GİAD: Elektriği gasp etmek kabul edilemez bir durumdur
Genç İş Adamları Derneği (GİAD), “Elektrik Kurumu çalışanlarının grev hakkı olduğunu ve bu haklarını kullanabileceklerini ancak bu hakların kullanımı sırasında kamu malı elektriği gasp etmenin kabul edilemeyeceğini” kaydetti.
GİAD yazılı açıklamasında, kamu hizmetlerinin sağlanması ve çalışanların haklarının korunmasının, ülkedeki demokratik bir toplumun olmazsa olmazlarından olduğuna işaret etti.
Hükümetlerin karar alırken paydaşları dinlemesi ve karar alma sürecine dahil etmesi gerektiğine inanç belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu yöntem, kararların daha kapsayıcı, daha faydalı ve daha uzun ömürlü olmasına yardımcı olacaktır. Toplumsal katılım ve demokratik değerlerin korunması açısından son derece önemli olan modern dünyanın gerektirdiği bu ve iş dünyasının benimsediği bu yaklaşımı, hükümetlerin de benimsemesi gerektiğine inanıyoruz.
Bir eylemin başarısı için halkın desteğinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Toplumsal ve ekonomik gelişme için çalışan bir sivil toplum kuruluşu olarak, halkımızın desteği olmadan bir eylemin başarılı olamayacağına inanıyoruz. Medeniyetlerin bugün geldiği noktada toplum 5.0 (süper akıllı toplum) konuşulurken, çağdaş batı medeniyetlerinde 20 yıldan bile önce doğan çocuklar hiç elektrik kesintisi görmemişken, zaten ekonomik kriz ile birlikte zor durumda olan esnaf tüm günlük emeğini çöpe atarken, bizim gençlerimize ve halkımıza reva görülen bu durumun halkın aklıyla dalga geçen açıklamalarla halkın desteğini alması mümkün değildir.
Halkımızın bunları hak etmediğini düşünerek, hükümet, sendika veya adı her ne olursa olsun toplumumuzun hayatına yön veren tüm kurum ve kuruluşların yöneticilerinin, zamanı geçmiş eylem ve politikaları bırakmalıdır. Bu tarz hareketlerden önce daha fazla diyalog yolu ile insanımızı zor durumda bırakmamalıdır. Tüm yöneticilerimiz ve toplumumuzun peşine düşmesi gereken tek çıkarın ülkemizde yaşayan tüm insanların ve özellikle gençlerimizin diğer çağdaş ülkeler ile eşit imkanlar ile yaşaması olduğuna inanıyoruz.”