KTÖS Eşitlik ve İnsan Hakları Sekreteri Sevgi Erhalaç, Atatürk Öğretmen Akademisi’nde yaşanan öğretmen-öğrenci diyaloğu hakkında bir açıklama yaparak bunu; "Disiplin Suçunun Ötesinde: Hak İhlali ve Etik Çöküş" şeklinde nitelendirdi. Erhalaç'ın açıklaması şöyle:

"Atatürk Öğretmen Akademisi’nde yaşanan skandal, yalnızca bir disiplin suçu değil, öğrencilerin haklarına ve kadınların eşitliğine yönelik ağır bir ihlal ve istismardır. Konu bireysel bir taciz vakası değil, aynı zamanda sınav sorularını verme teklifleriyle açığa çıkan ağır bir etik çöküştür. Bu iki yönlü istismarı hiç kimse görmezden gelmeye kalkmamalıdır.

Akademi Başkanlığı’nın Açıklaması Yetersiz!

Bu bağlamda, Akademi Başkanlığı’nın yaptığı açıklama kabul edilemezdir. Açıklamada olayın doğrulandığı ima edilmekte, fakat sonuçta sadece kınama cezası verilerek suç hafife alınmaktadır. Bir yandan sıfır tolerans denirken, diğer yandan göstermelik bir ceza ile suçlunun görevine devam etmesi sağlanmaktadır.

YKS sonuçları: KKTC üniversitelerine 11 bin 587 öğrenci yerleşti
YKS sonuçları: KKTC üniversitelerine 11 bin 587 öğrenci yerleşti
İçeriği Görüntüle

Söylem ve Uygulama Arasındaki Çelişki

Akademi Başkanlığının sıfır tolerans söylemiyle kınama gerçeği arasındaki çelişki, kurumun samimiyetini sorgulanır hale getirmiştir. Tacizi ve akademik yolsuzluğu bu kadar hafif bir yaptırımla geçiştirmek, failleri korumak ve kurumsal çürümeyi derinleştirmektir.

Akademik Etik İlkelerin İhlali!

Unutulmamalıdır ki, öğretim üyesi–öğrenci ilişkisi doğası gereği asimetriktir. Bu nedenle dünyanın birçok saygın üniversitesinde öğretim elemanlarının öğrencilerle herhangi bir romantik veya cinsel ilişki kurması kişilerin rızası olsa bile yasaklanmıştır. Akademi yönetimi bu evrensel akademik etik ilkelerini yok saymakta ve suçu işleyeni korumaktadır.

Mağduru Koruma Sorumluluğundan Kaçış Var!

Daha da vahimi, Akademi Başkanlığı mağduru korumak yerine sorumluluğu sürekli olarak polisi işaret ederek üzerinden atmaktadır. Elinizde bulgular varsa, bunu doğrudan savcılığa iletmek veya raporunuzu şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşmak sizin görevinizdir. Bu sorumluluktan kaçışınız, suçu işleyen kadar tehlikelidir.

Göstermelik Cezaların Tekerrür Riski Var!

Bu tür vakalar göstermelik cezalarla geçiştirildikçe, benzer davranışları sergileyenler yaptıklarının sorumluluğunu almayacak, onlar gibiler de cesaretlenecektir. Bu zincir kırılmadığı sürece, taciz ve akademik yolsuzluk tekerrür edecektir.

Siyasi Sorumluluk ve Akademinin Özerklik Kaybı!

Tüm bu yaşananların siyasi sorumlusu Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise sessizliğini korumaktadır. Görevi süresince Akademi, özerkliğini kaybetmiş, siyasi atamalarla yönetilen ve sürekli baskı altında tutulan bir kuruma dönüştürülmüştür.

Biz Mücadele Kararlılıyız!

KTÖS için bu mesele kırmızı çizgidir.

Öğrencilerin güvenliğini ve kadınların haklarını yok sayan, akademik etiği ayaklar altına alan, liyakati partizanca kadrolaşmaya kurban eden bu anlayışa tahammülümüz yoktur.

Eğitim Bakanlığı ve Akademi Başkanlığı gereken adımları atmazsa, akademik yıl açılışında karşılarında her türlü sendikal ve hukuksal mücadeleyi vermeye hazır bir KTÖS bulacaklar."