Taleplerimizi duyurmak ve gerçekleştirmek için yarın önce sabah 07:00’de Başbakanlık ışıklarında, sonrasında ise 17:00’de yeni Girne Belediyesi binası önünde buluşuyoruz.
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası ile birçok sivil toplum örgütünün oluşturduğu Birleşik Eylem Komitesi, bugün eylemlere başladı.
“Hükümet Yüzünü Bize Dön” sloganıyla gerçekleştirilecek eylemlerin ilki, Lefkoşa’da Başbakanlık trafik ışıklarında saat 07.00’den itibaren başladı. İkincisi ise saat 17.00’de Girne Sulu Çember’de yer alacak.
Birleşik Eylem Komitesi, eylem kararını dün düzenlediği basın toplantısıyla duyurmuştu.
Basın toplantısında Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber ve Oda Genel Koordinatörü Hürrem Tulga ile Oda’ya üye birliklerden temsilciler; Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği Başkanı Bora Karaçam; Kar-İş temsilcileri ve Mobilya Sanayicileri Derneği temsilcileri katıldı.
Kanber: “Mücadelemiz tüm kesimlerin sorunları için”
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber, yaptığı konuşmada, devletin, kapanma nedeniyle başlayan ekonomik sorunları çözmediğini, bu nedenle eylem kararı aldıklarını söyledi.
Mücadelelerini tüm kesimlerin sorunlarını çözmek için yürüttüklerini ifade eden Kanber, yarın gerçekleşecek eylemlerin devamıyla ilgili karara, hükümetle gerçekleştirecekleri görüşmeler sonrası karar vereceklerini anlattı.
Kanber taleplerinin sadece belirli kesimler için olmadığını, toplumsal olduğunu ifade etti.
Karaçam: “Ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanıyor”
Kıbrıs Türk Elektrik Müteahhitleri Birliği Başkanı Bora Karaçam da, yaptığı konuşmada, süreci değerlendirerek ciddi ekonomik sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Karaçam temennilerinin hükümetin kendileriyle en kısa süre içinde diyaloğa geçmesi olduğunu dile getirdi.
Tulga: “Hükümet dönüp bize bakıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz”
Oda Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, kapanmadan bu yana geçen 3 ayda devlet tarafından dışlandıklarını, yok sayıldıklarını hissettiklerini anlattı.
Bu süreçte hükümetin bütçede para olmadığını söylediğini ancak kamuda bazı kesimlerin 8 bin 500 TL maaş aldığını söyleyen Tulga, öte yandan özel sektördekilere bin 500 TL ödeme yapıldığını kaydetti.
“Hükümet dönüp bize bakıncaya kadar eylemlerimize devam edeceğiz” diyen Tulga, eylemlere kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
Tulga, Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy’un ekonomiye 800 milyon TL enjekte edildiği açıklamasıyla ilgili olarak da, bunun piyasayı yeterince rahatlatan bir adım olmadığını söyledi.
“Eylemlilik şart oldu”
Konuşmaların ardından Birleşik Eylem Komitesi’nin ortak basın açıklaması okundu.
“Çalışanlarımız, ailelerimiz ile nefes alıp verebilmek için, ayakta kalmak, umutlarımızı korumak için tüm sektörlerin katılımı ile birleşik bir eylemlilik şart oldu. Hükümet yüzünü bize dön” denilen açıklamada, kapanma sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılara işaret edildi.
“Aramızda aç kalanlarımız, gıda paketlerine ihtiyaç duyanlarımız oldu. Kaynakları paylaşmadılar. Sonuçta bedel ödeyenler bizler oldu” ifadelerine yer verilen açıklama, “Açılmaya rağmen bedel ödemeye de devam ediyoruz. Sektörler olarak iş kaybı yüzde 40’lardan başlayarak, yüzde 100’e kadar çıkıyor. Kimisinde biraz az, kimisinde biraz çok. Buna rağmen hala daha önlem yok, açılım yok, adım yok” şeklinde devam etti.
Talepler
Açıklamada Komitenin talepleri şöyle sıralandı:
“Salgın döneminde kapatılmış işyerleri için sağlanan maaş desteği sene sonuna kadar devam etmelidir. Sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı ödemelerinin 3 aylık kısmı devlet tarafından karşılanmalı ve yıl sonuna kadar olan ödemelere de katkı yapılmalıdır. Reel sektöre yönelik destekler kapsamında uzun vadeli ve düşük faizli kredi ve hibe programları derhal açılmalı, bunun miktarı da süreç içerisinde ekonomik açıdan hasar görmüş tüm işletmeleri kapsayabilecek düzeyde olmalıdır. Bu kredilerin ilk ödemesi 6 ay sonra başlamalıdır. Aynı şekilde, açılmaya rağmen işletmelerde ortalama iş kaybı yüzde 60’lar düzeyinde olduğu için, var olan borç ve kredi taksitleri faizsiz en az yılsonuna kadar ötelenmelidir.
Vakıflara ve devlete ait işyerlerinde kira ödeyerek faaliyet gösteren işletmelere ya yüzde 50’ler oranında kira indirimi, ya da kira desteği şeklinde bir kolaylık sağlanmalı ve bunun süresi de yılsonuna kadar olmalıdır. Bu uygulama Sanayi arsalarını da kapsamalıdır. Ayrıca özel kişilere ödenen döviz cinsinden kiraların da TL’ye dönmesi için kararname çıkarılmalıdır. Özelde de yüzde 30 katkı yapılmalıdır. Hükümet elindeki veya gelecek kaynakların harcamalarını planlarken sektör temsilcilerinin görüşlerini almalıdır.
Elektrik fiyatlarında işletmelere belli bir kilovata kadar sübvansiye yapılmalıdır. Emlak vergisi ve su parası gibi yerel idarelerin kontrolündeki hizmet bedeli, vergi ve harçlarda da anlamlı bir indirime gidilmelidir. Ödemelerin zamana yayılarak yapılması sağlanmalıdır. Tüm araçlar için alınan seyrüsefer ve muayene ücretlerine geriden gelenler de dâhil yılsonuna kadar indirim yapılmalıdır. Üretimi çoğaltmak, katma değer artışını teşvik etmek ve sağlamak için tüm önlemler alınmalıdır. Uzun vadeli çalışmalar yapılmalıdır. Tekelleşme yerine sektörlerin birbirini tamamlaması, dayanışma içinde olması sağlanmalıdır. Turizme nitelik kazandırılmalı, halka açılmalı, üniversitelerin ticari faaliyetleri durdurulmalıdır.
Her şey dahil modelinden vazgeçilmeli, ürün tüketimi içeriden sağlanmalıdır. Üniversitelere nitelik kazandırılmalı, giriş kriterleri belirlenmelidir. Mesleki eğitim söylem olmaktan çıkarılmalıdır. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin düzeltilmesi için iş tanımları yapılmalı, çalışma saatleri düzenlenmelidir. Tek tip sosyal güvenlik sistemine geçilmelidir. Belirli zamanlarda, örneğin Ağustos ayında, elzem iş yerleri ve yine elzem devlet kurumları dışında kalan iş yerlerinin kapanacağı bir sistem oluşturulmalıdır. Genel sicil affı için ivedilikle gereken yapılmalıdır. Kapıların daha güvenli ve en erken zamanda açılabilmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Pandemi Hastanesi derhal kurulmalıdır”.
Sorunların ortak olduğu bu nedenle çözümlerin de ortak olması gerektiği kaydedilen Birleşik Eylem Komitesi açıklamasında “Sonumuzu, iflasımızı bekleyemeyiz! Ya kaos büyüyecek, ya da düzen sağlanacak” denildi.