Ersin Tatar'a çağrı: "Ya müzakerelere dön, ya da evine!"
Ersin Tatar'a çağrı: "Ya müzakerelere dön, ya da evine!"
KTÖS'ten yapılan basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Tatar'ın AKP'nin ilhak politikalarının arkasına sığınıp GYÖ'leri müzakere etmekten kaçtığı ve toplumlararası görüşme yapmadığı kaydedilirken, sözü geçen GYÖ'leri dikkate almayıp, Cumhurbaşkanı Tatar'ın Kıbrıs Türk toplumunu zarara uğrattığı vurgulanmıştır. Ayrıca Tatar'a "Ya müzakerelere dön, ya da evine!" çağrısı yapılmıştır.
KTÖS basın bildirisinin tam metni ise şöyle:
"Kıbrıs Türk Toplumu Liderliği makamının görevi, iki toplum arasındaki görüşmeleri müzakere etmek ve toplumsal çıkarlarımızı görüşme masasında savunmak, kalıcı çözüm bulmak için çabalamak olmalıdır.
Sn. Tatar son zamanlarda toplumlararası görüşme yapmadığı gibi, Güven Yaratıcı Önlemleri (GYÖ) müzakere etmekten kaçarak, AKP’nin ilhak politikalarının arkasına saklanmayı tercih etmektedir.
Sayın Tatar’ın “yeni siyaset” dediği ve ‘eşit’, ‘egemen’ gibi kavramlar ile süslediği eski çözümsüzlük anlayışı toplumsal statümüze ve uluslararası ilişkilerimize zarar vermekten başka bir şey değildir.
Ercan Havalimanı’nın, BM yönetiminde uluslararası uçuşlara açılması ve Mağusa Limanı’ndan yapılan ticaretin de AB kontrolünde uluslararası nitelik kazanması bir kayıp değil sadece ama sadece toplumsal kazanımımız olur.
Sn. Tatar’ın Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) önerilerini görüşmeyi, müzakere etmeyi reddetmesini ise anlatacak kelime bulamıyoruz.
Uluslararası hukukun parçası haline gelen 550 ve 789 no’lu BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak eski sakinlerine iade edilmesi önerilen Kapalı Maraş’a toplumsal çıkarlarımızın esir edilmesi kabul edilemez.
Sn. Tatar gibi düşüneneler, yıllardır kapalı Maraş’ın kapısı penceresi dahil herşeyini söküp yağmalamıştır.
Sn. Tatar gibi düşüneneler izolasyon ve ambargo yalanı üstünden siyaset yaparak, toplumun uluslararası alana bağlanmasını engellemeye çalışmaktadır.
Sn. Tatar gibi düşünenler AKP’nin entegrasyon ve asimilasyon politikalarına hizmet eden, Ankara’ya bağımlı politikalarla beslenen işbirlikçilerdir.
Sn. Tatar gibi düşünenler, adanın her iki tarafında bulunan ve bölünmüşlükten faydalanan ayrılıkçılardır.
Sn. Tatar gibi düşünmüyoruz!
Kıbrıs Türk Toplumu Annan Planı ve Crans Montana süreçlerinde federal çözüme olan inancını göstermiş, geleceğinin Avrupa Birliği çatısında olduğunu tescillemiştir.
Maraşta yaratılan enkaz, uluslararası alana açılmamız noktasında bizi esir alamaz!
Sn. Tatar’a çağrımızdır;
Ya müzakerelere dön, ya da evine!
Saygılarımızla
Burak Maviş -KTÖS Genel Sekreteri"
Bunlar da ilginizi çekebilir