Gıda Örgütleri Platformu, serbest ithalat istedi
“ Et Tüketiminin Güneyden Sağlanmasına Hükümet Daha Ne Kadar Seyirci Kalacak ?”
Et ve süt fiyatlarına durmaksızın yapılan artışlar nedeniyle halkın özellikle ete erişimini Güney Kıbrıs’tan sağlaması ve bunun giderek ciddi anlamda rant ortamına dönüşmesine tepki koyan Restorancılar Birliği gıda örgütlerini bir platforma altında toplayarak mücadeleye daha güçlü bir boyut kazandırdı.
Restorancılar Birliği (Res-Bir) – Süt İmalatcıları Birliği (SUİB) – Kasaplar Birliği – Et Ürünleri İmalatçıları’nın oluşturduğu Gıda Örgütleri Platformu yöneticileri bugün Lefkoşa Mado da medya temsilcileri ile bir araya geldi.
Res-Bir Başkanı Arif Akşamcı, Kasaplar Birliği Başkanı Halil Akbıçak, Süt İmalatçıları Birliği Başkanı Mshmut Erden, Et Ürünleri İmalatçıları temsilcisi Reşat Üngören yaptıkları konuşmalarda hükümetin popülist politikalarla
üretime yanlış teşvikler sağlayıp halkı Güney pazarından alışverişe zorladığından yakınarak üretimin yeterli konuma getirilmesine kadar et ürünlerinin ithalinin serbest bırakılmasını istediler. Güney Kıbrıs’ta AB ülkelerinden et ithalinin serbest olduğunu ve bu ülkelerden yapılan et ithalatından gümrük, fon ve vergi alınmadığını AB dışındaki ülkelerden yapılan ithalata vergi ve fon konarak buradan yerel üreticiye destek sağlandığını ifade eden Platform Temsilcileri aynı uygulamanın KKTC de yapılması halinde kırmızı et fiyatlarının kilosunun 300 TL yi geçmeyeceğini savundular.
Platform temsilcileri hükümetin halktan kopuk politikalarda ısrar etmesi nedeniyle kırmızı et ve süt ürünlerinde Güney Kıbrıs’la ciddi anlamda fiyat farkı oluştuğunu, bu farkın hükümet ve devleti de içine alan geniş bir rant kapısı yarattığını, artan fiyatlar nedeniyle Güney den gelen müşterilerin de kaybedildiğine işaret ederek, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın bu duruma daha ne kadar seyirci kalabileceğini sordular. Res-Bir Başkanı Arif Akşamcı’nın basın buluşmasında dile getirdiği görüşler şöyle:
“ RES-BİR’İN BU KAMPANYAYA BAŞLAMA AMACI NEDİR?
Et fiyatlarının son bir yılda yaklaşık olarak %310 artması ile birlikte halkın ete ulaşımı zorlaşmış hatta imkansız hale gelmiştir. 1 kg etin fiyatı nerdeyse 1 günlük asgari ücretten fazla olmuştur. Son zamanlarda yapılan artışlar
sonucu hane halkı evine et almakta güçlük çekmekte, et satan kasaplar ve restoranlar ise kepenk kapatma noktasına gelmiştir. Bunu nedeni ise üretici yani hayvancı, kasap veya restorancı değildir. Bunun nedeni 40-50 yıldır buna çözüm bulamayan siyasilerimiz ve bu sektöre doğrudan bağlı olan tarım bakanlığıdır. Bizim sosyal medyada yaptığımız paylaşımlar serisinde dediğimiz gibi halk evine et alamamakta, ilgili bakanlık ve hükümet buna seyirci kalmaktadır. Halk restoranından kasabından ve hayvancısından et alıp evine götürememektedir. Biz yaptığımız paylaşımlarda hükümeti politika üretmeye yani bu sorunlara acilen çözüm bulmaya davet ettik ve bu
konuda etkili olduğumuzun düşüncesindeyiz. Bu konu uzun süredir Res-Bir paylaşımlarıyla ülke gündemine oturmuştur. Sorun sadece et olmamakla birlikte tüm üretim sektöründeki sorunları sırası ile ülke gündemine
taşımaya ve ülke gündeminde tutmaya devam edeceğiz. Bizim kesinlikle bu konuya çözüm arayan ya da aramaya çalışan hükümete; her türlü üretimle alakalı politika üretin talebinden başka hiçbir talebimiz olmamıştır.
Devletin politikası teşvik vermek mi olur !!
Hibe vermek mi olur !!!!
Sübvansiye vermek mi olur !!!! İthalatı bir süreliğine açıp oluşturulacak bir fonu üreticinin hayvan popülasyonunu artırması için hayvancıya aktarmak mı olur !!!!! Bunu bizler bilemeyiz.
Ancak her ne politika geliştirilecekse tüm paydaşlarla olmalı ve ülkemizde sürekli kesintisiz ve ulaşılabilir et fiyatı olmalı diyoruz.Bu yöntemi belirlerken hayvancının ve üreticini üretimini idame ettirecek formüller üzerinde
durulmalı ve tartışılmalıdır.
Bizim sosyal medya ki paylaşımlarımızda kesinlikle üretici suçlu ve hedef haline getirilmemiştir. Üretici bizim dostumuz ve paydaşımızdır.
Bu aşamada geçtiğimiz günlerde hayvancılar birliği başkanının basın açıklamasını büyük hayret ve üzüntü ile karşıladığımızı sosyal Medyada Res-Bir’e ve hatta yönetimden bazılarımızın şahsına yapılan paylaşımları üzülerek takip ettiğimizi belirtmek isteriz. Bizler her açıklamamızda hayvancıların karşıtımız değil paydaşımız olduğunu vurgulayıp hak ve hukuklarının korunması gerektiğini savunurken birlik başkanlarının on binlerce insanın ekmek yediği sektörleri hedef göstermesini kabul edilemez bulmaktayız. Etin ulaştığı fahiş fiyatlar ve ülkede rahatlıkla yapılan kaçakçılık herkesin ama öncelikle hayvancının derdi olması gerekirken bu konulara değinmek yerine bu şekilde bir saldırganlık düşündürücüdür. Gelin hep beraber bu konuyu dert edinelim. Eğer et fiyatları bu şekilde yükselmeye devam ederse yüzlerce iş yeri iflas edecek , et sadece belli bir ekonomik sınıfın ulaşabileceği bir ürün olacaktır.
.Buradan tekrardan tüm üretici kardeşlerimize ve paydaşlarımıza başta hayvancılar birliği olmak üzere beraber hareket etme çağrısı yapar kaçakçılara, kaçağa ve spekülatörlere karşı beraber dur demeye davet eder, birazdan açıklayacağımız Gıda örgütleri Platformundaki yerlerinin her zaman hazır olduğunu belirtmek isteriz.
GIDA ÖRGÜTLERİ PLATFORMU
Restorancılar Birliği (Res-Bir)
Süt İmalatcıları Birliği
Kasaplar Birliği
Et Ürünleri İmalatcıları
-Bu platformun kurulma amacı içinde bulunduğumuz gıda krizine (et-süt- tavuk-tarım ürünleri vs.) daha kalıcı çözümler sunabilmek ve daha etkili daha güçlü etki yaratabilmektir.
-Üretemeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur. Özellikle pandemi dönemi üretmenin ve üretimin ne kadar önemli olduğunu daha net anlamışızdır.
-Buradan tüm üreticilere çağrımızdır. Gelin bu platforuma hep beraber imza koyalım sahip çıkalım ve sorunlara adil, kalıcı çözümler üretelim ve bulalım. Bizim inancımız odur ki beraber hareket edersek aşamayacağımız hiçbir
engel yoktur.”