Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, dövizin hızlı yükselişi karşısında, çok büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Pandemi nedeniyle yaşanan olumsuz gelişmelere Türk Lirası’ndaki ciddi değer kayıplarının da eklendiğine dikkati çeken Erhürman hükümete bir kez daha ‘kriz masası oluşturun’ çağrısı yaptı.
Ana muhalefet CTP lideri Tufan Erhürman, Diyalog TV’de yayınlanan ‘Güne Merhaba’ programına katılarak, Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı. Dövizdeki ciddi yükselişi yorumlayan Erhürman, şu anki döviz krizinin 2018’de yaşanan döviz krizi ile karşılaştırılamayacağını söylerken, 2018’de Sterlin’in 9’u gördüğünü, ancak şimdi 9,50’lere çıktığını ve durup durmayacağına dair herhangi bir öngörünün olmadığının altını çizdi.
2018’deki döviz krizini Rahip Brunson olayının tetiklediğini de söyleyen Erhürman, şu anki krizin öyle olmadığını, ekonomistlerin 2018’deki gibi hızlı geri dönüş gibi bir geri dönüşü beklemediklerini de vurguladı.
‘KRİZ MASASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEMİŞTİK’
2018’de döviz yükselirken, ekonominin başka taraflarında pozitif işaretlerin de olduğunu söyleyen Erhürman, “Dövizin yükselmesiyle turizmde yabancı turistlerin ülkeye gelişi ve para harcayışı açısından bir teşvik edici unsur olabiliyordu. Ayrıca dövizin patlamasıyla Güney’den Kuzey’e geçip de ciddi alışveriş yapan insanların sayısında da ciddi artış olduğunu gözlemlemiştik” dedi ve şimdi bunların da olmadığını söyledi. “Yaşanan tüm bunlarla işsizliğin arttığı, kayıtlı işsizlerin sayısının arttığı, toplamda işten durdurmaların 15 binlere çıktığı bir dönem içerisindeyiz” diyen Erhürman, çok büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğumuzun altını çizdi. Erhürman ayrıca, Cumhuriyetçi Türk Partisi olarak pandemiden bir ay sonra yaptıkları açıklamada, yaşanabilecek ekonomik krizin uyarısını yaptıklarını, muhakkak suretle bir kriz masası oluşturulması gerekliliğini vurguladıklarını da söyledi. Kurulması gereken kriz masasında bir ortak aklın oluşturulması gerektiğini de söylediklerini vurgulayan Erhürman, “Ama bu akıl Türkiye Cumhuriyeti ile protokol imzalanıncaya kadar oluşturulmadı. O yüzden onu çok eleştirdik. Çünkü o protokol aslında özel sektöre yapmamız gereken katkıyı yapabileceğimiz teknik olarak olanakları sağlamadı. Rakamsal olanaklar o kadar kötü olmasa da teknik olanakları sağlamadı” dedi.
“KİMSENİN ELİNDE SİHİRLİ DEĞNEK YOKTUR”
Erhürman, ekonomide yaşanan kayıpların tamamını gidermenin mümkün olmadığını, kimsenin elinde sihirli değnek bulunmadığını vurguladı. Tüm sektörlerin birleştirilerek bir araya getirilmesi gerektiğini de söyleyen Erhürman, gece gündüz bu noktaya odaklanılması gerektiğini vurguladı ve “Pandemi başladı başlayalı, hükümetten ne sağlıkta ne de ekonomide öyle bir odaklanma görebildik. Bundan dolayı da son derece endişeliyim” dedi.
Hükümete ‘seçim çalışmalarını bir kenara bırakıp bu işlere odaklanma’ çağrısı yapan Erhürman, “Bu kadar zamandır hiçbir çağrımıza cevap vermemelerine rağmen, bu memleket için birlikte bir şey üretmeye dönük bir çabaları olursa yine destek vermeye hazırız. Çünkü öyle bir yere gidiyoruz ki, kim gelirse gelsin yönetecek ekonomi bulamayacak” dedi.
“HÜKÜMET AKLIMIZLA DALGA GEÇİYOR”
Ağır kelimeleri her daim çok dikkatli seçerek söylediğinin altını çizen Erhürman, kolay kolay kimseye ciddiyetsiz, sorumsuz ve basiretsiz demediğini, ancak son dönemde çok kolay söyleyebildiğini, çünkü hükümetin tam da bunlar olduğunu belirtti. Hükümetin Ankara’dan 100 yataklı pandemi hastanesi müjdesi vermesinin aklımızla dalga geçmek olduğunu söyleyen Erhürman, hükümetin ilk günden itibaren sekiz defa pandemi hastanesi kararı değiştirdiğini vurguladı.