AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine, “Filistinlileri, Gazze’nin mazlum ve mağrur insanlarını en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum” diyerek başladı.
Gazzelilerin, 7 Ekim’den beri insanlık tarihinin en kalleş, en menfur saldırılarına maruz kaldıklarını ifade eden Erdoğan, Gazzelilerin camilerinin bombalandığını, okullarının harabeye çevrildiğini, hastanelerinin yerle yeksan edildiğini, sığındıkları mülteci kamplarının bilinçli şekilde hedef alındığını; göç eden sivillerin üzerlerine yollarda bombalar yağdırıldığını söyledi. Erdoğan, “Analarının öpüp koklamaya kıyamadığı sabiler hunharca katledildi; babalara, gözü gibi sakındıkları yavrularının parçalarını toplattılar.” diye konuştu.
Gazze’de, gıdası, yakıtı, ilacı, ekmeği, elektriği, suyu, iletişimi kesilen ve 360 kilometrekarelik açık hava hapishanesine sıkıştırılan 2,3 milyon insana adeta soykırım uygulandığının altını çizen Erdoğan, “Tüm dünyanın gözü önünde 50 gün boyunca Gazze’yi yaktılar, yıktılar. İnsanlık tarihine kara birer leke olarak geçen her türlü zulmü yaptılar. Gazze’deki İsrail zulmüne maruz kalanların 7 Ekim’den beri yaşadıkları tam bir cehennemdi. Yüzde 70’ten fazlası kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 16 bin Gazzeli kardeşimiz İsrail’in saldırıları sonucunda şehit oldu, 35 binin üzerinde Filistinli kardeşimiz yaralandı. Şehitlerin her birini rahmetle yad ediyor, yaralılara acil şifalar niyaz ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Gazze’deki binaların üçte ikisinin yıkıldığını, tahrip olduğunu ya da kullanılamaz hale geldiğini; sağlık ve eğitim altyapısının tamamen çöktüğünü belirten Erdoğan, “Gazze’de son asrın en büyük mezalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden ‘Gazze kasabı’ olarak yazdırmıştır. Bu kara leke sadece Netanyahu’nun değil ona koşulsuz destek veren herkesin alnına yapışmıştır. Bu utanç lekesi hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Gazze’de işlenen insanlık ve savaş suçlarını da bir ikisi hariç Batılı ülkelerin tepkisizliğini de asla unutmayacağız. İsrail yönetiminin insanlık vicdanı yanında uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi için mevcut tüm yolları deneyeceğiz.” diye konuştu.
“Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz”
Türkiye’nin, tarih boyunca olduğu gibi bugün de tüm imkanlarıyla Gazzelilerin yanında olduğunu; uluslararası temaslarının ilk ve en önemli konusunun Gazze’deki savaş olduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son olarak Cezayir seyahatimizde Cumhurbaşkanı Tebbun’la, ardından hafta sonu ülkemizi ziyaret eden Lübnan Başbakanı Mikati ile bu meseleyi tüm yönleriyle konuştuk. İspanya Başkanı Sayın Sanchez ile telefon görüşmemizde Gazze’yi ele aldık. Bu konudaki dik ve dirayetli duruşu için İspanya’yı tebrik ediyorum. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres ile yaptığımız telefon görüşmesinin gündemi Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı insanı dramdır. Yarın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidiyoruz. Dubai ziyaretimizde iklim konularıyla birlikte Gazze’yi de ele alacak, Gazze halkı için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve insani arayı, akan kanın bir nebze olsun durdurulması bakımından müspet bir gelişme olarak görüyoruz. Mutabakatın tesisine katkı veren tüm kardeş ülkelere teşekkür ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’nin ihtiyaç duyduğu malzemelerin bir kısmının bölgeye ulaştırılmasından memnuniyet duyduklarını ancak içeri girmesine izin verilen yardım miktarının, Gazze halkının asgari ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu belirtti.
“Netanyahu yönetiminden gelen açıklamalar, insani aranın kalıcı ateşkese tahvil edilmesi yönündeki umutlarımızı azaltmaktadır.” diyen Erdoğan, İsrail kamuoyu nezdinde iyice köşeye sıkışan Netanyahu’nun siyasi ömrünü uzatmak için daha çok kan dökmesinin, daha fazla can almasının önüne mutlaka geçilmesi gerektiğini vurguladı.
“Toplam 1500 ton insani yardım malzemesi taşıyan ikinci gemimiz bugün (Gazze’ye) yola çıkıyor”
Türkiye’nin Gazze’ye yönelik insani yardımlarının sürdüğünü belirten Erdoğan, “Bugüne kadar Mısırlı kardeşlerimizle işbirliği içinde 12 uçak ve bir gemi dolusu yardım malzemesini El-Ariş’e sevk ettik. Toplam 1500 ton insani yardım malzemesini taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıkıyor.” diye konuştu.
Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere Gazze’deki yaralıların Türkiye’ye intikalini sağlayarak tedavileriyle ilgilenildiğini dile getiren Erdoğan, Gazze’de kurulacak sahra hastanelerinin yer tespit çalışmalarının da sürdüğünü anlattı. Erdoğan, “Rehinelerin salıverilmesi ve ateşkesin kalıcı hale gelmesi için de temaslarımıza hız vereceğiz.” dedi.
Türkiye’nin Gazze krizine yönelik çok boyutlu çabalarına ilişkin video gösteriminin ardından Erdoğan, “Türkiye, devleti milletiyle Filistinli kardeşlerinin yanındadır. 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle bir kez daha bölgemize barış ve huzurun ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin devletinin kurulmasıyla mümkün olduğunu hatırlatmak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Gazze krizinin 7 Ekim’den bu yana gündemlerindeki ilk konu olmakla birlikte ülke, millet ve partiye dair hususları da ihmal etmediklerini belirten Erdoğan, Almanya ve Cezayir ziyaretlerinde muhataplarıyla ikili ticari, beşeri, siyasi ve savunma konularını etraflıca ele aldıklarını söyledi.