdü:
“Büyükelçilik açıklamasında, Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EUAŞ) bir ekibin bugün adaya gelerek 4 yıldır bozuk bir şekilde kaderine terk edilen 8 numaralı dizel üniteyi aktif hale getireceği ifade ediliyor. Bu açıklamanın içeriği doğru değildir; halkı yanıltmaya yönelik eksik, çarpıtılmış ve yönlendirici bir tasarımdır. EUAŞ ekibi bu maksatla yaklaşık bir aydır zaten adada ve 8 numaralı üniteyi tamir çalışmalarını halihazırda sürdürüyordu. Tamiri bugün itibarıyla tamamlanan ünitenin devreye girebilmesi için ise yaklaşık 12-14 saatlik bir testten geçmesi gerekiyor. EUAŞ yetkilileri ise üniteyi eldeki kötü yakıtla teste sokmama konusunda ısrarcı, dolayısıyla da ünitenin aktif hale getirilerek santralin elektrik üretim zincirine dahil olabilmesi için, yeni yakıtın gelişi beklenecek.
Büyükelçiliğin, 8 numaralı makinanın devreye girmesiyle 25 MW’lık ilave elektriğin sisteme gireceği şeklindeki ifadesi de doğruyu yansıtmamaktadır çünkü söz konusu ünitenin kapasitesi (maksimum) 17.5 Megawatt’tır.
TC Elçiliği açıklamasında değinilen bir diğer konu ise yakıt konusudur ki burada da yine yanıltıcı ifadeler vardır. TPİC’in akaryakıt temin süreci hızlandırılmış olup, ‘yakıtın 20 Ağustos Salı günü adaya ulaşması beklenmektedir’ denilen açıklamaya cevaben söyleyeceğimiz ise, birilerinin yakıtın gelişini hızlandırdığının doğru olmadığıdır. Yakıtın dolum işleminin tamamlanmasının ardından Ada’ya varışının önceden planlanan tarihi 17 Ağustos, yani bugündü. Dolayısıyla, süreç iddia edildiği gibi hızlandırılmamış, aksine programın gerisine düşülmüştür.”
(ÖZ)