SİYASET VE İŞ BİLMEZLİK HALKI FAKİRLEŞTİRİP, ZENGİNLERİN SERVETİNE SERVET KATIYOR
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIBTEK) çalışanları sendikası EL-SEN, kurumun 1 Milyon TL borçlanması sonrası bir açıklama yaptı. EL-SEN Başkanı Ahmet Tuğcu, 13 maaddeli soruları hükümete yöneltti. EL-SEN tarafından yapılan açıklama şöyle:
Halkımızın çıkarlarını kendi çıkarlarına kurban etmeyi alışkanlık haline getiren siyasi zihniyet, her geçen gün katlanarak artmakta olan elektrik enerji fiyatlarına yeni bir zam anlamına gelecek olan bir icraata daha imza attı.
Tüm uyarılarımıza ve karşı her türlü girişimimize rağmen yıllardır KIB-TEK’in, dolayısıyla da halkımızın kanını emmeye devam eden AKSA ile geçtiğimiz yıl yeni bir sözleşmeye imza koyanlar, bu imzanın sonucunda söz konusu şirkete oluşan borçları kapatmak için KIB-TEK’i 1.000.000.000 TL tutarında yeni bir borçlanmaya mahkum ediyor.
Biz EL-SEN olarak, enerji fiyatlarındaki artışın sebeplerini ve bunun önüne geçilebilmesi için alınması gereken tedbirleri bir yandan basın yoluyla kamuoyuyla paylaşırken, bir yandan da sürekli olarak KIB-TEK’ten sorumlu Başbakan Ünal Üstel’i ve diğer tüm ilgili yetkilileri bilgilendirdik.
Ancak ne acıdır ki bu uyarılarımıza sürekli kulak tıkayan siyasi akıl, bu konuda hiçbir tedbir almadığı gibi, enerji alanında bile isteye kaos yaşanmasına sebep olmaya devam ediyor.
Bu kaosun başlıca sebeplerinden biri, enerji üretim, iletim ve dağıtım alanında hiçbir bilgi, beceri ve deneyimi olmayan kişilerin, ülkenin enerji ihtiyacını karşılamakta olan KIB-TEK’in başına getirilmesidir.
KIB-TEK Yönetim Kurulu’nun temel görev ve sorumluluğu; maliyeti daha düşük, sürdürülebilir ve çevreci enerji yatırımlarını hayata geçirmek ve enerji arz güvenliğini sağlamak için gerekli yatırımların önünü açacak kararlar üretmekken, tam aksine, altına imza konan her kararla tüketicilerin daha yüksek faturalar ödemesine sebebiyet verilmiş ve zenginlerin servetlerine servet katmalarının yolu açılmıştır.
Önce İhale Yasa’sında yapılan değişiklikle ülkemizdeki eşit rekabet ortamı ortadan kaldırılmış, yani daha ucuz şartlardaki daha cazip yatırım tekliflerinin önü kapatılmıştır. Sonrasında ise halihazırda ülkemizde enerji üretim hizmeti veren ve sözleşme tarihi henüz tamamlanmamış olan özel şirket AKSA ile Kalecik-III Sözleşmesi imzalanmış ve AKSA’ya 15 yıllık yeni bir alım garantisi verilerek, ülkemizin enerji politikaları bir kez daha ipotek altına alınmıştır.
Bu sözleşmeyle aynı zamanda alternatif enerji yatırımlarının (güneş enerjisi, rüzgar enerjisi vs.) önü tıkanırken, Kalecik-III Sözleşmesi gereği döviz bazında enerji alım şartları da ağırlaştırılarak, halkımız daha da yüksek elektrik üretim maliyetlerine mahkum edilmiştir.
İhale Yasası’nda yapılan değişikliğin, adrese teslim bir şekilde, sırf Kalecik-III Sözleşmesi’ni ihalesiz bir biçimde Kıbrıs Türk Toplumu’na dayatılması amacını taşıdığını ve bu yasal düzenlemenin doğuracağı büyük zararları, Nisan ayında Meclis önünde 17 gün boyunca sürdürdüğümüz eylemde gündeme taşıdık.
Yeni gelişmeler ışığında şimdi hükümete soruyoruz:
1- Bakanlar Kurulu’nun 22.12.2023 tarihli kararı ile AKSA’ya olan borçları kapatmak üzere neden KIB-TEK’i 1.000.000.000 TL borçlandırdınız?
2- Ziraat Bankası’ndan yapılan bu borçlanmayı kimin talimatı ile yaptınız?
3- AKSA’ya olan bu borç nasıl oluştu? Üretilen enerji anlık satılıp tüketildiğine göre, bu tüketim bedelini kimlerden tahsil edemediniz?
4- Borçlanma ve borç faizlerinden doğan maliyetlerin yönetimsel zararlar olduğu (görev zararı) bilinciyle, bu zarar hükümet tarafından mı karşılanacak yoksa tüketiciye mi ödetilecek?
5- Kalecik-II Sözleşmesi’nin süresi dolmadan yapılan Kalecik-III Sözleşmesi’nde, ilgili şirketin hizmet bedeli ödemelerini neden döviz cinsine çevirdiniz ve böylelikle maliyetleri daha da artırdınız?
6- Kalecik-III Sözleşmesi ile AKSA’nın alım garantisi miktarını yükseltip, almayacağınız enerjinin de ödemesinin yolunu açtınız mı?
7- Kalecik-III Sözleşmesi ile verdiğiniz 35 MW kapasite artırımı onayı sonucunda AKSA’nın ülkeye getirdiği makinelerin kaç yaşında ve kaç MW gücünde olduğunu biliyor musunuz?
8- KIB-TEK santrallerinde 10 Dolar Cent’e üretebildiğiniz enerjiyi neden aynı teknoloji ile üretim yapan özel sektör AKSA’dan 18 Dolar Cent’e alıyorsunuz?
9- İhale Yasası’nda değişiklik yaparak, ihalesiz bir şekilde AKSA ile sözleşme imzalamak yerine, neden Bakanlar Kurulu kararı ile doğrudan Teknecik Elektrik Santrali’ne yatırım yapmıyorsunuz?
10- Çok daha ucuza üretim yapabileceğiniz Teknecik Elektrik Santrali’ne yatırım yapılmasını kim engelliyor?
11- Ziraat Bankası’ndan yapılacak kredi borçlanması için bir günde Devlet kefaleti imza ederken, Teknecik Elektrik Santrali’ne yapılması öngörülen 35MW yatırımın Devlet kefaletini neden üç aydır imzalamadınız?
12- Kalecik-III Sözleşmesi imzalanırken çevre yasalarını ve insan sağlığını gözettiniz mi?
13- SAN-HO adı altında kurdurduğunuz şirkete peşkeş nitelikli verdiğiniz arazi ve 25MWe AC, 50MWP DC gücünde GES izin onayının, şebekeye ve tüketiciye getireceği ek külfetleri açıklar mısınız?
EL-SEN olarak yukarıda sorduğumuz tüm bu sorulara cevap bekliyoruz. Bunu yapmadığınız takdirde, bu soruların çok iyi bildiğimiz cevaplarını kamuoyuna bizler açıklayacağız.