Romanya Dışişleri Bakanı Bogdan Aurescu, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşta, Romanya’nın insani yardım konusunda başından beri ön saflarda yer aldığını ve en fazla mülteci kabul eden ülke olduğunu dile getirdi.
Ukrayna’dan şu ana kadar 1 milyon 50 bin kişinin Romanya sınırına geldiğini söyledi.
“Çatışmalardan kaçarak sınırlarımıza gelen tüm Ukraynalıları kabul ettik. Gelen bir milyondan fazla kişiye ücretsiz konaklama, gıda, tıbbi hizmet sağladık. Çocukların okullara kayıtlarını ücretsiz sağladık. Aynı zamanda engelli üniversite öğrencilerinin de eğitimlerine devam etmesi sağlandı.”
[Fotoğraf: AA]
Romanya’nın, Ukraynalı mültecilere harcadığı yardım miktarının şimdiden 75 milyon avroya ulaştığını aktaran Aurescu, mültecilerin iş gücü piyasasına girmelerini de sağladıklarını anlattı.
“40’a yakın konvoy, 200’e yakın tırla insani yardım gönderildi”
Yardımlarını sadece ülkeye gelen mültecilerle sınırlamadıklarını aynı zamanda Ukrayna’daki insani durumla ilgili çalışmalar yürüttüklerini de vurguladı.
“Mart ayında topladığımız insani yardımları kurduğumuz yardım merkezi üzerinden savaş bölgesine gönderdik. Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere birçok ülke de bu merkezi, yardım göndermek için kullandı. Savaş bölgesindeki insanların ihtiyaçlarını karşılayabilmek için 40’a yakın konvoy, 200’e yakın tırla insani yardım gönderildi. Savaşın başından beri Romanya’nın insani yardım alanındaki çabaları oldukça kapsamlı ve önemliydi. Biz, vatandaşlarımızın da katkılarıyla bu yardımları sürdürmeye devam edeceğiz. 30 bine yakın uluslararası kuruluş, personel ve diplomatik misyon personeline de destek verdik.”
“Avrupa’nın güvenlik mimarisi parametreleri değişti”
NATO liderlerinin 24 Mart’taki Brüksel zirvesinde, ittifakın doğu kanadının güçlendirilmesi ve her karış toprağının savunulacağı yönünde alınan kararı değerlendirdi.
“Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik yasa dışı saldırganlığı ve yasa dışı işgali hem dünyanın hem de Avrupa’nın güvenlik mimarisi parametrelerini değiştirdi. Dolayısıyla bu savaş sadece Ukrayna ile ilgili değil, aynı zamanda Avrupa ve Atlantik bölgesinin bütün güvenliğini etkiler. Müttefik liderler Rusya’nın neler yapabileceğini gördükten sonra, 24 Mart’ta Brüksel’de caydırıcılık ve savunma duruşunu güçlendirmek için yapılan olağanüstü NATO zirvesi sırasında, ittifakın doğu kanadı için bu kararı aldı. Olası bir savaş durumunda Romanya’nın askeri olarak güçlendirilmesi kararı da alındı.”
Aurescu, 28 Haziran’da İspanya’nın başkenti Madrid’de başlayacak NATO zirvesinde alınacak kararların, Baltık Deniz’inden Karadeniz’e uzanan doğu kanadını kapsayacağını savundu.
Madrid’de alınacak kararların, Baltık Denizi’nden Romanya’nın da bulunduğu Karadeniz’e kadar doğu kanadının caydırıcılık ve savunma duruşunun güçlendirilmesiyle ilgili olacağını ifade etti.
“Biz bu kararlar üzerinde çalışıyoruz. Madrid’deki NATO zirvesinde bu kararları alacağını umuyoruz. Bu konuda hem Türkiye hem de Polonya ile yaptığımız toplantılarda güvenlik bağlamında ne gibi önlemler ve kararlar alacağımızı da tartışıyoruz. NATO içinde üçlü olarak doğu kanadının güçlendirilmesi gerektiği konusunda aynı pozisyonlara sahibiz. Çünkü bu şekilde ittifakın güvenliği bir bütün olarak sağlamlaştırılacaktır.”
Aurescu, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının NATO ittifakı üyeleri için ana bir tehdit haline geldiğini söyledi.
“Rusya’nın, NATO müttefikleri için bir tehdit olduğu gerçeğini hesaba katmak zorundayız. Aynı zamanda NATO kapsamında toplu savunma vurgusuna da yardımcı olmamız gerekiyor. Çünkü bu, İttifak’ın Washington Antlaşması’nın beşinci maddesinde yer alan ilk temel görevidir. Dolayısıyla toplu savunma da önemlidir. Ayrıca Baltık Denizi’nin ve Karadeniz’in stratejik önemine daha fazla vurgu yapılmasını istiyoruz. Çünkü buralar Ukrayna’daki çatışmaya çok yakın bölgeler ve tabii ki sadece Türkiye’yi değil, Romanya ve Polonya’yı da ilgilendiren bir konu. NATO’nun terörle mücadeledeki rolünün güçlendirilmesinin önemi gibi hakkında tartıştığımız pek çok başka konu da var.”
“İş birliğimiz Karadeniz ile sınırlı değil”
Aurescu, Karadeniz’in güvenliğine ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak Romanya ve Türkiye’nin, önemli iki kıyıdaş ülke olduğunu vurguladı.
“Karadeniz’deki iş birliğimiz, coğrafi konumumuz ve komşuluğumuzla ilgili gelişmeleri dikkate almak zorundayız ama iş birliğimiz Karadeniz ile sınırlı değil, Romanya ile Türkiye arasında çok iyi ekonomik iş birliği var. Geçen yıl iki ülke arasında 8,6 milyar dolarlık ticaret gerçekleşti. Bunu artırmaya ihtiyacımız var. Bu konuda daha fazlasını yapabiliriz. Aramızda iddialı hedefler var.”
Aurescu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın gelişmesi ve derinleşmesini teşvik edecek görüşmeler yapmaya devam ettiklerini kaydederek, iki ülke arasında ortak bir mekanizma kurma fikrini de gündemlerine aldıklarını dile getirdi.
Türkiye’nin “enerji koridoru” olma noktasında önemli bir konumda bulunduğunu belirten Aurescu, Türkiye ile sadece enerji güzergahları değil aynı zamanda arz kaynaklarının da çeşitlendirilmesi noktasında birlikte çalışmak istediklerini söyledi.